1. Üç yıl süren gizli davet dönemi: Bu dönem daha evvelce izah edilmişti. 2. Hicret’e kadar süren alenî davet dönemi:
12-11-20241. Üç yıl süren gizli davet dönemi:
Bu dönem daha evvelce izah edilmişti.
2. Hicret’e kadar süren alenî davet dönemi:
Bu devreye kadar Hz. Muhammed (s.a.v.), Allah’a ve Resulü’ne candan bağlı bir kadro meydana getirmişti. Gördükleri eza ve cefa, ancak onların imanını kuvvetlendirmişti. Hicret’e kadar devam eden bu devir (Mekke devri), İslam’ı yaşayan samimi mü’min cemaatin kadrolaştığı dönemdir.
Bu dönemde yetişen çekirdek kadronun tek azığı vardı: Çile ve imtihan. Belki sayıları kabarık olmadı ama, içlerinden bir tane dahi münafık çıkmadı.
Burada hayatî öneme sahip bir nükte ortaya çıkmaktadır: Toplama insanlar; cazip imkânlarla elde edilmiş insanlar; eksikleri giderilmeden ve fazlalıkları yontulmadan kendisine vazifeler verilmiş insanlar üzerine dava bina edilmez. Böyle insanlarla yola çıkılmaz ve dava yürümez.
Başında, etrafındaki insanları çile ve imtihanla yoğuracak; olayların ve hizmetin içerisinde teslimiyetlerini deneyecek; Allah’a yakın olmalarına mâni olan kibir, riya, hased gibi her türlü nefsî hastalıklarını bertaraf edip, feyiz ve muhabbetiyle de kalplerini süsleyerek tatmin edecek bir lideri olmaksızın yola çıkılan her davanın akâmete uğraması mukadderdir.
Vasıflı bir liderin ilk yapacağı şeyin, davaya yakınlık gösterenleri birçok imtihan süzgecinden geçirerek eğitmek, çileyle yoğurmak ve bunun altında yatan aşka boyamak olduğunu görmekteyiz.
Nasıl ki, binanın yapımında en önemli unsur, ehil bir ustanın bulunması; ehil olan ustanın da en önemli gördüğü unsur, binanın temelinin sağlam yapılması ise; İslam davasının ikame edilmesinin de en önemli iki unsuru; davayı iman ve insan davası olarak ortaya koyup, bu ölçüden hareketle sağlam bir kadro oluşturmayı ilk hedef bilen kâmil bir lider ve bu mantaliteyle yetişmiş kuvvetli bir kadroya sahip olmaktır.
İşte Allah Resulü, böyle bir liderdi ve ilk yaptığı şey, böyle bir kadroyu yetiştirmekti. Fahr-i Kâinat Efendimiz, Mekke döneminde yetiştirdiği kemiyeti az ve fakat keyfiyeti çok insanlar üzerine davasını bina etmiş ve semeresini Medine döneminde almıştır. Medine döneminde, bu kadronun, adeta bir çığ gibi büyümesinin sırrı, kâmil bir insandan mükemmel bir terbiye almış olmalarıydı.
3. Müşriklerle savaşarak yapılan alenî davet dönemi:
Bu dönem, Hudeybiye Barışı’na kadar sürer. Bu devir -yani Medine devri- mü’minlerin dışa açıldığı, dış tabiata önem vermeye başladıkları devirdir. Medine devrinde gelen ayetlerde nikâh, zekât, içki yasağı, talak, alışveriş hükümlerinin çokça yer aldığı görülür.
Prof.Dr. Haydar BAŞ Rahmeten li’l-Alemin cilt 1 Kitabı sayfa : 503 /506
Yazıyı hazırlayan: Gökhan Demir
Devam edecek