Münafıkların bariz sıfatları.....

Münafıklar, İslam düşmanlarıyla birlik olma suretiyle de Müslümanlara zarar vermişlerdir.

<Münafıkların bariz sıfatları.....

Korkaklık: Münafıkların, Allah Resulü'yle beraber çıktıkları hemen her savaşta, şartların zorluğu, düşmanın fazlalığı; kalplerinde kök salmış olan küfrü ve nifakı harekete geçirmiş, ödleklik göstermişlerdir.
 
Dedikodu ve iftira 
 
Münafıklar, Müslümanlar arasında düşmanlık ve fitne çıkarmak, mü'minleri gruplara ayırmak çabasıyla en basit hadiseleri bile iftira ve dedikodu malzemesi yapmışlardır. İfk hadisesi bu gerçeğin ifadesidir.
 
İkiyüzlülük
 
Riya da, münafıkların bariz vasıfları arasındadır. Mü'minler arasında herkesten fazla inanmış görünen bu tipler yalnız kaldıklarında içlerindeki küfrü kusuyorlar ve karışıklık çıkarmak için yollar arıyorlardı. Esasen, münafığın kâfirlerden ayrıldığı nokta da burasıdır. Kâfirin düşmanlığı açık, münafığınki gizlidir.
 
İslam düşmanlarıyla işbirliği
 
Münafıklar, İslam düşmanlarıyla birlik olma suretiyle de Müslümanlara zarar vermişler ve adeta; "Küfür tek bir millettir" sözünü doğrularcasına, İslam'ın yok olması için uğraşanlarla işbirliği yaparak, Müslümanlara karşı bir güç oluşturmuşlardır.
 
Allah Resulü'nün münafıklara karşı takındığı tavır
 

 
Resulullah, İslamiyet aleyhine yapılabilecek propagandalara mâni olmak düşüncesiyle; kalplerindeki küfrü ve nifakı çok iyi bildiği bu insanları, mü'minlerin arasından kovmamış, ancak onlara karşı her zaman Cenâb-ı Hakk'ın emrettiği gibi dikkatli ve ölçülü bir siyaset izlemiş; deyim yerindeyse, onları idare etmiştir.
 
Ancak, öldüklerinde, cenaze namazlarının kılınmamasını ve başlarında dua yapılmamasını istemiştir. Münafıklar hakkında, "Bunlar için Allah'tan mağfiret dileğinde bulunulsa da Allah, bunları asla bağışlamayacaktır" buyurmuştur. 
 
Resulullah, münafıkların işledikleri fiillere göre kendilerine gereken muameleyi yapardı. İçlerindekini ise Allah'a havale ederdi.
 

 
Münafıklardan yüz çevirmek, onlara karşı sert davranmak, Cenâb-ı Hakk'ın emridir. Allah (c.c.) Tevbe Sûresi'nin 73. ayetinde şöyle buyurmaktadır: "Ey Peygamber! Kâfirlere ve münafıklara karşı cihad et. Onlara karşı sert davran. Onların varacakları yer cehennemdir. O ne kötü bir varış yeridir."
 
Yine Cenâb-ı Hak, onların ikiyüzlülüklerine karşı takınılması gereken tavırla ilgili, olarak Nisâ Sûresi'nin 81. ayetinde, "Baş üstüne, derler; ama yanından ayrılınca, onlardan bir kısmı Senin dediğinden başkasını gizlice kurar. Allah da, onların gizlice kurduklarını yazar. Sen, onlara aldırma ve Allah'a dayan; Sana vekil olarak Allah yeter" buyurmuştur.
 
Münafıkların cenaze namazının kılınmaması hakkında da Tevbe Süresi, 84. ayette, "Onlardan ölmüş olan hiçbir kimse üzerine, hiçbir zaman namaz kılma; kabri başında da durma. Çünkü onlar, Allah ve Resulü 'nü inkâr ettiler; kafir olarak öldüler" buyurulmaktadır.
 
Münafıkların, cihattan geri kalmaları halinde de hiçbir özürleri kabul edilmemiştir:
 

 
"Eğer Allah, Seni onlardan bir grubun yanına döndürür de, çıkmak için Senden izin isterlerse, de ki: Benimle beraber asla çıkmayacaksınız. Çünkü siz, birinci defa (Tebük Seferi'nde) yerinizde kalmaya razı oldunuz. Şimdi de geri kalanlarla beraber oturun." 
 
"(Seferden) döndüğünüz zaman, size özür beyan edecekler. De ki: Özür dilemeyin. Size asla inanmayız. Çünkü Allah, sizin gerçek tutumlarınızı bize bildirmiştir. Amelinizi Allah da görecektir, Resulü de.
 
Sonra, görüleni ve görülmeyeni bilene döndürüleceksiniz de, yapmakta olduklarınızı haber verecektir. Onların yanına döndüğünüz zaman, size kendilerinden (onları cezalandırmaktan) vazgeçmeniz için Allah adına and içeceklerdir. Artık onlardan yüz çevirin. Çünkü onlar, murdardır. Kazanmakta olduklarına karşılık, ceza olarak, varacakları yer cehennemdir.
 
Onlardan razı olasınız diye, size yemin edecekler, fakat siz onlardan razı olsanız bile Allah, fâsıklar topluluğundan asla razı olmaz." 
 
Münafıklarla ilgili bir önemli husus da, onların asla bağışlanmayacakları ve haklarında mağfiret dilenmesinin de faydasız olduğudur:
 
"(Ey Muhammed!) Onlar için ister af dile, ister dileme. Onlar için yetmiş kez af dilesen de Allah, onları asla affetmeyecek. Bu, onların Allah ve Resulü'nü inkâr etmelerinden ötürüdür. Allah, fasıklar topluluğunu hidayete erdirmez." 
 
Münafıklara karşı mü'minler, her devirde dikkatli olmalı; onların fitnelerine karşı birlik ve beraberliklerini muhafaza etmelidirler.
 
Yukarıda zikredilen özellikler göz önünde bulundurularak bu tipler çok iyi tahlil edilmeli ve bunlara karşı her zaman tedbirli, ölçülü ve tavizsiz davranılmalıdır." (Prof. Dr. Haydar Baş, Rahmet-el lil Alemin eserinden) H: Akın Aydın