Kalbini kilitle.....

Kalbini kilitle. Yabancı her şeyin ona girmesi ümidini kes. Oraya yalnız Hak Teâlâ'nın zikrini koy, yeter

<Kalbini kilitle.....

Kalplerde dönüp dolaşanı bilene karşı büyüklük satana yazıklar olsun. Hain göz taşıyana yazıklar olsun.

Dilinde; "Allah, en büyüktür.", kalbinde; "Hayır, yaratılmışlar daha büyüktür." diyene yazıklar olsun.

Kalbinde böyle şeyler varsa dön. Tövbe et. İyi işleri sadece dünya için yapma. Halka gösterişe kalkma. Yalnız Allah'ın pâk vechini dileyenlerden ol.

Yaratıcılığın hakkını öde. Övülmek için iş yapma. Vermek, almak ümidini gönlünden at.

Rızkın azalmaz ve çoğalmaz. Hakkında hükmedilen, hayır ve şer gelecekse gelir. Bunları düşünüyorsan yazık.

Hırsını azalt. Ümitlerini kıs. Ölümü göz önüne al. Bunları yaparsan ıslâh olursun. Bütün hâlinle dinî emirleri yerine getirmeye çabala.

Ey cemaat! Yanımızda İslâm dinine uyan bir hâliniz kalmadı ki. Onu, zahirde elinizden bıraktınız. İç âleminize zaten geçemediniz. Nefsin hilesine kandınız. Allah'ın hilmine aldandınız.

Her gün biraz daha dinden uzaklaştınız. Allah Teâlâ Hazretleri'nin hilmi sayesinde bu âlemde gazaba da uğramadınız. Bir gün burayı bırakır, öbür âleme göçerseniz. O gün Mevlâ her yanınızdan tutar, azaba atar.

Ölüm gelir, kabre inersin. Oranın sıkıcı darlığına uğrarsın; belânı bulursun. Oradan kolay kurtulmak yoktur. Kıyamet kopmayınca oradan çıkarılmazsın.

Kıyamet oldukta sana haber gelir; kalkar, kör pişman gidersin. İğneden ipliğe hesaba çekilirsin. Saati ve dakikası ile her yaptığın işin hesabını verirsin.

Sen, boş bir put gibisin; kuru deriden ibaretsin. Ne mânan var ki? Kuvvetin de yok. Yalnız ateşe yararsın. Kulluğuna bakılsa ihlâs yok. Halbuki ihlâs ibadetin ruhudur.

Ruhsuz olan şey Hakk'a yaramaz. Yaptığın kullukla birlikte ateşte yanacaksın. Yalnız yanmakla olsa neyse; ayrıca yapılan sitemli çıkışların verdiği sıkıntı da caba. İhlâsla yapılmayan hiçbir şeyin faydası olmaz; bunu iyice bil.

Sen çalışan ve istediğine erensin; ama neye? Dünyada bol bol çalışıp yorulan, boş yere kendini yorduğu için de öbür âlemde ateşe atılan. Ancak tövbe seni kurtarabilir, ölüm gelmeden, tövbe et, kurtul.

Tövbeni iyi yap. İhlâsa sarıl. İmanını tazele, Allah'a dön. Ölümün gelmesini bekleme, ölüm anında bütün kapılar yüzüne kapanır; tövbe etmeye gücün yetmez olur.

Allah'ın ihsan kapısı kapanmadan önce, kalp adımlarınla Allah'a açıl. Allah'ın ihsan kapısı kapanırsa, nefsin sana yük olur. Malın ağırlık verir. Kuvvet işe yaramaz bir yük olur. Elinde bulunan hiçbir şeyin yararını göremezsin.

Altınların sana, put oldu. Bütün düşüncen paraların. Bunlara dalıp Hakk'ı unuttuğun için yakında fermanın verilir. Bu hâlinden utanmaz mısın, yazık sana?

Dükkanını ve malını, çocukların rızkı için çalışma vesilesi yap. Çalışırken din emirlerini unutma. Sakın, malın ve dükkânın tesirini görme. Kalbini Allah'a bağla. Tevekkül sahibi ol.

Senin ve çocukların rızkını Allah'tan dile. Çalışmanda da fazla bir tesir görme. Sen bir vesilesin. Kalbini Allah'a verirsen, yakınlık bulursun, Hak'la ülfet edersin. Kalbin zengin olur. Yavruların gözü tok olur. Her ümit kalbine verilir. Ve denir; "Şu sana, şu da çocuklarına."

Bugün şirk içindesin. Anlattığımız makama bu hâlinle eremezsin. Dünyanın topunu verseler gene doymuyorsun.

Kalbini kilitle. Yabancı her şeyin ona girmesi ümidini kes. Oraya yalnız Hak Teâlâ'nın zikrini koy, yeter.

Yaptığın hatalar için tövbe üstüne tövbe et. Kötü işlere cesaret ettiğin ve kötü edebin için pişmanlık üstüne pişmanlık duy.

Kötü işlerine ağlamayı arttır. Elinde mal varsa, biraz fakirlere dağıt. Yakında onları bırakıp gideceksin. Dünyadan göçeceğine inanan iman sahibi cimri olmaz.


İsa (a.s) Peygamber ve şeytan arasında geçen şöyle bir konuşma anlatırlar. İsa (a.s.) : "Halktan en çok kimi seversin?" diye sorunca şeytandan şu cevabı almıştı: "İmanlı olmakla beraber cimri olanı."

Bundan sonra sevmediği kimseyi sordu: "Cömert olan fâsık kişiyi sevmem." cevabını aldı. Bunun sebebini sordu.

Şeytan onu da şöyle anlattı: "İmanlı cimri, bir gün cimriliği sonunda imanını kaybedebilir; fâsık kişi ise, cömertliği yüzünden iyilere katılabilir." (Abdülkadir Geylani Hazretleri Fethur'r Rabbani eserinden)