O bayram inkâr edilemez.....

Her ne kadar bazı maksatlı ilim adamları Gadir-i Hum Bayramı'nı bir bid'at olarak göstermeye çalışsa da, tarihî hakikatler bunu reddetmektedir. Başta Resûlullah (s.a.a.) olmak üzere, Ehl-i Beyt İmamları o günü bayram olarak kutlamışlardır

<O bayram inkâr edilemez.....

Bu köşede, Gadir-i Hum bayramının hakikatinin nereden kaynaklandığını, bütün ümmete ait olduğunu, Hz. Resûlullah'ın döneminde başladığını, sonra da bir Vasi'den ötekisine ulaştığını, Ehl-i Beyt İmamları tarafından kesintisiz olarak kutlandığını, Allah'ın vahyinin eminleri tarafından da sürekli olarak anıldığını ve

Emirü'l-Mü'minin Ali (a.s)'dan sonra İmam Sâdık ve İmam Rıza (a.s)'ın konu hakkındaki açıklamalarını gördük.

Bu İmamların konu hakkındaki açıklamaları hicretin üçüncü asrında yazılmış olan Tefsir-i Furat ve Kâfi gibi kitaplarda yer almıştır. İşte Şia'nın Gadir gününü eski zamanlardan beri bayram olarak kutlamaktaki kaynak ve belgeleri bu gibi hadislerdir; hüküm ve hikmet sahibi olan Ehl-i Beyt İmamları bu gibi altın değerli sözleri açıkladığı andan itibaren Şia âlemi bu günleri bayram olarak kutlamışlardır.

Durum bundan ibaretken Nuveyri ve Makrizi'nin, "Bu bayram, Muizzuddevle Ali b. Buye'nin 325 Hicri yıllarında icat ettiği bidatlardandır" sözlerinin hakikatten ne kadar uzak olduğu ortaya çıkıyor. Nuveyri, el-A'yadu'l-İslamiyye adlı kitabında şöyle yazıyor: "Bir bayram da vardır ki Şiiler icat edip ona Gadir Bayramı ismini vermişlerdi. Bugünü bayram yapmalarının sebebi ise bugünde Hz. Resûlullah'ın Hz. Ali'yi kendisine kardeş seçmesidir. Gadir, bir çeşmenin döküldüğü yerdir, çeşmenin kenarında budakları birbirine geçen bir ağaç da vardır. Gadir ile çeşme arasında Hz. Resûlullah'ın mescidi bulunmaktadır. Bid'at ettikleri bu bayram Zilhicce'nin on sekizinci günüdür; çünkü kardeşlik olayı hicretin onuncu yılında Veda Haccı sırasında bugünde vaki olmuştur. Şialar o günün gecesinde ayık kalıp namaz ve ibadetle meşguldürler ve gündüzünde de öğleden önce iki rekât namaz kılarlar, bugünde yeni elbise giymek, köle azat etmek, yabancılara ihsan yapmak ve kurban kesmek, onların adetlerindendir. Bu bayramı ilk olarak Muizzuddevle Ebu'l-Hasan Ali b. Buye 325 yılında icat etmiştir." (Nihayetu'l-Ereb fi Fununi'l Edeb, c.1, s.177).

Makrizi ise bu konuda şöyle yazıyor: "Gadir bayramı şer'i bir bayram değildir. Ümmetin dini liderleri de bugünü bayram olarak kutlamamıştır. Bugün, İslam âleminde ilk önce Muizzuddevle Ali b. Buye'nin zamanında Irak'ta bayram olarak tanındı. Bu bayramı icat etti ve o zamandan bu yana Şia o günü bayram olarak kutlamaya başladı." (El-Hutatu'l-Makriziyye, c.2, s.222).

Acaba H. 346'da vefat eden Mes'udi, "Ali'nin evlat ve Şiaları bugünü kutluyor" dememiş midir? Acaba H. 329'da vefat eden Kuleyni, Kâfi kitabında Gadir bayramı hadisini rivayet etmiyor mu?

Gadir bayramıyla ilgili ikinci bir hadisi kendi tefsirinde rivayet eden Furat b. İbrahim el-Kûfi ise ondan daha önce yaşamıştır. Furat b. İbrahim el-Kufi, Şeyh Kuleyni'nin şeyhleri tabakasındadır. O halde bu kitaplar, Nuveyri ve Makrizi'nin zikretmiş oldukları tarihten daha önce yazılmıştır.

Acaba Feyyaz b. Muhammed b. Ömer et-Tusi H. 203'de şehid olan İmam Rıza (a.s)'ın bugünü bayram olarak kutladığına ve bugünün geçmişi ve faziletini babaları aracılığıyla Emirü'l-Müminin Ali (a.s)'dan naklettiğine şahit olduğunu 259 yılında rivayet etmiyor muydu?

İmam Sadık (a.s) da H. 148'de bu günle ilgili bütün amelleri kendi ashabına öğretmiş ve Vasilerin tayin edildiği günlerin bir bayram olarak kutlanmasını da bütün peygamberlerinin sünnetlerinden olduğunu belirtmiştir.

Fakat bu iki zat, Şia'yı lekelemeyi amaçladıklarından dolayı bu bayramın Muizziddevle tarafından çıkarılan bir bid'at olduğunu ileri sürmüşlerdir. Ama onların bu iddialarını, tarihi iyi bilen bir kimsenin göreceği ve onların yaptıkları bu yanlışlıkları ortaya çıkaracağından gaflet etmişlerdir. (Allame Emini, el-Gadir).