Mü’minin canı kutsaldır

İmam'ın (a.s.) risalesinde, canın kutsallığı, mü'minin canını ve organlarını Allah yolunda kullanması, onlara ihtiyaçlarını vermesi şeklinde ifade bulmuştur

<Mü’minin canı kutsaldır

İmam Seccad'ın (a.s.) Hukuk Risalesi'nde Allah'ın hakkının ardından, kişinin canı ve bedeni üzerindeki haklara geçilmiştir.

Veda Hutbesi'nde ise, korunması gereken 5 mukaddes varlıktan bahsedilir. Bunlar can, mal, namus, din ve vatandır. Bunlar kutsaldır ve korunmalıdır.

Resul-i Ekrem (s.a.a.), Veda Hutbesi'nde bu mukaddes değerleri şöyle buyurmuştur:

"Bu gününüz nasıl mukaddes bir gün, bu ayınız nasıl mukaddes bir ay, bu şehriniz nasıl mukaddes bir şehir ise, biliniz ki; canlarınız, mallarınız, ırzlarınız da, Allah'ın huzuruna çıkıncaya kadar bu mukaddes gün, bu mukaddes ay, bu mukaddes şehir gibi yekdiğerinize karşı mukaddestir. Bunlara tecavüz haramdır."

"Cahiliyet âdetlerini ayağımın altına alıp çiğniyorum. Bütün kan gütme davaları tamamıyla kaldırılmıştır. Bunlar yalan ve uydurma şeylerdir. Ortadan kaldırılan ilk kan davası, Abdülmuttaliboğullarından Haris'in kan davasıdır."

"Sakın bundan sonra kâfirler gibi hasım olup birbirinizin boynunu vurmayınız."

İmam'ın (a.s.) risalesinde ise, canın kutsallığı, mü'minin canını ve organlarını Allah yolunda kullanması, onlara ihtiyaçlarını vermesi şeklinde ifade bulmuştur.

Burada, can ve bedenin hakkı, dilin hakkı, kulağın hakkı, gözün hakkı, ayağın hakkı, elin hakkı, midenin hakkı ve üreme organının hakkı yer alır.


* * *


"Bedeninin senin üzerindeki hakkı ise, onu Allah'a itaat yolunda eksiksiz bir şekilde çalıştırman; diline hakkını vermen, kulağına hakkını vermen, gözüne hakkını vermen, eline hakkını vermen, ayağına hakkını vermen, midene hakkını vermen, üreme organına hakkını vermen ve bütün bu hakları yerine getirme hususunda Allah'tan yardım dilemendir."

"Dilin senin üzerindeki hakkına gelince, onu çirkin sözlerden sakındırarak onurlandırman, hep hayırlı sözler söylemeye alıştırman, delili dine ve dünyaya faydalı konuşmalardan başka her şeyden onu alıkoyman, faydası kıt hatta zararlı gevezeliklerden uzak tutmandır. Böyle şeylerin faydası bulunmaması bir yana, zararından da emin olunamaz. Gerçeğin böyle olduğuna dair aklî ve naklî delil bulunmaktadır. Kişinin akılla bezendiğine delil, dilini güzelce kullanmasıdır. Bu konuda başarı için güç ve kuvvet ancak Yüce Allah'tan dilenmelidir.