İmam Ali (a.s) hakkında 24 Hadis.....

Bugün Prof. Dr. Haydar Baş'ın, İmam Ali adlı eserinde geçen yüzlerce Hadisi Şeriften, İmam Ali hakkında derlediğim 24 Hadisi Şerifi aktaracağım

<İmam Ali (a.s) hakkında 24 Hadis.....

1- İmam Ali'den gelen rivayete göre Resulüllah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Ben, Yüce Allah'tan duydum ki, şöyle buyurdu: 'Ali bin Ebi Tâlib, Benim kullarım üzerindeki hüccetim, beldelerimdeki nurum, ilmimin eminidir. O'nu tanıyanı Cehenneme sokmayacağım. Bana isyan etse (bazı günahları işlese) dahi! Ve onu inkâr edeni Cennete sokmayacağım; Bana (bazı konularda) itaat etse bile..."
 
2- "Ümmetimden bazı gruplar, Senin hakkında Hristiyanların Mesih İsa b. Meryem hakkında dediklerini demeselerdi, Senin hakkında öyle bir söz söylerdim ki, yanından geçtiğin her topluluk, ayaklarının altındaki toprağı ve abdest suyunun fazlalığını şifa için alırlardı. Ancak Senin (faziletinde) şu kadarı yeterlidir ki, Sen Bendensin, Ben de Senden… Sen Benden miras alırsın, Ben de Senden; Sen Bana göre Harun'un Musa'ya olan nispetini taşıyorsun. Ancak Sen peygamber değilsin. Sen Benim borcumu ödersin. Ve Benim sünnetim üzere savaşırsın. Hiç şüphesiz Sen, yarın (mahşer gününde) Kevser havuzumun başında Benim halifem olacaksın."
 
3- "Ya Ali, Allah Seni öyle bir süsle süslemiştir ki, kullar, Allah katında ondan daha sevimli bir süsle süslenmemiştir. Bu süs, Allah indindeki iyilerin ziyneti olan dünyadaki 'zühd'dür. Allah Sana öyle bir hâl vermiştir ki, dünya Senden bir şey azaltmaz, Sen de dünyadan… Allah Sana miskinlerin sevgisini vermiştir. Sen, onların izleyicilerin olmalarına, onlar da Senin imamları olmana razı olurlar."
 
4- Hz. Ali'den rivayetle Resulüllah şöyle buyurdu: "Ya Ali, insanlar ahirete meyilsizleşip dünyaya yöneldiğinde, miras malını sınır tanımaz bir şekilde yediklerinde ve malı, bir yığma tutkusu ve hırsıyla yediklerinde, Allah'ın dinini aldatma vesilesi hâline getirdiklerinde ve Allah'ın malını (haksız yere) elden ele dolaştırdıklarında ne yapacaksın?"
 
Ben, "Ya Resulallah, onları ve yaptıklarını bırakıp Allah'ın ve Resulü'nün (Bana) seçtiğini ve ahiret yurdunu seçerim. Allah meşiyyetiyle Sana kavuşuncaya kadar dünya musibetleri ve arzularına karşı sabrederim."
 
Bunun üzerine Resulüllah, "Doğru söyledin Ya Ali" buyurdu ve şöyle dua etti: "Allah'ım, bunları Ali'ye nasip buyur."
 
5- "Hiç şüphesiz Allah (c.c.), kardeşim Ali b. Ebi Tâlib için sayılamayacak kadar fazilet karar kılmıştır. Kim O'nun faziletlerinden bir tanesini, O'nu ikrar ettiği halde zikrederse, Allah onun yakın ve uzak geçmişteki günahlarını bağışlar. Kim Ali b. Tâlib'in faziletlerinden birini yazarsa o yazı, yok olmadığı sürece melekler onun için mağfiret dilerler. Ve kim O'nun faziletlerinden birini dinlerse, Allah onun kulağıyla işlediği günahlarını bağışlar. Ve kim O'nun faziletlerinden yazıldığı bir kâğıda bakarsa, Allah onun gözüyle işlediği günahlarını bağışlar."
 
Resulüllah şöyle devam etti: "Ali b. Ebi Tâlib'e bakmak ibadettir. Hiçbir kulun imanı, O'nun velâyetini kabul etmeden ve düşmanlarından teberra etmeden kabul olunmaz."
 

 
6- Hz. Ömer, şöyle rivayet ediyor: Resulüllah buyurdu ki: "Ali'nin bu ümmete olan üstünlüğü, Ramazan ayının diğer aylara olan üstünlüğü gibidir. Ali'nin bu ümmete olan üstünlüğü, Kadir Gecesi'nin diğer gecelere üstünlüğü gibidir. Ali'nin bu ümmete üstünlüğü, Cuma gününün diğer günlere üstünlüğü gibidir. O halde, ne mutlu O'na iman edip velayetini tasdik eden kimseye… Ve yazıklar olsun O'nu ve hakkını inkar eden kimseye ki, kıyamet günü onu, kendi rahmetinden hiçbir şeye kavuşturmamak Allah'ın üzerine bir haktır. Muhammed'in şefaati ona ulaşmayacaktır."
 
77- "Adem (a.s.) yaratılmadan 14 bin yıl önce Ben ve Ali, Allah'ın huzurunda bir nur idik. Yüce Allah, Adem'i yarattığında o nuru ikiye böldü. Onun bir parçası Ben, diğer parçası Ali'dir."
 
8- Resulüllah, namazlarının birinde rükûunu normalden fazla uzattı. Bunun sebebi sorulunca şöyle buyurdu: "Ali b. Ebi Tâlib, o rekâta erişip yakalayıncaya kadar Cebrail elimi tuttu ve bekletti."
 
9- "Ey Ali, Ben ilim şehriyim ve Sen onun kapısısın. Şehre ancak kapılarından gelinir. Beni sevdiğini sanıp da, Sana buğzeden kimse yalancıdır. Zira hiç şüphesiz Sen Bendensin, Ben de Senden. Senin etin Benim etimdir. Senin kanın Benim kanımdır. Ve Senin ruhun Benim ruhumdandır."
 
10- "Biliniz ki, kim Ali'yi tanır ve O'nu severse, Allah ölüm meleğini peygamberlere gönderdiği gibi ona gönderir; Münker-Nekir'in korkularını ondan uzaklaştırır. Mezarını nurlandırır. Ve onu yetmiş yıllık mesafe kadar genişletir. Kıyamet günü onun yüzünü ak eder."
 
11- Resulüllah kendi eliyle Ali'nin başına sarık sardı. Onun bir ucunu ön tarafından sarkıttı, diğer tarafını ise dört parmak kısa olarak arkasından sarkıttı. Sonra "Arkanı dön" dedi. O da arkasını döndü. "Önünü dön" dedi. O da önünü döndü. Bunun üzerine şöyle buyurdu: "Meleklerin tacı böyledir."
 
 12- "Ali, Benim ilmimin kapısı ve gönderildiğim şeyleri Benden sonra ümmetime açıklayacak kimsedir. O'na muhabbet beslemek iman, O'na düşmanlık ise nifaktır. O'na bakmak merhamet ve O'nun sevgisi ibadettir." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ali eserinden) H: AknAydn

(Devamı yarın)