MUHALEFET GERÇEKTEN MUHALİF Mİ?

       Türk milletinin, halkının yeri doldurulmayacak âlimleri, ilim irfan sahipleri, aydınları gitti. Yerine maalesef kim olduğunu ve kime hizmet ettiğini bilmeyen alim kisvesinde şarlatanlar geldi.

MUHALEFET GERÇEKTEN MUHALİF Mİ?
Mimar Gökhan Demir

MUHALEFET GERÇEKTEN MUHALİF Mİ?

   Maksattan habersiz birilerinin mefkûresine piyon olmaya odaklanmış bilinçsiz, basiretsiz ve kukla olmaktan kıvanç duyan insanların makam için kâfirlerden aferin bekleyen bebelerin sahne aldığı bu dünya tiyatrosunu hep beraber izliyoruz.

 Vatan delilince, İman denilince gözlerine yaş kalbine heyecan dolan o insanlar gitti yerlerine aynı duyguları para, makam ve şöhret için yaşayan insanlar doldurdu. Allah’ı unutan insanların, hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayan insanların hüküm sürdüğü zamanda maalesef yaşıyoruz. Azıcık palazlanan maraba parasıyla makam sahibi olacak ve gelip millete şah olacak.

  Dünya insanlığının kurtuluşu gözüyle bakılan o Türk milleti maalesef son 21 yılda sinsice yazılan, ustaca oynanan senaryolar neticesinde tüm hain ve düşmanları tarafından defnedildi. Bu hain çalışmalar neticesinde, amaçsız, ülküsüz günü kurtarmak derdine düşürülmüş bir toplum meydana getirildi.

 Adam ülkeyi yönetmeye aday böyle yaparsak Avrupa bize aferin der. Ulan müptezel seni bu hale getiren Avrupa, senin düşmanın Avrupa, sen Avrupa’dan aferin almaya çalışıyorsan demek ki sende onların çaşıtlarından birisin.

  İktidara sahip olmak isteyenler neden ABD ve AB gider onlardan medet umar. Bu ülkenin sahibi kim? Elbette millet. Siyasiler milletine gitmeden evvel millete nasıl oynarız, milleti nasıl avlarız, nasıl kandırırız kursuna gidiyor. Millete para dağıtarak satın olmak için sahipleri olan ABD, İsrail ve AB sonsuz teslimiyetlerini gösteriyorlar. Bunları tanıdık bildik son 21 yıldır gözümüze soka, soka bunu bizlere gösterdiler. Peki, millet ayıldı mı?

Yıllardır hiç seçim kazanmayan aday olmayan bay Gandi birkaç ay evvel ABD gitti artık orada ne görüştü Allah bilir.  Şimdi mevcut iktidara karşı kazanma şansı olan adaylar varken ısrarla kendisini aday ettirmesi akıllara durgunluk veriyor. Sanki uzun adam kazansın diye bir proje hareketinin elamanıymış gibi hareket ediyorlar.

Yıllardır millete din satarak İmanlı insanların duygularını sömürerek içini boşaltan dini siyasallaştırarak siyasi hamlelerini, oyunlarını insanlara din diye yutturan zihniyet, AB’den aferin bekleyen bebeler, vatan hainleri vs. kim, kim ile beraber ülke yönetimine talip oluyor. Atatürk’ün partisi olduğunu iddia eden parti, iktidardan ayrılan bakan, başbakan olanların icraatları ortadayken onları ve Atatürk’e düşmanlıkları tescilli olan partileri bile masaya alırken, gerçek Atatürkçü olan BTP Hüseyin Baş’ı masaya almadılar. BTP masaya almamalarının sebebi ne ola ki. (ABD ve Fetö olabilir mi malum ABD’ye gitmişti)

YSK’nın kararı sürpriz oldu mu? Elbette yok. Cumhurbaşkanının rakip olan adayı da tam istediği gibi demek ki neymiş plan, proje hazır bütün figüranlar rollerini güzel oynuyor. Seçimin sonucu belli Uzun adam bir dönem daha seçilecek. İktidar ve ana Muhalefet herkes bunun için elbirliği ile çalışıyor.

  Akl-i selim milli olan insanlarımızı bir, bir aradan çıkarttılar geriye çıkarcı, vatan hainleri, şarlatanlar kaldı.

İktidar ile beraber olan şeytan bile olsa bir anda evliya oluveriyor. Dün açılımları HDP ve Öcalan’la beraber yapan askerlerimizi şehit eden şerefsizleri Habur’da mehterle karşılayan devletin savcısını, hâkimini teröristlerin ayağına getirerek katilleri serbest bırakan sanki AKP değildi. O zaman HDP hain değimliydi. HÜDAPAR ile HDP arasında hiçbir farkı yoktur. Milliyetçiliği ayaklar altına almışlar Türk’e ve Türk bayrağına alerjileri olan vatan hainleridir. Bahçeli MHP’nin adınıdamı unuttun. Artık bir doktora git siyaseti bırak algılama, görme kabiliyetini yitirmişsin. Türk Milliyetçilerini bir sal artık, yakasından düş artık.

  İktidara ve silik muhalefete umut bağlayan bu milletin artık gözlerinin açılacağından benim hiçbir umudum kalmadı. Bu kör gözlerin açılması için daha başınıza ne gelmesi gerekiyor. Bir Haydar Baş geldi geçti milletine ömrünü karşılıksız verdi. Hiçbir menfaat gütmedi. Hep o kör gözlerin açılması için mücadele etti. Vatan dedi, bayrak dedi, Ehl-i beyt dedi, hoş geldin Atatürk dedi, Atatürk vatandır dedi, Milli ekonomi modelini yazdı milleti için ne gerekiyorsa yaptı. Ama bu millet gerekenlerinin tersini yapan, vatanı satan, ekonomiyi mahveden, halkı kamplaştıran, dinin içini boşaltan insanları seçti.

  Milletin mefkûresi, ülküsü, ölçüşü değişti. Gaye Allah’a kulluktu, para, makam ve şöhret için kula kul olmak oldu. Böyle bir milletten doğruluk ve doğruyu görmeyi beklemek ahmaklıktır.