’Kimlerle dost olduğunuza bakın’.....

İmam Ali (a.s.) buyurdu ki: "Yalancı, senin sözünü başkasına götürür ve onların sözlerini de sana getirir; bir sözü bitirdiğinde, başka bir söze başlar; bazen doğru da konuşur ama halk sözüne inanmaz; halkın arasını bozmaya çalışır ve gönüllerde kin icat eder. O halde Allah'tan korkun ve kendiniz için kimlerle dost olacağınıza bakın"

<’Kimlerle dost olduğunuza bakın’.....

Peygamber (s.a.a)'in ashabından bir grup kimse Ebu Eyyub-i Ensarî'nin evinde oturmuşlardı. Resûlullah (s.a.a)'in kenarında oturan Muaz b. Cebel, Resûlullah'tan şu ayetin manasını sordu: "Sûr'a üflendiği gün, bölük bölük Allah'a gelirsiniz." (Nebe, 18).

Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: "Ey Muaz! Büyük bir şeyden soru sordun." Sonra gözlerini aşağı dikti ve şöyle buyurdu: "Ümmetimden on grup simaları değişmiş bir şekilde ve Müslümanlardan ayrı olarak haşrolurlar. Bazıları maymun, bazıları domuz, bazılarının ayakları havada, başları ise aşağıya doğru olduğu halde yüz üstü mahşere taraf sürüklenirler. Yine bazıları kör, bazıları sağır ve lal (dilsiz), bazıları ise ağızlarından cerahat salyaları sarktığı ve mahşer ehlinin bundan rahatsız oldukları bir halde dillerini çiğneyerek haşrolurlar. Yine bazıları eli kolu kesik, bazıları ateş dallarına asılmış, bazıları kokmuş ve bozulmuş ölünün kokusundan daha kötü bir kokuyla, bazıları da katrandan daha yapışkan olan bir cübbe giymiş oldukları halde haşrolurlar. Maymun şeklinde olan kimseler, koğuculuk yapanlardır; domuz şeklinde olan kimseler, haram yiyenlerdir; ayakları havada ve başları aşağıda olarak yüz üstü mahşere sürüklenen kimseler, faiz yiyenlerdir; kör olarak haşrolanlar, zalimlerdir; sağır ve lal (dilsiz) olanlar, bencil kimselerdir; ağızlarından cerahat salyaları sarkan ve dillerini çiğneyen kimseler, sözleri amelleriyle çelişen âlim ve kadılardır; el ve ayakları kesik olanlar, komşuya eziyet edenlerdir; ateş dallarına asılanlar, zalim sultana söz taşıyanlardır; kokmuş ölüden daha kötü kokulu olanlar, Allah'ın hakkını ödemeyen ve şehvet peşinde olan kimselerdir; katrandan daha yapışkan olan bir cübbe giymiş olanlar, kibirli ve gururlu kimselerdir." (Bihar, c.7, s.89).

Hz. Ali (a.s) minbere çıktığında şöyle buyurdu:

"Müslüman bir kimse üç kimseyle dost ve arkadaş olmaktan kaçınmalıdır:

1- Laubali, 2- Ahmak (aklı az olan), 3- Yalancı, Laubali bir kimse, işini sana güzel göstermeye çalışır ve senin de onun gibi olmanı ister. Böyle bir kimse, dünya ve ahiret işlerinde sana yardımcı olmaz. Onunla dost ve arkadaş olmak cefa ve taş yürekliliğe sebep olur; onun senin yanına gelip gitmesi ise utanç vesilesidir. Ahmağa gelince; ondan sana bir hayır ulaşmaz; sorunları gidermesi, çaba gösterse dahi ondan beklenmez; yarar ulaştırmak istese, (ahmaklığından dolayı) sana zarar verir; o halde onun ölümü, hayatından daha hayırlıdır; susması konuşmasından daha iyidir; uzaklığı, yakın olmasından daha güzeldir.

Yalancıya gelince; onunla yaşamak asla sana tatlı olmaz; senin sözünü başkasına götürür ve onların sözlerini de sana getirir; bir sözü bitirdiğinde, başka bir söze başlar; bazen doğru da konuşur ama halk sözüne inanmaz; halkın arasını bozmaya çalışır ve gönüllerde kin icat eder. O halde Allah'tan korkun ve kendiniz için kimlerle dost oldunuza bakın." (Bihar, c.74, s.205).