Paylaş:

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, 35. Uluslararası İslami Vahdet Konferansı'nın açılışında yaptığı konuşmada, İslam ülkeleri ve ümmetin birleşmesi gerektiğini söyledi.

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, 35. Uluslararası İslami Vahdet Konferansı'nın açılışında konuştu. Cumhurbaşkanı Reisi, İslam dünyasının önünde önemli fırsatlar olduğunu belirterek, "İslam ümmeti ortak hedefler doğrultusunda kararlılıkla hareket etmeli ve işbirliğini geliştirmeli. Ümmetin kendisini kapatmaya ve kilitlemeye hakkı yoktur, ümmetin ortak hedefi ise İslam dünyası üzerindeki emperyalist tahakkümü ortadan kaldırmaktır" dedi.

Reisi ayrıca, "İkinci dünya savaşı sonrasında oluşan iki kutuplu dünyada, Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla birlikte ABD dünyada kendisini tek süper güç olarak gördü. Bugün ise İslam dünyasını kendisi için tehdit olarak görüyor. Bugün bölgede Irak, Afganistan, Suriye, Lübnan ve Yemen'de İslam dünyasına düşman olanların tuzaklarını görüyoruz. Ayrılıkçı ve tekfirci düşünceleri bu bölgelerde kullanıyorlar. Tüm bu tuzaklar karşısında ümmet olarak birleşmeliyiz" ifadelerini kullandı.

  Kesinlikle Sayın İbrahim Reisinin sözlerine katılıyorum. İslam dünyası birlik olmalı. İstemeyenleri Allah (c.c.) kahreylesin.

  Bu birlikte Allah’ın düşmanı, İslam düşmanı, Allah’ın evi olan mescitleri domuz ahırına çeviren kâfir ermenileri Müslüman Azerbaycan’a karşı destekleyenlerde ‘İSLAM' birliğine dâhil olacak mı?

 Suudi Arabistan Müftüsü ve Ulema Heyeti Başkanı Abdülaziz Al-i Şeyh'i, "İsrail'e karşı savaşmanın caiz olmadığı ve Hamas'ın terör örgütü olduğu" yönünde fetva vermişti.  Bir zamanlar Büyük Ortadoğu Projesi arz-ı mevud (büyük İsrail projesi) diyerek Müslüman kesimin oyunu almak için taklalar atıp sonra boynuna Yahudi madalyası takarak BOP ‘eş başkanı oldular. Allah’ın düşmanı, İsraile kukla olan bu münafıklarda ‘İSLAM’ birliği içinde olacaklar mı?

  Necefte “Hepimiz bir parçamızsınız; biz de sizden bir parçayız”, “Hepiniz kardeşsiniz”, veya Papa’ya hitaben “Mezopotamya sizi selamlıyor”, “Irak'a hoş geldiniz” ifadelerine yer verildi.

 ‘‘Ancak Mü'minler kardeştirler.’’ (Hucurat 10) Allah’ın ayetine rağmen kâfirlerle kardeş olduğunu iddia edenlerde ‘İSLAM’ birliğinde olacak mı?

   ''Mü'minler, mü'minleri bırakıp da kâfirleri dost edinmesin ve onu her kim yaparsa Allah’tan ilişiği kesilmiş olur ancak onlardan bir korunma yapmanız başka, maamafih Allah sizi kendisinden tahzir buyurur, nihayet de gidiş Allah’adır'' (Ali-imran 28) Buyurmaktadır.

   Allah c.c. den çok ihanet uğrayan yoktur. Her türlü ihaneti, hainliği, münafıklığı yapıp sonra bu siyasettir, Resullahta yapmıştı demek şerefsizliğin, münafıklığın daniskasıdır.

   Allah’ın Resulü Muhammed Mustafa (s.a.a) şahadet getiren herkesi Müslüman kabul etmiştir. Kalpleri ancak Allah c.c. bilir. Resulullah’a elbette kimin ne olduğunu Allah c.c. bildirmiştir. Resullah (s.a.a) yanında olan şehadet getiren (münafıklara) idare etti. Ancak kâfirlerle savaşmıştır. Hele, hele Müslümana karşı kâfirlerle beraber asla olmamıştır.

   Bu arada bazı beyinsizler ve kasti olarak insanları aldatmak için kitap ehlidir kâfir demeyin diyen hainler iyi okusun: Kâfir demek; Allah’ı ve Peygamberi inkâr eden kimsedir. Diğer manası: örten, hakkı inkâr eden, hakkı örten demektir. Allah c.c ve O’nun habibullahı Muhammed Mustafa’sını kabul etmeyenler ne olmuş oluyor? Hakkı inkâr, Hakkı örtmüş oluyorlar.

  Ayet-i kerimede Allah c.c. : ''Yahudiler: "Uzeyr Allah'ın oğludur." dediler; Hıristiyanlar da: "Mesih Allah'ın oğludur." dediler. Bu, onların dillerine doladıkları sözlerdir ki daha önce küfredenlerin sözlerine benzetiyorlar. Allah, kahretsin onları! Nasıl da saptırıyorlar.’’ (Tevbe 30) Buyuruyor.

"Allah, üçün üçüncüsüdür." Diyenler elbette kafir oldu. Oysa, bir tek ilahtan başka ilah yoktur. Eğer bu dediklerinden vazgeçmezlerse, içlerinden kafir olarak kalanlara kesinlikle pek acı veren bir azap dokunacaktır.'' (Maide 73)

   Allah c.c. birdir, yarattığı hiç bir şeye benzemez, ne erkektir, nede kadın Hıristiyanlar baba Allah diyerek hakkı örtmüşler, hakkı inkâr etmişer.

  Allah’ın dini tek’tir. Herkese ayrı bir din göndermedi. Hz. Âdem (a.s)’dan Muhammed (s.a.a)’e kadar bütün peygamberlere gelen din aynıdır. Allah’ın gönderdiği dine razı olmayan Yahudiler, Hıristiyanlar v.s olanlar Allah’ın gönderdiği kitapları tahrip ettiler inanmak istedikleri gibi bir din oluşturdular. Birine Hıristiyanlık birine Yahudilik v.s. dediler. Bunlar insanların uydurduğu dinlerdir. Dolasıyla bu dinler Allah’ın gönderdiği din olmaktan çıkmıştır. Ayet-i kerime de Allah c.c. buyurduğu gibi ‘‘Allah’ın indinde tek din İSLAM’dır’’ (Ali-imran 19)

    Şimdi Müslümanlara karşı kâfir ermenileri destekleyenlerin ‘İSLAM’ birliği demesi traji komik bir tiyatro gibi geliyor. Eğer hatalıysak bizlere doğru olanı, ermenilere nefes aldırmayarak göstersinler.

  İnsanların dini inançlarını suiistimal etmeyi artık bırakın. Allah’ın razı olacağı kul olmayı gaye edinin iki günlük dünya için ahretinizi satmayın. İSLAM birliğini istemeyenlere Müslüman denmez. Birliğin merkezi Ehl-i Beyttir. Tevhidin merkezi Ehl-i beyttir. Bu çatı altında İslam dünyasının birleşmesi en doğru yoldur. Ehl-i Beyt’i sevmek, onların ahlakı ile ahlaklanmak gerekir, onların adını kullanmak çok aşağılık bir ahlaktır. Aynı Kufe ve Kerbeladakilerin durumuna düşeriz. Allah c.c. bizleri muhafaza eylesin.