NAMAZI KABUL OLMAYANLAR I.....

   Peygamberimiz buyurdu: “Müflis kimdir, biliyor musunuz?” Yanında bulunanlar; “Bize göre müflis, parası ve malı olmayan kimsedir” dediler.Bunun üzerine Resûl-i Ekrem şöyle buyurdu:

<NAMAZI KABUL OLMAYANLAR I.....

“Ümmetimden müflis o kimsedir ki, Kıyamet gününde namaz, oruç ve zekâtla gelir,ancak şu adama küfretmiş, şunun malını yemiş, şunun kanını dökmüş ve şunu dövmüş. Bu davranışlarından dolayı onun iyiliklerinden, anılan adamlardan her birine verilir. Üzerinde olan haklar ödenmeden, iyilikleri tükenir, hak sahiplerinin günahları o kimseye yükletilir ve bu yüzden O Cehennem’e atılır.” (Müslim, birr ve’s-sıla 59, s.1997; Tirmizî 2418)

  Allah Resûlü (s.a.a.) şöyle buyurdu: “Allah, abdestsiz namazı kabul etmez.” (Müslim ve daha uzun metinle Tirmizî) Ebû Ubeyd’in kızı Safiye, Peygamberimizin bazı zevcelerinden, Allah’ın Resûlü’nün şöyle buyurduğunu rivâyet etmiştir: “Kaybolmuş eşyanın yerini haber veren kimseye bir şey soran ve onu tasdik eden kişinin kırk gün namazı kabul olunmaz.”(Nevevi,Riyazü’s-Salihin, Müslim-den)

  Huzeyfe (r.a.)’dan:Allah Resûlü (s.a.a.) şöyle buyurdu: “Allah, bid’at sahibinin ne orucunu, ne namazını, ne zekâtını, ne haccını, ne umresini, ne cihadını,ne tevbesini ve ne de fidyesini kabul eder. O, İslâm’dan,hamurdan çıkan kıl gibi çıkar.” (İbn Mâce, No. 49) Allah Resûlü (s.a.a.) şöyle buyurdu: “İki kişinin namazı başlarından yukarıya çıkmaz: Efendilerinden kaçan köle; tekrar onlara dönünceye dek. Kocasına isyan eden kadın; tekrar evine dönünceye kadar.” (Taberânî, el-Mu’cemu’l-Evsat ve’s-Sağîr)

 Ebû Mûsâ (r.a.)’dan: Allah Resûlü (s.a.a.) şöyle buyurdu: “Allah, vücudunda halûk (bir nevi boya)dan bir şey bulunan adamın namazını kabul etmez.” (Ebû Dâvud, No. 4178)

 Allah Resûlü (s.a.a.) şöyle buyurdu: “Kim içki içerse Allah kırk gün namazını kabul etmez. Tevbe ederse Allah tevbesini kabul eder. Tekrar içerse Allah onun kırk gün (tekrar) namazını kabul etmez.Tevbe ederse Allah tevbesini kabul eder. Dördüncü kez tekrar içerse, Allah tam kırk gün namazını kabul etmez. Ondan sonra tevbe ederse Allah artık onun tevbesini de kabul etmez ve ona Habâl nehrinden içirir.”Denildi ki:“Ey Ebû Abdirrahman (yani ey İbn Ömer)! Habâl nehri nedir?” “Cehennemliklerin irinlerinden akıp akarsuya dönüşen irin nehridir” dedi. (Tirmizî, No. 1862)

 “Kim içki içip de kendinden geçmezse (sarhoş olmazsa) karnında ya da damarlarında ondan bir eser bulunduğu sürece namazı kabul olmaz. Bu hal üzere ölürse kâfir olarak ölür. İçip de kendinden geçerse, kırk gün namazı kabul edilmez. Bu arada ölürse kâfir olarak ölür.” (Nesâî, eşribe 44/3, VIII, 316)

 O bir kadınla karşılaştı. Ebû Hureyre, kadının güzel koktuğunu fark etti. Kadının eteğinde toz vardı. Ona sordu: “Ey Cebbâr’ın cariyesi, mescidden mi geldin?” “Evet.” “Sevgili dostum Ebû’l-Kâsım (s.a.a.)’in şöyle buyurduğunu duydum: Mescid için kokulanan bir kadının, cenâbetten yıkanır gibi yıkanıncaya kadar namazı kabul olunmaz.” (Müslim, Salât No. 143, s. 328; Ebû Dâvud, No. 4175; Nesâî, zînet 37/1, VIII, 154)

 Ebû Saîd (r.a.)’dan: Allah Resûlü (s.a.a.)şöyle buyurdu:“Zarla oynayıp da sonra namaz kılan kimse,irin ve domuz kanı ile abdest alıp sonra namaz kılan kimse gibidir.” Ahmed ve Ebû Ya’lâ şunu da ilave etti: “Onun namazı kabul olmaz.” (Ahmed, V, 370)

 Bir adam dedi ki: “Ey Allah Resûlü! Falan kadının çok namaz kıldığından, çok sadaka verdiğinden, çok oruç tuttuğundan, ancak dili ile komşusuna çok eziyet ettiğinden söz ediliyor, ne dersiniz?” Şöyle buyurdu: “O ateşte olacaktır.” Dedi ki: “Ey Allah Resûlü! Falan kadının az (nâfile) oruç tuttuğundan, az namaz kıldığından, süzme peynir gibi şeylerden az sadaka verdiğinden, bununla beraber dili ile komşularına eziyet vermediğinden söz ediliyor, ne dersiniz?” Şöyle buyurdu: “O cennette olacaktır.”(Bezzâr,Ahmed,II,440)

 Hz. Ali’ye, halkından bir adam dedi ki:“Bana bu dinin en zor ve en kolay yönünü söyle!”Şöyle buyurdu:“En kolayı;Allah’tan başka ilah olmadığına,Muhammed’in O’nun kulu ve Resûlü olduğuna şehadet getirmektir. Ey Âliye’li kardeş, en zoru da emânettir!Çünkü emâneti olmayanın dini olmaz, namazı olmaz, zekâtı olmaz. Ey Âliye’li kardeş! Kim haram mal edinip de ondan bir cüppe giyerse, o cüppe sırtından atılmadıkça namazı kabul olmaz. Ey Âliye’li kardeş! Haram maldan edinilmiş bir elbiseyi sırtına alan bir adamın namazını kabul etmekten Allah daha yüce ve daha kerem sahibidir.” (Bezzâr,No.3561)

Hazırlayan: Gökhan Demir

Devam edecek