Merkel sonrası ne olacak?

16 yıldır aralıksız sürdürdüğü görevini bırakmaya hazırlanan Almanya Başbakanı Merkel'in 4 kez seçildiğini ve bu durumun Avrupa Birliği politikalarında bir sürekliliği getirerek ekonomik istikrarın sembolü olduğunu söyleyen Prof. Dr. Çağrı Erhan,  Merkel sonrası Avrupa siyasetini değerlendirdi.

<Merkel sonrası ne olacak?

Sadece Almanya değil tüm Avrupa politikalarını yönlendiren önemli bir aktör olan Almanya Başbakanı Angela Merkel, 22 Kasım 2005'ten bu yana 16 yıldır aralıksız sürdürdüğü görevini bırakmaya hazırlanıyor. Merkel'in ayrılığı sonrası Almanya kadar Avrupa'yı da neler beklediği, uluslararası toplumun gündem maddeleri arasında. Başbakan Merkel'in her şeyden önce bir istikrar unsur olduğunu belirten Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, Avrupa Birliği'nin temellerinin atıldığı 1952 yılından beri 2 lokomotif ülkenin Federal Almanya ve Fransa olduğunu belirterek, Almanya'da son 16 yıldır lider istikrarı devam ederken Fransa'nın 4 kez lider değiştirdiğini hatırlattı. 1973 yılında topluluğa katılan İngiltere'nin de sürekli lider değişikliği yaşadığı ve sonunda Avrupa Birliği'nden çıktığını söyleyen Prof. Dr. Erhan, Almanya başbakanının 4 kez seçildiğini ve bu durumun Avrupa Birliği politikalarında bir sürekliliği getirerek ekonomik istikrarın sembolü olduğunu söyledi.

Avrupa'ya damgasını vurdu

"Euro bugünkü kıymetli seviyesine ulaştıysa, Avrupa Merkez Bankası şayet Euro'nun alan politikalarını belirleyen unsur olarak tüm üyelerin sözünden çıkmadığı bir kuruma dönüşmüşse, bunda Şansölye Merkel'in uyguladığı mali politikaların katkısı vardır" diyen Prof. Dr. Çağrı Erhan, şöyle konuştu: "Merkel, AB'den 2005'te çok ciddi meydan okumalarla karşılaştı. Fransa ve Hollanda'da 'Derinleşme politikası' dediğimiz AB Anayasası'nın reddedilmesi ve yerine ne konulacağının bilinememesi. Akabinde Lizbon anlaşmasının yürürlüğe girmesi sırasında yaşanan sorunlar. 2004'deki bir geçiş dönemi dediğimiz genişleme krizi. Fakir, Doğu Avrupa ülkelerinin topluluğa katılmasından sonra Avrupa içinde yaşanan sallanma. Son olarak küresel mali krizin Yunanistan, Macaristan, Portekiz ve İspanya'ya yansımaları. Şimdi bütün bunlar yaşanırken AB'nin ayakta kalmasını sağlayan, güçlü, dirayetli politikalar üretmesini sağlayan tek bir isimden bahsedebiliriz. O da Merkel'dir. Onun da zaman zaman aksadığı oldu ama Avrupa'ya son gerçek lider olarak damgasını vurdu."

 


Merkel'in görevden ayrılmasıyla Avrupa başkentlerinde onun yerini doldurabilecek, G7 – G20 toplantılarında sözünü dinletecek bir lider kalmadığını söyleyen Prof.Dr. Çağrı Erhan, "Büyük bir değişim söz konusu. Sadece Almanya'nın lideri değişmiyor, Avrupa'nın son akil lideri de değişiyor.  Yerine gelenin nasıl olacağını icraatı gösterecek. Kendi ülkesinde güçlü olmayan hiçbir lider, AB forumlarında da etkili olamaz. Yeni liderin, en az 1-2 seçim varlık göstermesi lazım ki Almanya'nın Merkel döneminde olduğu kadar güçlü olmasını sağlasın" ifadelerini kullandı.

Seçimin ana gündemi Covid

Almanya'da yapılacak seçim öncesi genel durumu değerlendiren Prof. Dr. Çağrı Erhan, sağlık ve Covid ile mücadelenin öne çıktığını, Yeşiller Partisi'nin oy oranında bir artış görüldüğünü ve Sosyal Demokrat partinin oy oranındaki artışın sebebinin de Covid ile mücadelede getirdiği yaklaşım olduğunu ifade etti. Sağlık ve Covid konusunun Trump'ın seçimi kaybetmesinin sebebi olduğunu söyleyen Erhan, "Ancak ABD ve Alman seçimlerinin önemli bir farkı var. Merkel bu süreci çok iyi idare etti. Türkiye'den giden doktorlarımızın aşıyı bulması, bütün Almanların aşılanmaları, ekonomik olarak en az etkilenen ülke olması, tüm Avrupa ülkelerine ekonomik yardımda bulunması, önemli ölçüde başarılıydı. Bir önceki seçimde mülteci ve yabancı konusu vardı ama bu seçimde bunun kontrol altına alındığı ve bir oy değişikliği yapmadığı görüldü. Herkesin gündemi pandemiden nasıl kurtulacağız, ekonomiyi nasıl ayağa kaldıracağız, pandemiden olumsuz etkilenen Alman vatandaşlarının durumunu nasıl iyileştireceğiz yönünde" dedi.