İmam Zeynelâbidin (a.s.) hayatının büyük bir bölümünü oruçlu geçirdi
21-09-2023İmam Zeynelâbidin (a.s.) hayatının büyük bir bölümünü oruçlu geçirdi. Başkalarının da oruç tutmasını tavsiye derdi: "Yüce Allah, melekleri, oruç tutanların üzerine vekil kılar, onları korumakla görevlendirir."
İmam Zeynelâbidin (a.s.), Ramazan'ı şöyle anlatmaktadır: "... Hamd Allah'a ki, oruç ayı, İslam ayı, temizlenme ayı, arınma ayı ve kıyam ayı olan Ramazan ayını bu yollardan biri (rıdvanına ulaşmanın bir yolu) kıldı.
İnsanlar için hidayet kaynağı olan, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delillerini içeren Kur'an'ı bu ayda indirdi."
Ona tanıdığı ayrıcalıklar ve faziletlerle diğer aylara olan üstünlüğünü ortaya çıkardı. Büyüklüğünü bildirmek için diğer aylarda helal ettiğini bu ayda yasakladı; ona belli bir vakit belirleyerek ondan öne geçirilmesine veya sona bırakılmasına müsaade etmedi.
Sonra da gecelerinden belli bir geceyi bin aydan üstün kıldı ve onu Kadir Gecesi olarak adlandırdı."
"Allah'ım! Bu ayın sıyrılmasıyla bizi de günahlarımızdan sıyır; onun çıkmasıyla bizi de kötülüklerimizden çıkar. Bizi, onunla en çok mutlu olanlardan ve ondan en fazla nasip alanlardan kıl."
İmam Sâdık (a.s.) buyurmuştur ki: "İmam Zeynelâbidin (a.s.), oruç tuttuğu gün, bir koyunun alınıp kesilmesini, doğranmasını ve pişirilmesini emrediyordu. Akşam olduğunda oruçlu olduğu halde yemeğin kokusunu almak için eğilip kazanlara bakar ve şöyle buyururdu:
"Kapları getirin, falan ve filan aile için yemek doldurun."
Son kazana kadar böyle yapardı. Daha sonra kendisi için hurma ile ekmek getirirlerdi ve bu onun akşam yemeği olurdu."
İmam Sâdık (a.s.) buyurmuştur ki: "İmam Zeynelâbidin (a.s.) Şaban ve Ramazan aylarının orucunu birleştirerek şöyle buyuruyordu:
"İki ay ard arda oruç tutmak, Allah tarafından tövbenin kabul olmasına sebep olur."
İmam Sâdık (a.s.) buyurmuştur ki: "İmam Zeynelâbidin, Ramazan ayı olduğunda, dua, tesbih, istiğfar ve tekbirden başka bir şey söylemezdi. İftar ettiğinde ise şöyle derdi:
"Allah'ım! Yapmak istediğin takdirde, istediğin her şeyi yaparsın."
İmam Zeynelâbidin (a.s.), Ramazan ayı çıkarken şöyle dua buyururdu:
"Allah'ım! Muhammed ve âline salat eyle ve bu ayda işlediğimiz büyük ve küçük suçları, içine düştüğümüz günahları, bilerek veya unutkanlıkla kendimize yaptığımız zulümleri ya da başkalarına ettiğimiz hakaretleri bize bağışla.
Örtünü kaldırarak bizi rüsvâ etme; bu ayda düşmanlarımızı halimize sevindirme; kınayanların dilini üzerimize uzun etme; tükenmeyen şefkatin, eksikliği olmayan lutfunla bu ayda bizden yadırgadığın şeylere kefaret olacak, onları bağışlatacak amellere muvaffak et bizi."
İmam Zeynelâbidin (a.s.) defalarca yürüyerek haccetmiştir
İmam Zeynelâbidin (a.s.) 20 kez hacca gitmiştir. Bunların bir kısmını yaya olarak ifa etmiştir.
İmam, Allah'ın evini haccetmeye niyetlendiğinde, ondan istifade etmek isteyen âlimler de onunla beraber hacca niyet ederlerdi.
Said b. Müseyyeb şöyle der: "Ali b. Hüseyin (a.s.) gitmedikçe, âlimler Mekke'ye gitmezlerdi. O yola çıktığında, biz de bin atlı olarak onunla beraber çıkardık."
Hac ibadetinin önemini vurgulayan bir sözü şöyledir: "Hacca gidin ve umre ziyaretinde bulunun; bedenleriniz sıhhat bulsun, rızkınız genişlesin, imanınız ıslah olsun, insanların ve ailenizin ihtiyaçlarını karşılayasınız."
Hac esnasındaki halleri de ibret verici idi.
"İhrama girilen yerlerden birine gelindiğinde, ihrama dâir sünnetleri uygulamaya başlardı. İhrama girerken telbiye getirmek istediği zaman rengi solar, huzursuz olurdu. "Sana ne oldu?" denildiğinde şöyle buyururdu:
"Lebbeyk (davetini kabul ettim) dediğimde, bana "La lebbeyk" (hoş gelmedin) diye karşılık verilmesinden korkuyorum."
Bu hal onda o kadar yoğunlaşırdı ki, Allah'a karşı duyduğu korkudan düşüp bayılırdı."
Hac vazifesi sırasında halkın ona teveccühü çok olurdu." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Zeynelâbidin eserinden)