İSLÂM’IN İLK DÖNEMLERİNDEKİ İTİRAZLAR VI.....

Dünden devam eden…

    Resulullah (sav) cevap verdi: "Dediklerinizin hiçbirisi bende yok. Allah beni peygamber olarak gönderdi. Bana kitap verdi. Korkutup müjdeleyici olmamı emretti. Ben de size duyurdum. Kabul ederseniz dünya ve ahirette nasibinizi alırsınız. Reddederseniz Allah benimle sizin aranızda hükmünü bildirinceye kadar sabredeceğim."

İSLÂM’IN İLK DÖNEMLERİNDEKİ İTİRAZLAR VI.....
Mimar Gökhan Demir

İSLÂM’IN İLK DÖNEMLERİNDEKİ İTİRAZLAR VI.....

Bunun üzerine müşrikler değişik tekliflerle yaklaştılar: "Ya Muhammed bizim tekliflerimizi kabul etmiyorsan o halde sana inanmanız için şunları yap: Biliyorsun ki şehrimizden daha dar ve susuz bir şehir yok. Maişetimiz de herkesten daha dardır. Seni gönderen Rabb'ine söyle bizi sıkıştıran şu dağları yürütsün. Memleketimizi genişletsin. Burada Irak ve Şam'daki gibi nehirler fışkırtsın. Geçmiş babalarımızdan birini diriltsin, O da Kusey İbn-i Kilap olsun. Çünkü o doğru, bilgili ve mümtaz bir insandır.' Ondan senin söylediklerinin doğru olup olmadığını bir soralım. Eğer senin doğru söylediğini kabul ederse biz de senin Allah nezdindeki makamını bilir, Allah'ın seni gerçekten peygamber gönderdiğini anlarız."

Peygamberimiz (sav) cevap verdi: "Ben bunun için gönderilmedim. Ne için gönderildiğimi size bildirdim. Kabul ederseniz iki cihan saadetine erişirsiniz. Reddederseniz Allah (cc) aramızda hükmedinceye kadar sabredeceğim."

Müşrikler devamla: "Mademki bunları yapmıyorsun, bari Rabbinden senin peygamber olduğunu söyleyecek bir melek göndermesini iste. O melek bize gerçeği söylesin. Rabbinden iste sana bahçeler, köşkler, altın ve gümüşten hazineler versin. Böylece sen geçim kaygısından kurtulmuş olursun. Zira sen de bizim gibi geçimini temin etmek için çarşıda pazarda dolaşıyorsun. Eğer sandığın gibi peygamber isen bunları yap ki sana inanalım."

Peygamberimiz (sav) yine benzer bir cevap verdi: "Bunları yapacak ve bu şeyleri Rabbimden isteyecek değilim. Çünkü ben bunları yapmak için gönderilmedim. Allah (cc) beni uyarıcı ve müjdeleyici olarak gönderdi. Kabul ederseniz dünya ve ahiret sizindir. Reddederseniz Allah aramızda hükmedinceye kadar sabredeceğim."

Müşrikler "o halde" dediler: "Zannettiğin gibi Rabbin kâdirse bize gökten azap indirsin. Böyle yapıncaya kadar sana inanmayacağız... Bizi mazur gör, biz Rahman'a asla inanmayız. İki taraftan birimiz helak oluncaya kadar da yakanı bırakmayız. Biz de meleklere tapıyoruz. Onlar da Allah'ın kızlarıdır. Allah'ı ve melekleri karşımıza getirmedikçe sana inanmayacağız. (M. Hamdi Yazır; a.g.e, c:5, s: 150-192)

Bu iddia ve itirazlardan müşriklerin Allah ve Resulüne teslim olmamak için ne kadar imkânsızlık varsa hepsini denediklerini anlıyoruz. Kur'ân-ı Kerîm, bütün bu akıl dışı hezeyan ve itirazlara cevap veriyor ve müşriklerin acıklı hallerini gözler önüne şöyle seriyor:

"Eğer okunan bir Kitapla dağlar yürütülseydi veya onunla yer parçalansaydı yahut onunla ölüler konuşturulsaydı (o kitap yine bu Kur'ân olacaktı). Fakat bütün işler Allah'a aittir. İman edenler halâ bilmediler mi ki; Allah dileseydi bütün insanları hidayete erdirirdi? Allah'ın vaadi gelinceye kadar inkâr edenlere, yaptıklarından dolayı ya ansızın büyük bir belâ gelmeye devam edecek veya o belâ evlerinin yakınına inecek. Allah, vaadinden asla dönmez." (Ra’d, 31)

Bu âyet-i kerîme ileride olacak savaşlara ve onların uğrayacakları azaba işaret etmektedir:

"(Ey Muhammed!) Böylece seni kendilerinden önce nice ümmetlerin gelip geçtiği bir ümmete gönderdik ki; sana vahyettiğimizi onlara okuyasın. Onlar Rahmân'ı inkâr ediyorlar. De ki: O benim Rabb'imdir. Ondan başka ilah oktur. Sadece O'na tevekkül ettim ve dönüş sadece O'nadır." (Ra'd: 30)

Müşriklerin kendilerine bir meleğin muhatap olmasını Peygambere melek inmesini veya peygamberin kendisinin melek olmasını istemelerine ise Kur'ân-ı Kerîm şöyle cevap vermektedir:

"Dediler ki: `Ey kendisine Kur'ân indirilen (Muhammed)! Sen mutlaka bir mecnunsun! Eğer doğru söyleyenlerden idiysen, bize melekleri getirmeliydin. Biz melekleri ancak hak ile indiririz. O zaman onlara mühlet verilmez. Kur'ân'ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız." (Hicr: 6-9)

                              

Devam edecek….