İmam Ali: ‘Dünya sevgisi fitnelerin başı, sıkıntıların köküdür’

Dünya ne içmeye çalışan için saf, ne de sahiplenmeye çalışan için vefakârdır

<İmam Ali: ‘Dünya sevgisi fitnelerin başı, sıkıntıların köküdür’

TÜRK-AZ HABER / İMAN VE İNSAN

Dünya, ona karşı kin gütmekten daha küçük, daha hakir ve daha aşağılıktır.

Tüm çabanı, sıkıntı ve işkenceler mekânından (dünyadan) kurtulmak; bela ve azaptan rahatlığa çıkmak için harca.

Kınanmış dünyayı terk edin, şüphesiz dünya da içinizden ona ilgi duyanları terk etmiştir.

Lezzeti yok eden ve sevileni fâni edenden (dünyadan) uzak durun.

Dünya ehlinin ona doğru meylettiği ve ona sarıldıklarını gördüğün şeyler sakın seni aldatmasın! Gerçekten de Allah, sana onun haberini vermiş, ayıplarını ve kötülüklerini senin için açığa çıkarmıştır.

Bilesiniz ki bugün yarış alanı, yarın ise müsabaka günüdür; kazananların ödülü cennet, geride kalanların ki ise ateştir.

Görmez misiniz dünya ehlini, nasıl da ayrı ayrı durumlarda geceler ve sabahlarlar. Biri kendisine ağlanan ölüdür diğeri ona başsağlığı dilenen diri.

Biri hastadır, diğeri onun ziyaretine gider, biri can vermek üzere iken diğeri, ölüm onu da aradığı halde dünyanın peşinden koşar gider.

Bir başkası da her şeyden gafildir ama ölüm onu aklından çıkarmaz; böylece kalanlar, geçip gidenlerin yolunu izlerler.

Dünya, ona kucak açana aynı şekilde kucak açar, ondan kaçmaya çalışana da aynı şekilde sırt çevirir, padişahlar gibi sıkı sıkı sarılır, acele ile ayrılmak isteyenler gibi de ayrılır.

Şüphesiz dünya sıkıntılar yuvası, fitneler yurdudur; kim onu elde etmeye çalışırsa kaybeder, kim onu istemezse karşısına çıkar, kim ona bakarsa kör eder ve kim onunla görmeyi isterse gözünü açar.

Şüphesiz dünya bedenleri yıpratır, ümitleri yeniler, ölümü yakınlaştırır, arzuları uzaklaştırır; dünya ehli onunla mutlu olacağına inandığı vakit onu sıkıntıya iter.

Şüphesiz dünya bulutun gölgesi, uykudakinin rüyası, hüzne doğru giden mutluluk, zehirle karışan baldır; nimetleri kaybettirir, kavimleri yiyip bitirir, azapları celp eder.

Şüphesiz dünya tatlı, güzel bir nazaradır; şehvetlere kuşanmış azıcık bağışla sulanmış arzularla süslenmiş aldatılışla bezenmiştir, ne mutluluğu daimidir, ne de faciadan güvendedir; pek aldatıcı, pek zararlı, değişken, yok olan, tükenen geçici, doyumsuz ve avlayandır.

Şüphesiz dünya ahiretten alıkoyandır. Onun dostu, dünya tarafından bir hırs ve şevk kapısı kendisine açılmadıkça bir sebebe ulaşmaz (yani bağışta bulunulmaz ).

Dünyanın yükselttiği kişiyi sen yükseltme.

İLERİ

Dünya ümitle doludur.

Dünya kurnaz kimselerin boşadığı eştir.

Eğer Allah'ı seviyorsanız kalbinizden dünya sevgisini çıkarın.

Dünya ancak bir kapandır, onu tanımayan kapana düşer.

Dünya ancak geçiş yuvası, ahiret ise sükûnet yurdudur; o halde sükûnet yeriniz için (ne gerekirse) geçiş yurdunuzdan (onu) alın; sırlarınızdan haberdar olan (Allah)'ın karşısında örtülerinizi kaldırmayın (günah işlemeyin).

Ne kötü yuvadır dünya!

Dünya sevgisi fitnelerin başı, sıkıntıların köküdür.

Dünya şehvetlerle sarmaş dolaş olmuş, geçici lezzetlere tutulmuş, aldatmacalarla süslenmiş ve arzularla kuşanmıştır.

Geçici yuva (dünya) asilerin yatağı, talihsizlerin ve haddi aşanların yurdudur.

Dünyanın aldatışı helak eder.

Dünyayla gönül rahatlığı bulan niceleri vardır ki gerçekte, dünya onları yere çarpmıştır.

Dünya lezzetini güzel sayan için hüzün vardır.

Bütün çabası dünya olan kimse, her hangi bir karşılık elde etmemiş; yapması gerekeni yerine getirmemiştir.

Eğer dünya içinizden birine kalacak olsaydı şimdi, onu elinde bulundurana ulaşmazdı.

Dünyasını bayındır eden ahiretini viran etmiştir.

Kim dünyayı umursamayıp yerine oturursa dünya ona doğru ayağa kalkar.

Nefsini dünya bahşişlerinden alıkoyan kimse, gerçekten de aklını kemale erdirmiştir.

Dünya kimin gözünde büyür ve kalbinde yer ederse onu Allah'a tercih eder, gönlünü ona kaptırır ve onun kölesi olur.

Dünya seni aldatmamıştır fakat sen ona aldanmışsındır.

Sakın dünya seni eğlenceleriyle aldatmasın; zira eğlence biter ve sana günahlardan yana kazandığın şeyler kalır.

Dünyayı tanıyıp bilen kimseye ona karşı zahit olmak ve sırt çevirmek yakışır.

Dünyanızın azı yeter, fazlası helake iter.

Ey heveslilerin esiri olanlar, azaltın meylinizi. Zira dünyaya meyleden kimseyi, sadece belaların ahengi korkutur." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali eserinden)