‘Nihayetler O’nda son bulur’

İmam Ali (a.s.) buyurdu ki: "Allah meydana gelmiş olmaksızın vardı. Keyfiyetsiz vardı. Daima kemmiyetsiz ve keyfiyetsiz vardır. Onun öncesi olmaksızın vardı. O önceden önce, öncesiz, sonsuz, nihayetsiz vardı. Nihayetler O'nda son bulur. O her sonun sonudur"

<‘Nihayetler O’nda son bulur’

Ahmed b. Muhammed b. Halid, babasından, merfu olarak şöyle rivayet etmiştir:

Yahudiler, Re'sul Calut'un etrafında toplandılar ve dediler ki: "Bu adam (Ali aleyhisselâm) âlim birisidir. Bizi ona götür, ona bazı sorular soralım."

Toplanıp Emirü'l-Mü'minin'in bulunduğu yere geldiler. Onlara Emirü'l mü'minin'in evde olduğunu söylediler. Onlar da Ali (aleyhisselâm) evden çıkıncaya kadar beklediler.

Re'sul Calut ona dedi ki: "Sana bazı sorular sormak için geldik."

Dedi ki: "İstediğini sor ey Yahudi!"

Dedi ki: "Senin Rabbinin ne zamandan beri var olduğunu sormak istiyorum?"

Buyurdu ki: "Allah meydana gelmiş olmaksızın vardı. Keyfiyetsiz vardı. Daima kemmiyetsiz ve keyfiyetsiz vardır. Onun öncesi olmaksızın vardı. O önceden önce, öncesiz, sonsuz, nihayetsiz vardı. Nihayetler O'nda son bulur. O her sonun sonudur."

Re'sul Calut dedi ki: "Gidelim! Bu adam söylendiğinden daha bilgiliymiş!"

Ebu'l-Hasan el-Mevsilî, Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm)'dan şöyle rivayet etmiştir:

Yahudi bilginlerden biri Emirü'l- Mü'minin (Ali aleyhisselâm)'ın yanına geldi ve dedi ki: "Ey Mü'minlerin Emiri! Rabbin ne zaman var oldu?"

Dedi ki: "Anan sensiz kalasıca! Ne zaman olmadı ki, ne zaman var oldu? diye sorulsun. Benim Rabbim, önceden önce, öncesiz vardı, sonradan sonra, sonrasız vardır. Sonluğunun sonu, sınırı yoktur. Sonlar O'nda son bulur. O, her şeyin sonudur."

Yahudi dedi ki: "Ey Mü'minlerin Emiri! Yoksa sen nebi misin?"

Dedi ki: "Yazıklar olsun sana! Ben, ancak Muhammed (sallallahu aleyhi ve âlihi)'nin kullarından bir kulum (bağlılarından biriyim)."

Rivayet edilir ki, Emirü'l-Mü'minin'e, "Gökleri ve yeri yaratmadan önce Rabbimiz neredeydi?" diye sorulmuş, Ali (aleyhisselâm), bu soruya şu cevabı vermiştir: "Nerede, mekânla ilgili bir sorudur. Mekân yokken Allah vardı."

Muhammed b. Sema'e, Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm)'dan şöyle rivayet etmiştir:

Yahudilerin din bilginlerinin başı (Re'sul Calut) Yahudilere dedi ki: "Müslümanlar, Ali'nin en keskin mücadeleci ve kesin inançları en iyi bilen, en âlim kimse olduğunu iddia ediyorlar. Bizi ona götürün, birkaç soru sorayım da hatasını ortaya çıkarayım."

İmam Ali'nin yanına geldiler. Bilginlerinin başı dedi ki: "Ey Mü'minlerin Emiri! Sana bir hususta soru sormak istiyorum."

Dedi ki: "İstediğini sor."

Bunun üzerine şöyle dedi: "Ey Mü'minlerin Emiri! Rabbimiz ne zaman var oldu?"

Dedi ki: "Ey Yahudi! Daha önce var olmayan bir kimse için ne zaman var oldu, denir. Allah, ise oluşsuz vardır. Keyfiyetsiz vardı, vardır. Ey Yahudi! O'nun öncesi olur mu? O sonsuz, sınırsız önceden öncedir. Sonu olmayan sondur. Sonlar O'nun yanında son bulur. Ve O, her şeyin sonudur."

Yahudi dedi ki: "Ben şahitlik ederim ki, senin dinin haktır ve senin dinine aykırı olan görüşler bâtıldır."