‘İşte beyaz ve işte siyah’

İşte beyaz ve işte siyah. Hangisini seçersiniz, siz bilirsiniz. İç âleminiz gelişinceye dek devam edin

<‘İşte beyaz ve işte siyah’

"Ey cemaat! Fazla istemeyin. Azı da, az diye bir yana itmeyin. Önü, sonu bırakın. Çünkü kader, her birinizi tek tek kuşatmıştır. Ne lazımsa O bilir. Kabiliyetinize göre verir. Her biriniz için, bir zaman ve her biriniz için geçmişe ait bir sayfa açılmıştır.
Peygamber (s.a.a.v) Efendimizin şu derin manalı Hadîs-i Şerifi halimizi ne iyi anlatır: "Rabbiniz, yaratma ve rızka dair işleri bitirdi. Her şey tamam oldu. Ölüm günleri bellidir. Kalem kurudu. Olacak şeyler sıra ile olur."
 
Allahü Teâlâ, geçmişte her şeyi yerli yerinde yaptı. Lâkin hüküm verilmedi. Bu yüzden hüküm ilân edilinceye kadar hepsinin üstüne bir perde çekti. Emri koydu. Yasakları getirdi. Bunlarla her cins kader faslı kapalı kaldı.
 
Hiç kimsenin kadere yüklenerek hak talep etmeye yetkisi yoktur. "Allah, istediğini yapar. Yaptığından sorumlu değildir. İnsanlar, hep yaptıkları işin hesabını vermeye mecburdurlar." (Enbiya, 23)
 
Ey cemaat! Zahire göre işlerinizi yürütünüz. Sizin için en iyisi budur. Rahat bundadır. İç âleme aklınız ermez.
 
İşte beyaz ve işte siyah. Hangisini seçersiniz, siz bilirsiniz. İç âleminiz gelişinceye dek devam edin. Dış hükümlere uyun. Bir zaman sonra ruhunuzdan perdeler açılır. İyiyi görürsünüz. Dış hükümleri bir yana atarsanız iç âleme geçmeniz kolay olmaz.
 
Dış halin iyileşince için nur dolar. Sırrına geçer, sonra kalbine akar. Sonra nefsine gider, sonra da diline gelir. İlk iş, dış cepheden başlar. İç âlemdeki duygulara gider. Tekrar dışa vurur. Hisler böylece süzülür; varlığın erir, halkın iyiliğini gözeten işler yapar, onlara önder olursun. Sen bir şey demeden, onlar koşarak sana gelirler.
 
Bunlara ermek ne kadar mübarektir. Hak yola girer, Hakk'ı sever ve sevdirirsen ne mutlu sana... İddiaya kapılırsan yazık olur. Perişan olursun.
 
Allah sevgisinin birçok şartları vardır. Onların yerine gelmesi gerekir. Yalnız O'na uyman, sevginin gereklerindendir.
 
Başka şeye bağlı olmamak ve yalnız O'nunla ünsiyet etmek de sevginin gereğidir.
 
Hiçbir işe itiraz etme. O, sende istediği gibi tasarruf eder. Başkasında da aynı tasarrufu görürsün. Ses etme! Hakk'ın fiilleri seni korkutmasın. Her işte binlerce hikmet gizlidir.
 
Bir kulun kalbinde Allah sevgisi yer ederse, yalnız O'nu sever; başka uğraştırıcı işleri bir yana atar. Bunu yapamayan sevgi iddiasında bulunamaz.
 
Yalancı ve uydurma dâvadan dön. Bu yolda yapmacık hareket fayda getirmez. Bu yol, yersiz arzu ve boş temenni ile elde edilemez.
 
Hele içi başka, dışı başka olan bir kimse bu yola hiç yaramaz. Bir de yalancılık peyda olursa, felâket o zaman başlar.
 
Eğer sende bu hareketlerin az buçuğu varsa, hemen tevbe et. Bozma tevbe etmek iş değil; asıl iş onu bozmamaktadır. Bir ağacı sadece dikmek marifet sayılmaz. Asıl marifet onu yetiştirip meyvesini almaktır. Bunu yapmaya çalış." (Abdülkadir Geylani Hazretleri Fethur'r Rabbani eserinden) H: Akın Aydın