Huneyn gazasında Müslümanlar kılıçlarını Havazin ve müttefiklerinin saflarına daldırdılar. Kimini öldürüyor, kimini de esir alıyorlardı. En başlarında da Ali (a.s) bulunuyordu. Böylece zafer Müslümanların oldu
01-10-2024Allah, Mekke'ye giren Resulüne yardım edip ona fetih müyesser ettikten ve Kureyş de O'na teslim olup egemenliği altına girdikten sonra, Havazin ve Sakif kabileleri Hz. Peygamber'le (s.a.a) savaşmak üzere birleştiler. Peygamber (s.a.a.) kendilerine bir saldırı düzenlemeden önce O'na saldırma amacındaydılar.
Peygamberimiz (s.a.a) bu kabilelerin bu amaca yönelik hazırlıklarını haber alınca, Kendisi de onlarla savaşmak üzere hazırlıklara başladı. Sayıları on iki bini aşan Müslüman kuvvetlerle Mekke'den çıktı.
Düşmanın konuşlandığı yere yaklaştıkları zaman Peygamberimiz (s.a.a) Müslümanların saflarını düzenledi ve sancakları askerlerin komutanlarına ve kabile önderlerine teslim etti. Muhacir savaşçıların sancağını Hz. Ali'ye (a.s) verdi. (es-Es-Siret'ül-Halebiyye, 3/106).
Fakat Havazin kabilesi, Müslümanların farkında olmadıkları bir sırada üzerlerine çullanmayı öngören haince bir plân hazırlamıştı. Havazin, Tihame çölündeki vadilerden birinin kuytu bir yerinde mevzileşmişti. Müslümanların bu vadiden geçmeleri zorunluydu.
Müslümanlar Huneyn vadisine doğru inince, Havazin birlikleri dört bir yandan saldırıya geçtiler. Müslüman kuvvetlerin ön safında bulunan Süleymoğulları kabilesi bozguna uğradı. Sonra onların arkasında saf tutan diğer birlikler bozguna uğradılar.
Müslümanlar sayılarının çokluğuna güvendikleri için Allah onları düşmanlarıyla baş başa bırakmıştı. Hz. Peygamber'in (s.a.a) yanında Haşimoğulları'ndan oluşan küçük bir gruptan, bir de Eymen b. Ubeyd'den başka kimse kalmamıştı. (Tarih-i Taberî, 2/347; A'yan'uş-Şia, el Emin, 1/279).
Hz. Ali (a.s) inatla direniyordu. Kılıcını sağa sola sallıyor, Hz. Peygamber'e (s.a.a) yaklaşanı anında biçiyordu. Hz. Peygamber'in (s.a.a) bu direnişi ve Hz. Ali'nin (a.s) ve onun yanında bulunan bir avuç Müslümanın bu akıllara durgunluk veren savunması Müslümanların yeniden öz güvenlerini kazanmalarını sağladı. Tekrar Havazin'e saldırdılar.
Havazin saflarının arasından, Ebu Cervel adında bir adam ileri çıktı. Havazin'in sancağını taşıyan bu adam Müslümanları teke tek vuruşmaya çağırdı. Cesur bir adamdı. İnsanlar onun karşısında tutunamıyorlardı. Sonunda Hz. Ali (a.s) karşısına çıktı ve onu öldürdü. Bu olay üzerine müşriklerin yüreğine korku ve Müslümanların yüreğine de öz güven duygusu yerleşti.
Müslümanlar kılıçlarını Havazin ve müttefiklerinin saflarına daldırdılar. Kimini öldürüyor, kimini de esir alıyorlardı. En başlarında da Ali (a.s) bulunuyordu. Tek başına Ali müşriklerden kırk kişiyi öldürmüştü. Böylece zafer Müslümanların oldu. (Ravzat'ul-Kâfi, s.308, hadis: 566; el-Meğazi, Vakidî, 2/895, Keşf'ul-Gumme, 1/226).