‘OK’UN YAY’DAN ÇIKTIĞI GİBİ’

            Kıyamet alametlerinden birinde Âlemlere Rahmet Hz. Muhammed (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Ümmetimde ihtilaflar ve ayrılıklar meydana gelecek onlardan bir gurup sözleri ile güzel olacak amelde kötü olacaklar. Kur'an okuyacaklar ancak köprücük kemiklerinden aşağı geçmeyecek. Bunlar okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkarlar, onların dine dönmesi mümkün değildir, bunlar mahlûkatın en şerlileridir. Onlar insanları Kur'an'a çağırırlar fakat Kitap'tan zerre kadar nasipleri yoktur."

‘OK’UN YAY’DAN ÇIKTIĞI GİBİ’
Mimar Gökhan Demir

‘OK’UN YAY’DAN ÇIKTIĞI GİBİ’

  İslam dünyası bu hadis-i şerifte geçen din adamları ve idarecilerle doludur. Bu sözümona din adamları ve idareciler insanları güzel konuşmaları ile aldatarak Allah'ın yolundan ayırmaktadırlar. Maalesef Müslüman ahali bu tip adamların her zaman konuşmalarına aldanmıştır. Fakat hiç amellerine bakmamıştır. Eğer amellerine bakmış olsalardı, Allah'ın dininin dışında, iman dairesi dışında yaptıklarına şahit olurlardı. Bu tip insanların yaptıklarına hiç bakmadan sadece konuşmalarına aldanarak onlara sonsuz bir teslimiyetle bağlanıyorlar. Bir şeyi unutuyor insanlar, eğer Müslümansanız sonsuz teslimiyetle bağlanacağınız ancak ve ancak Allah'tır.

  Bu yazıyı okuyan bazı insanlar biz Allah'a bağlıyız derler. Eğer bağlı olsaydınız gayri İslami, gayri ahlaki olan, hırsızlık yapan, rüşvet alan, Allah'ın haram kıldığını helal sayanları savunmazdınız. Dün dediğini bugün inkar eden ahdinden dönene dönmelere dolap beygiri olmazdınız. Bu dünyada ihanetleri, hainlikleri örtebilirsiniz. Ancak bu hainlikleri Allah (cc) size sorduğunda ne bahanen, ne de yalanların geçmez. Sen kimin kulusun? Kim ve ne için bu dünyayı yaşıyorsun? İki günlük dünya menfaati için insan Allah'ını, Peygamberini kısacası dinini satar mı?

  Ahretini kazanma arzusundan fersah, fersah uzaklaşan bir toplum oldu milletimiz. Bu dünyanın imtihan olduğunu, eğreti olduğunu unuttuk. İnsanoğlunun dünyaya gönderiliş maksadı Allah'a olan kulluğu ispat etmektir. Masivaya dalan insanlar nefs ile mücadele etmek gerektiğini unutarak, nefsi arzuların peşine takılarak şeytanın askeri haline geldi. Aksi halde Müslüman insan, kâfirlerin peşine takılan onların her istediğini yerine getirerek Müslümanları Müslümanlarla savaştıran insanlara sevgi beslemezlerdi.

  Allah (cc) Âl-i İmran 19. ayetinde, "Allah indinde tek din İslam'dır" demesine rağmen, "dört hak din vardır" diyenlere alkış tutarak destek olurlar mıydı?

Irak'ta, Suriye'de milyonlarca Müslümanın öldürülmesine ve altmış bin Müslüman kadına tecavüz eden ABD askerine dua edenlere destek verirler miydi?

Besmele ile kilise açana, Papa'nın elini öpene, ilkokul din kültürü ve ahlak bilgisi kitaplarında Kelime-i Tevhid'in ikinci kısmı olan Muhammeden Resûlullah'ı çıkaranlara destek olurlar mıydı?

Müslümanlar, BOP'un daha evvel Büyük İsrail projesi olduğunu söyleyip daha sonra, "ben bu projenin eş başkanıyım" diyenleri destekler miydi?

Müslüman insan kendisini muhakeme etmeli, kimin kulu olduğuna dikkat etmelidir. Hatada ısrar etmek Müslüman ahlakından değildir. Tevbe etmek aynı hataya tekrar düşmemek Müslümana yakışandır. Müslüman kendi menfaati için kardeşinin ayağını kaydırmaz. Bugün dediğini yarın inkar etmez. Allah'tan korkan mü'min akıl yaşta değil baştadır dediği insanın ardından alçakça konuşmaz fitne yapmaz. Hangi birini sayalım ki? Kıyamet yaklaşıyor o yüzden kime kul olduğunu seç. Allah'ın kulu musun, kulunun kulu musun? Peygamber Efendimiz (s.a.a), "Kişi sevdiği ile beraberdir ve onlarla haşrolur" buyurmuştur. İş işten geçmeden kafana akıl, yüreğine iman koy, koy ki gönlündeki lekeler temizlensin. Çünkü gönlü kararmış, masiva ile dolan kalbe Allah (cc) tecelli etmez.