İmam, vakar tacını giymiştir

İmam Cafer (a.s.) buyurdu ki: “Allah Tebareke ve Tealâ, imamı, yarattıkları için bir bayrak, bir öncü ve rızıklanan canlılar âlemi için bir hüccet kılmıştır. Allah ona vakar tacını giydirmiş, onu Cabbar sıfatının nuru ile bürümüştür”

<İmam, vakar tacını giymiştir

İshak b. Galib, Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm)'ın imamların hallerini ve sıfatlarını anlattığı bir konuşmasında şöyle dediğini rivayet etmiştir:

"Allah Azze ve Celle, dininin, Peygamberimizin Ehl-i Beyt'inden gelen hidâyet imamları aracılığıyla apaçık olmasını sağlamış, yolunu aydınlatmıştır. Onlar aracılığıyla ilminin gizli kaynaklarını açmıştır. Muhammed (sallallahu aleyhi ve âlihi) ümmetinden imamının gerekli olan haklarını tam anlamıyla bilen bir kimse, imanının tadına varır ve Müslümanlığının tazeliğinin faziletini bilir. Çünkü Allah Tebareke ve Tealâ, imamı, yarattıkları için bir bayrak, bir öncü ve rızıklanan canlılar âlemi için bir hüccet kılmıştır. Allah ona vakar tacını giydirmiş, onu Cabbar sıfatının nuru ile bürümüştür. Bir sebeple göklerle ilintilidir, bu yüzden gökten gelen feyizlerle bağlantısı kesilmez Allah katındaki nimetlere ancak onların sebep leri vasıtasıyla ulaşılabilir ve Allah, kullarının amellerini, ancak imamı tanımaları şartıyla kabul eder.

İmam, karışık ve karanlık sorunları, girift gelenekleri ve belirgin olmayan fitneleri bilir. Allah Tebareke ve Teâlâ, onları Hüseyin (aleyhisselâm)'ın soyundan, kulları için seçer ve her imamın ardından birini bu iş için görevlendirir. Onlar, Allah tarafından seçilip gözde kılınan önderlerdir. Kullan adına onlardan razı olmuş ve kullarına beğendirmiştir. İmamlardan biri görevini tamamlayıp bu dünyadan göçünce, onun ardından açık ve seçik bir önder olarak, yol gösterici bir alamet, nur saçan bir işaret, kâim ve bilgin bir hüccet olarak kullan için bir imam görevlendirmiştir.

Bunlar, Allah tarafından görevlendirilen imamlardır. Hakka dayalı olarak insanlara yol gösterirler, hakka dayalı olarak adaleti egemen kılarlar. Bunlar Allah'ın hüccetleri, davetçileri ve kullarını yöneten çobanlarıdır. Kullar onların yol göstericilikleriyle kulluk sunarlar. Onların nuruyla memleketler mamur olur. Köhnemiş servetler, onların bereketiyle gelişir. Allah onları canlılar için hayat kaynağı, karanlıkları yaran çıralar, konuşma kapılarını açan anahtarlar ve İslâm dini için dayanaklar kılmıştır. Allah'ın onlarla ilgili bu kaderi kesin ve değişmezdir.

Dolayısıyla imam, seçilmiş, razı olunmuş, yol gösterici, kurtarıcı, beklenen, umut bağlanan kâimdir. Allah, bunun için onu seçmiştir. Gayb ilminin kapsamındaki hikmeti ona bahsetmiştir. Onu, ilmi için seçmiş ve tertemiz olduğu için onu seçkin kılmıştır. Âdem (aleyhisselâm)'ın hilâfeti ona erişmiş, Nuh (aleyhisselâm)'ın soyunun hayırlı özellikleri, onda toplanmıştır. O, İbrahim (aleyhisselâm)'ın soyunun güzidesi, İsmail (aleyhisselâm)'ın sülalesinden gelme, Muhammed (sallallahu aleyhi ve âlihi)'nin ıtretinin(soyunun) seçkinidir."