İmam Ali ve Adiyy b. Hatem-i Tai.....

Adiyy, meşhur şair Hatem b. Tai’nin oğludur. Gerek cahiliye, gerekse İslamiyet döneminde cömertliğiyle ün salmıştı. Adiyy, 10. hicri yılda İslam’ı seçti. Peygamberin önde gelen sahabelerinden biriydi

<İmam Ali ve Adiyy b. Hatem-i Tai.....

TÜRK-AZ HABER / İMAN VE İNSAN

Adiyy, meşhur şair Hatem b. Tai'nin oğludur. Gerek cahiliye, gerekse İslamiyet döneminde cömertliğiyle ün salmıştı. Adiyy, 10. hicri yılda İslam'ı seçti. Peygamberin önde gelen sahabelerinden biriydi.

Adiyy, İmam Ali'nin yakın ve samimi dostlarından idi. İmam'a büyük bir sevgiyle bağlıydı. Aynı zamanda halife Osman zamanında yapılan haksızlıklardan da rahatsızdı ve bu rahatsızlığını her fırsatta dile getiriyordu.

Adiyy b. Hatem, Cemel, Sıffin ve Nehrevan savaşlarına katılmış ve büyük kahramanlıklar göstermişti. İbn-i Mezahim şöyle der:

"Sıffin Savaşı'nda şiddetli çatışmaların bir tanesinde Adiyy, İmam Ali'nin yanına gelerek şöyle dedi: 'Ya Emirü'l-mü'minin! Ölümüne savaşalım mı?'

İmam Ali ona şöyle buyurdu, 'Yaklaş.' Adiyy iyice İmam Ali'nin yanına sokulunca imam şöyle dedi: Yazıklar olsun! Askerlerimin çoğu Bana itaat etmiyorlar. Ancak Muaviye'nin askerleri ona itaat ediyorlar."

Bu olay gösteriyor ki Adiyy, İmam Ali'nin yanında samimi bir dost ve sırdaş konumundaydı, ki kimsenin duymasını istemediği sırları ona açıklıyordu. Adiyy, evlatlarını da Cemel ve Sıffin savaşlarında şehit vermişti.

Adiyy'in kabilesi olan Tai kabilesi, İmam Ali'ye yardım gönderdiğinde Adiyy ayağa kalkarak halka şöyle hitap etti:

"Ben, Resulüllah döneminde Müslüman oldum, o günden beri kabilemin zekatını veriyorum, Resulüllah'ın vefatından sonra da mükafat ve cevap ümidiyle Ridde ehliyle savaştım. Mekkeliler Sana karşı biatlerini bozmuş ve önderliğine karşı koymuşlardır. Biz, Senin yaranlarındanız. Ve emirlerine itaat etmek için buraya toplandık."  

Adiyy b. Hatem'in Sıffin Savaşı'ndaki rolü

Adiyy b. Hatem bu savaşta üç oğlunu şehit verdi. Şam ordusu, Kur'an'ı mızrakların başına takarak, "Allah'ın Kitabı aramızda hakem olsun" sloganları atmaya başlayınca, Adiyy, İmam Ali'nin yanına gelerek şöyle dedi:

"Ya Emirü'l-mü'minin! Muaviye'nin askerlerinin çoğu hezimete uğramış, yenilgiyi tatmalarına ramak kalmıştır. Hedefimize ulaşmamıza çok az kalmıştır. Onlarla savaşmaya devam et."

Ancak, askerlerin çoğu aynı fikirde değildi, İmam Ali'yi barışa zorladılar.  

Adiyy b. Hatem'in İmam Hasan'a biatı

Adiy, İmam Ali'nin şehadetinden sonra İmam Hasan'a biat etti. İmamla Muaviye arasında Nuhayla denen bölgede meydana gelen savaşta İmam Hasan'ın saflarında yer aldı. O'nun ordusuna katılan ilk kişiydi.

Muaviye bir gün Adiyy b. Hatem'e, İmam Ali'nin nasıl bir şahsiyet olduğunu sorunca a o şöyle cevap verdi:

"Ey Muaviye! Allah'a yemin ederim ki, Ali kâmil bir insan, yüce görüşlü, sağlam iradeli, konuşurken adalet saçan biriydi.

O, ilim ve hikmet kaynağıdır. Dünya süslerinden uzak, gecenin karanlıklarında Rabbiyle münacaat eden bir aşıktı. Çok düşünür ve çok ağlardı. Yalnızken nefsini hesaba çekerdi. Ali, fakirane bir yaşantı sürerdi. Ve eski elbise giyerdi.

O, bizim aramızda bizlerden biri gibi olurdu. O'ndan bir şey istediğimizde ise bizi huzuruna kabul ederdi.

O kadar alçak gönüllü olmasına rağmen öylesine bir vakar ve azamete sahipti ki, huzurunda konuşmaktan çekinirdik.

Konuşurken ağzından hikmetli sözler ve inciler dökülürdü. Fakirleri ve kimsesizleri çok severdi.

Güçlü insanlar O'nun zulmünden korkmaz, zayıflar da adaletinden ümit kesmezdi.

Allah'a yemin ederim ki, bir gece kendi gözlerimle O'nu gece karanlığında ibadet ederken gördüm, mihrapta kıyam halinde yılan sokmuş gibi ağlıyordu. Sanki mübarek sesini duyar gibiyim.

O, dünyaya hitaben şöyle buyurdular: Ey dünya! Bana yönelme, git başkalarını aldat. Ben seninle uğraşmam, seni üç talakla boşadım ve artık Bana dönme imkanın kalmamıştır. Senin lezzetin geçicidir, ah! Yol uzun, azık az..."

Adiyy bunları söylerken Muaviye elinde olmadan ağlamaya başladı. Gözyaşlarını silerek şöyle dedi:

"Allah, Ali'ye rahmet etsin, gerçekten de anlattığın gibi yüce bir şahsiyetti."

Sonra Adiyy'e şöyle sordu: "Şimdi söyle, Ali'nin ayrılığına nasıl tahammül ediyorsun?"

Adiyy şöyle dedi: "O'nun ayrılık acısı tıpkı oğlunun başı eteğinde kesilen bir annenin acısı gibidir. Hiçbir zaman gözyaşları kurumamış ve hüznü de son bulmamıştır."

Muaviye şöyle sordu: "Hiç Ali'yi unuttuğun bir gün oldu mu?"

Adiyy şöyle dedi: "Dünya, Ali'nin hatıralarını aklımdan silebilir mi?" 

Adiyy b. Hatem, hicri 68 veya 69 yıllarında Kûfe'de 120 yaşlarında iken Hakkın rahmetine ve dostu Hz. Ali'ye kavuştu." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali eserinden)