İmam Cafer’in ‘Emirü’l-Mü’minin’ unvanına itiraz etmesi.....

İmam Câfer, “Emirü’l-mü’minin” unvanının sadece İmam Ali’ye özgü olduğunu, başka kimseler için şöyle dursun, onun soyundan gelen imamlar için bile bu unvanı kullanmanın câiz olmadığını vurgulamıştır

<İmam Cafer’in ‘Emirü’l-Mü’minin’ unvanına itiraz etmesi.....

İmam Câfer, "Emirü'l-mü'minin" unvanının sadece İmam Ali'ye özgü olduğunu, başka kimseler için şöyle dursun, onun soyundan gelen imamlar için bile bu unvanı kullanmanın câiz olmadığını vurgulamıştır.

"Menakıb-u Ali b. Ebu Tâlib" adlı eserde şöyle deniyor:

"Bizim mezhebin âlimleri, "Emirü'l-mü'minin" unvanının İmam Ali dışındaki imamlar için kullanmayı câiz görmezlerdi.

Bir adam İmam Câfer'e, "Emirü'l-mü'minin" diye seslendi. İmam şöyle buyurdu: "Yavaş ol! Kim bu unvanın, kendisi hakkında kullanılmasını isterse, Ebu Cehil'in başına gelen belaya duçar olur." 

Yardımseverliği

Musadif anlatıyor: "Mekke ile Medine arasında bir yerde İmam Câfer ile beraberdim. Bir ağacın dibinde boylu boyunca uzanan bir adam gördük. Adam bitkin düşmüş gibiydi.

İmam buyurdu ki: "Şu adama doğru gidelim. Korkarım ki, susuzluktan bu hale düşmüştür."

Adama doğru yöneldik. Uzun saçlı bir Hristiyan'dı. İmam, "Susamış mısın?" diye sordu. O da, "evet" dedi.

İmam bana, "Şu adama biraz su ver" dedi. İndim, adama su verdim. Atıma bindim yolumuza devam ettik. İmam'a dedim ki: "Bu adam bir Hristiyan'dı, bir Hristiyan'a sadaka verebilir miyiz?" İmam, "Evet, eğer böyle bir haldeyse..." diye cevap verdi."  

Mü'minlere yardımı emretmesi

İmam Câfer'e göre muhtaç mü'minlere yardım etmemek Ehl-i Beyt'i aşağılamaktır. Bir gün yanında ashabından bir grup vardı. Onlara dedi ki: "Niçin bizi aşağılıyorsunuz?"

İçlerinden Horasanlı biri kalktı ve dedi ki: "Seni veya seninle ilgili herhangi bir şeyi aşağılamaktan Allah'a sığınırız."

Bunun üzerine İmam şöyle buyurdu: "Sen de, beni aşağılayanlardan birisin."

Adam dedi ki: "Seni aşağılamaktan Allah'a sığınırım."

İmam buyurdu ki: "Yazıklar olsun sana! Biz Cuhfe'ye yakın bir yerde iken falan adamı duymadın mı? Sana şöyle sesleniyordu: "Bir mil kadar beni atına bindir. Çok yoruldum."

Allah'a yemin ederim ki, sen başını kaldırıp da adama bakmadın. İçimizdeki bir mü'mini küçümseyen kimse hiç kuşkusuz Allah'ın yasağını ayaklar altına almış olur."  

Güzel ahlakı tavsiye etmesi

İmam Câfer, etrafındakilere de güzel ahlakı tavsiye eder ve şöyle buyururdu:

"Sizden biri dinî yaşayışında takva sahibi, sözünde doğru, emanete riayet eden ve insanlara karşı ahlakı güzel olan biri olduğunda, "Bu adam Câfer'i sevenlerdendir" denilir.

Bu da beni sevindirir. Bundan dolayı içimi bir sevinç kaplar. Ve "Bu, Câfer'in ahlakıdır" denilir.

Ama bundan farklı bir durum içinde olursa bunun musibeti ve utancı bana mâl edilir ve, "Bu, Câfer'in davranışıdır" denilir." 

İmam kendisini sevenlere şu nasihatlerde bulunuyor:

"Allah'a yemin ederim ki, insanlar içinde sizin kadar sevdiğim hiç kimse yoktur. İnsanlar türlü yollara girdiler. Kimi kendi görüşünü esas aldı.

Kimi hevâ ve hevesine uydu. Kimi rivayetlerin peşine düştü. Ama siz temeli, kökü olan bir şeye sarıldınız.

Bu yüzden sizin takvalı olmanız, cehdetmeniz, çalışıp çabalamanız halktan ölenlerin cenazelerine katılmanız, hastaları ziyaret etmeniz, namaz için mescidlerinde kavminizle birlikte olmanız gerekir.

Bir adam komşusu kendisinin hakkını gözetirken, kendisinin onun hakkını gözetmemesinden utanç duymaz mı?" 

Zamanın önde gelen âlim ve muhaddislerinden olan Hafs b. Gays, İmam'ın yanına gelip gider, tavsiyelerini dinlerdi. İmam ona şu tavsiyeler de bulunmuştur:

"Eğer tanınmamayı becerebiliyorsanız bunu yapın. İnsanlar seni övmezlerse bunun sana bir zararı olmaz. Eğer evinden çıkmamayı becerebiliyorsan çıkma.

Çünkü evinden çıktığın zaman gıybet etmemen, yalan söylememen, kıskanmaman, riyakârlık etmemen ve zorbalara yaltaklanmaman gerekir." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Cafer eserinden)