İmam Ali döneminde iktisadi hayat.....

"Piyasalarda alım ve satım doğru tartılarla yaptırılmalıdır ki, alan da satan da zarar görmesin. Narh koyarak alış verişin adil yapılmasını sağlaman gerekir

<İmam Ali döneminde iktisadi hayat.....

TÜRK-AZ HABER / İMAN VE İNSAN

•Piyasaların Denetimi ve Ölçü-Tartı Aletleri:

"Piyasalarda alım ve satım doğru tartılarla yaptırılmalıdır ki, alan da satan da zarar görmesin. Narh koyarak alış verişin adil yapılmasını sağlaman gerekir.

Allah şöyle buyurur: 'Ölçü ve tartıda hile yapanların vay haline. Onlar insanlardan bir şey ölçüp aldıkları zaman, ölçüyü tam yaparlar. Kendileri onlara bir şey ölçtükleri zaman veya tarttıkları zaman (ölçü ve tartıyı) eksik yaparlar.'

Koyduğun yasaktan ve yaptığın uyarıdan sonra, (ihtikâr) stok ve karaborsacılık yapan esnafı, aşırı gitmeden ve örnek teşkil edecek bir ceza ile derhal cezalandırman gerekir."

•Karaborsa ve Vurgunculuk:

"İnsanların çoğunda aşırı hırs ve bencillik vardır. Önemli mal ve emtiayı stok edip, zamanı gelince değerinin üstünde bir fiyatla satarak, halkın alım gücünü zorlar ve huzursuzluğa sebep olurlar.

Tüm halkı etkileyen bu zarar kapısına göz yummak valiler için büyük bir eksikliktir.

Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyrulmaktadır: 'Allah'ın size verdiği rızıktan helal ve temiz olarak yiyin ve inandığınız Allah'tan korkun." 

Bu bakımdan karaborsaya giren vurguncularla konuşup onları ikna etmen gerekir. Zira Allah Resulü (s.a.v.) vurgunculuğu ve madrabazlığı men etmiştir."

•Esnaf ve Sanatkârlar:

"Ey Mâlik! Esnaf ve sanatkârın yerleşiğine, hareketlisine, sükûnet içinde olanına ve helal kazanç için çaba gösterene hayır dua ile tavsiyelerde bulunmalısın.

Zira esnaf kesimi, reaya ve berayanın hem fayda ve menfaati için çalışırlar, hem de onların müşküllerinin çözümüne yardımcı olurlar.

Bunun dışında ihtiyaç maddelerini ülkenin ovalarından, denizlerinden, sahillerinden, dağlarından ve insanların kolay ulaşamadığı yerlerden ve hatta gitmeye cesaret bile edemediği uzak mahallerden, tehlikeli ve öldürücü bölgelerden getirerek reaya ve berayanın hizmetine sunarlar.

Esnaf ülkede huzurun kaynağıdır. Doğacak musibetlerden ve tehlikeli şeylerden korkmazlar. Bu nedenle daima esnafın işlerini kolaylaştırmalısın. Uzak, yakın farkı gözetmeden onları koruma altına alarak kötü muamele görmelerine izin vermemelisin."

•Vergi ve Kalkınma:

"Ey Mâlik! Bundan böyle malum ola ki, vergi işini ihmal etme. Allah buyurur ki: 'Şüphesiz ki Allah, kendisine yardım edenlere mutlaka yardım edecektir.' 

Vergi memurlarının yaşam düzeyini yükselt. Çeşitli yollarla vergi verenlerin de işini kolaylaştır.

Zira halkın refahı, ehl-i haracın kurtuluşuna bağlıdır. Çünkü halk, haracın ve haraç memurlarının eş ve çocuklarıdır.

Şunu unutma ki, vergi toplamaktan ziyade ülkenin kalkınması için çaba göstermelisin. Zira vergi halka hizmet ile elde edilebilir.
Hizmet vermeden vergi toplama yoluna gitmemelisin. Hz. Peygamber şöyle buyurur: 'Kim ölü toprağı canlandırırsa o toprak onundur. Zalim damar (sahibi)ne hak yoktur.' Bu bakımdan arazi ve emlakin gelişmesi için çaba göstermeyip, sadece vergi tahsil cihetine gidersen ülkeyi harabeye çevirir, insanların perişan olmasına neden olursun."

•Ayan ve Yöneticiler:

"Ey Mâlik! Mal ve vergi memurlarını denetim altında bulundurmalısın. Kusur ve hıyanetlerinin cezasız kalmayacağını bilen ve senden korkup çekinen memur ve idarecileri tayin etmelisin.

Daha sonra bu kişileri kendi yönetim anlayışına göre yetiştirmeli ve yaptığı işleri, tavır ve davranışlarını takip etmelisin.

Kendilerini eşrafın ahbabı olarak gören kimseleri ayan ve idareci tayin etmemelisin.

Bu iş için iyiliği maruf ailelerden yetişmiş, İslam'a hizmeti geçmiş, tavır ve davranışları denenmiş kişileri mutasarrıf ve idareci olarak tayin etmelisin.

Zira onlar, ahlakı üstün, iyi niyetli, bencillik cazibesine az kapılan ve işleri en doğru yapan kimselerdir.

Bu görevlilerin maaşlarını bizzat kendin tanzim takdir etmelisin. Zira göstereceğin bu yakın ilgi kendilerini düzeltme konusunda onlara güç kazandıracak ve devlet malına el uzatmaktan men edecektir.

Şayet emrine karşı gelir yahut emanete hıyanet ederlerse bu senin için aleyhlerine kullanacağın bir delil olur. Ara sıra bu görevlileri vefalı dostların aracılığı ile gizil olarak teftiş ettirmen gerekir."

Kûfe'den çok uzakta bulunan merkezlerde görev yapan devlet memurlarını kontrol etmek için Ka'b b. Mâlik'i müfettiş tayin eden halife, yazdığı mektupta şunları söyler:

"Sevad bölgesindeki bütün kasabalara uğra ve oradaki memurları kontrol et. Sonra Fırat ve Dicle arasındaki merkezleri dolaş ve oradaki memurların durumlarını gözden geçir ve görev sonunda kanaatini bana bildir.

Zira bu gizli teftiş, hem onların sorumsuz davranışlarını kırar, reaya ile içli dışlı olmaya zorlar ve hem de yardakçıların zulmünden korumaya sebep olur." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali eserinden)