İmam Cevat’ın imamlığına ait nas.....

İmam Rıza doğumundan çok önce oğlu Muhammed Cevad’ın imamlığını ilan etmiştir. Doğumundan sonra da kendisiyle kısa bir süre yaşamış olmasına rağmen onun imamlığının işaretlerini insanlara sunmuştur

<İmam Cevat’ın imamlığına ait nas.....

TÜRK-AZ HABER / İMAN VE İNSAN

Saffvan b. Yahya şöyle rivayet eder: "İmam Rıza'ya dedim ki: 'Allah, sana Ebu Câfer'i bağışlamadan önce sana sorardık ve sen de, 'Allah, bana bir erkek çocuk bağışlayacaktır' derdin.

Allah da sana bir erkek çocuk bağışladı. Ve gözlerimiz aydınlandı, mutlu olduk. Allah senin ölümünü bize göstermesin. Yine de emr-i Hak vâki olursa imamımız kim olacaktır?'

İmam Rıza önünde duran oğlu Ebu Câfer'i işaret etti. Dedim ki: 'Sana feda olayım, bu henüz üç yaşındadır.'

Dedi ki: Üç yaşında olması ona bir zarar vermez. İsa da hüccet görevini yerine getirirken üç yaşındaydı." 

Tarihî kayıtlara göre bu konuşma Hicri 198 yılında meydana gelmiştir. Yani İmam Muhammed Cevad'ın doğumundan üç sene sonra.

İmam Rıza bazen açık, bazen de kapalı ifadelerle oğlunun imamlığına işaret etmiştir. Şöyle buyurmuştur: "Bu öyle bir çocuktur ki, bunun gibi bizi sevenler için büyük bir bereket kaynağı olan başka bir çocuk dünyaya gelmiş değildir."

Muammer b. Hallad rivayet eder: "İmam Rıza'nın bir şeyden söz ettiğini ve bu meyanda şunları söylediğini duydum: Sizin buna ne ihtiyacınız olacak? Bu Ebu Câfer'dir. Onu meclisime oturttum, ona yerimi verdim, bizim soyumuzun öyle bir özelliği vardır ki, küçüklerimiz büyüklerimizden kılı kılına her şeyi miras alır." 

İmam Rıza Medine'den uzaklaştırılmış olmasına rağmen oğlu Cevad ile daima iletişim halindeydi. Ona yazdığı mektuplarda tazim ve saygı içeren ifadeler kullanırdı.

Oğlu Muhammed'den söz ederken mutlaka künyesini kullanırdı. "Ebu Câfer bana mektup yazdı, Ebu Câfer'e mektup yazıyordum" gibi ifadeler kullanırdı. Ona saygılı bir ifade ile hitap ederdi.

Ebu'l-Hüseyin b. Muhammed b. Ebu Ubad, İmam Rıza'nın şöyle dediğini duyduğunu söyler: "Ebu Câfer (İmam Cevad) benim vasim, benden sonra ailem içinde benim halifemdir."

İmam Rıza, oğluna yönelik bazı direktif ve telkinlerde bulunurdu ki, Ehl-i Beyt'in takipçileri onun imamlığa hazırlandığını anlasınlar.

İmam Rıza oğluna şöyle yazmıştır: "Ey Ebu Câfer! Haber aldığıma göre atına bindiğin zaman köleler seni küçük kapıdan çıkarıyorlar. Bu onların senden birilerine hayır ulaşmasına cimrilik ettiklerinin bir göstergesidir.

Senin üzerindeki hakkım adına senden sadece büyük kapıdan girip çıkmanı istiyorum. Atına bindiğin zaman yanında altın ve gümüş olsun. Senden isteyenlere mutlaka ver.

Amcalarından biri senden kendisine iyilik etmeni isterse elli dinardan az verme, bundan fazlasını vermek sana kalmıştır. Halalarından biri senden bir şey isterse ona da yirmi beş dinardan az verme, fazlasını vermek sana kalmıştır.

Allah'ın seni yüceltmesini temenni ediyorum. Arş'ın Sahibinin seni geçim sıkıntısına düşürmesinden korkma." 

Câfer b. Muhammed el-Nevfelî rivayet der: "İmam Rıza'nın yanına geldim. Selam verdim. Sonra oturdum dedim ki: 'Sana feda olayım. Bazı insanlar senin babanın yaşadığını iddia ediyorlar.'

Dedi ki: 'Yalan söylüyorlar. Allah onlara lanet etsin.' 'Bana ne emredersin?' dedim. 'Benden sonra oğlum Muhammed'e tâbi ol. Bana gelince, bir seyahatte olacağım ama bu seyahatten geri dönmeyeceğim' buyurdu." 

Yine aynı eserde aynı râviden şöyle aktırılır: "Bir tarafa gideceğim oradan geri dönmeyeceğim." 

El-Bezentî rivayet eder: "İbn Neceşî bana, 'Senin arkadaşından sonraki imam kimdir?' diye sordu. Ve ekledi: 'Gidip ona sormanı istiyorum ki ben de ondan sonraki imamı öğreneyim.' Bunun üzerine İmam Rıza'nın yanına gittim. Ve bu konuşmayı ona bildirdim. Bana, 'İmam benim oğlumdur' dedi." 

Bir grup insan İmam Rıza'nın yanında toplandı. Oradan ayrılmak üzere ayağa kalktıklarında İmam onlara dedi ki: "Ebu Câfer'le buluşun, ona selam verin ve onunla olan ahdinizi yenileyin."

Sonra şöyle buyurdu: "Allah Mufaddal'a rahmet etsin. O, buna gerek duymadan ikna olurdu." 

Bilindiği gibi Mufaddal, İmam Câfer döneminde, "Mufaddal'ın Tevhid Risalesi" adlı bir risale kaleme almış Ehl-i Beyt'in en sâdık dostlarından biri idi.

Allame Meclisî, "Buna gerek olmadan ikna olurdu" sözünü "Benden sonraki imamın kim olduğu hususunda size söylediğimden çok az bir şey söylediğimde onun kim olduğunu anlardı" şeklinde açıklamış ve eklemiştir: "Burada İmam Rıza, kendilerine söylediği bu nassı Mufaddal'a iletmelerini istemiştir. Ancak takiy- ye gereği bu isteği net olarak ifade etmemiştir." 

İmam Rıza kendinden sonra Ehl-i Beyt takipçilerinin ve oğlu İmam Cevad'ın dayanakları olmaları için değerli insanlar yetiştirmiştir. Bunlardan bazıları şunlardır: Amcası Ali b. Câfer es-Sâdık, Safvan b. Yahya, Ahmed b. Muhammed b. Ebu Nasr...

İmam Rıza'ya bağlı olanlar İmam Cevad'a da tâbi oldular. Kendisine bağlı olan halk tabanı da pek azı hariç oğluna da bağlandılar." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali Rıza eserinden)