HZ. HASAN’IN BAZI NASİHATLERİ II…..

Dünden devam eden

      “Hak ile bâtıl arasında dört parmak mesafe vardır. Gözünle gördüğün haktır ama kulağınla çok bâtıl sözler duymaktasın.” (Tuhefu’l Ukul, s. 453)

HZ. HASAN’IN BAZI NASİHATLERİ II…..
Mimar Gökhan Demir

HZ. HASAN’IN BAZI NASİHATLERİ II…..

    “Galip bir insan gibi, istediğine ulaşmaya çalışma, yenik bir insan gibi de teslim olma. Çünkü rızkı arttırmak sünnettendir. Kazançta aç gözlü olmamak ise iffettendir.” “İffet bir rızkı önlemediği gibi, hırs da rızkı çoğaltmaz. Çünkü rızıklar paylaştırılmıştır. Oysa hırsa dayanan bir hareket günahtır.”     ( Tuhefu’l Ukul, s. 465)

   “İstişare eden bir kavim (mutlaka) kemâle erişir.” (Tuhefu’l Ukul, s. 465)

  “Hz. Hasan, sâlih bir kardeşini anlatırken şöyle buyurmuştur: O benim gözümde insanların en büyüklerindendi. Onu gözümde büyüten en önemli şey, dünyayı küçük görmesiydi. O, cehaletin sultasından kurtulmuştu. Sadece yararlı olduğuna güvendiği bir şeye el uzatırdı. Ne şikâyet ederdi. Ne kızardı. Ne de usanırdı. Zamanının çoğunluğu susmakla geçerdi, konuştuğunda ise, konuşanlara galip gelirdi. (Görünüş itibariyle) zayıf ve güçsüzdü. Ama ciddiyet ve cihat zamanı geldiğinde düşman karşısında kızgın bir aslan gibiydi. Âlimlerin yanında olduğunda dinlemeyi konuşmaktan daha çok severdi. Fazla konuşmada yenilse bile susmada yenilmezdi, yapmadığını söylemezdi. Ama söylemediğini de yapardı. İki yol önüne koyulduğunda, hangisinin Allah’ın emrine daha yakın olduğunu bilmediği zaman, kendi hevâ ve hevesine hangisinin daha yakın olduğuna bakar ve onu terk ederdi. Mazeret gösterilebilecek bir şey için kimseyi kınamazdı.” (Tuhefu’l Ukul, s. 467)

     “Kim dünyayı severse ahiret korkusu kalbinden kaybolur.” (Leali’l Ahbar, c. 1, s. 41)

   “Size Allah’tan korkmayı (takvayı) ve sürekli düşünmeyi (tefekkürü) tavsiye ederim. Çünkü düşünmek, bütün iyiliklerin anası ve babasıdır.” (Hayatu’l İmami’l Hasan, c. 1, s. 343) 

     “İyilik nedir diye soranlara buyurdu ki: İyilik, geciktirmeden ve minnetsiz olarak yapılan iştir.” (Biharu’l Envar, c. 78, s. 113)

   “Dünyada ayıplanmaya katlanmak, cehennem ateşine tahammül etmekten daha kolaydır.” (Tuhefu’L Ukul, s. 465)

    “Mü’min ahiret için rızık toplar, kafir ise zevke dalar.” (Tuhefu’l Ukul, s. 465)

  İmam Hasan, Cebriyecileri ise şöyle reddetmektedir: “Allah’a, O’nun kazasına ve kaderine inanmayan kimse kafir olur. Günahını Rabbine yükleyen kimse ise fâcirdir. Allah’a ne zorlama altında itaat edilir ve ne de üstün gelinerek asi olunur. Çünkü O, kullarına sunduğu her şeye mâlik olduğu gibi verdiği her güce de kâdirdir. Kullar eğer Allah’a itaat üzere hareket ederlerse Allah onlar ile yaptıkları işler arasına girmez, demek ki onları bu işlere O zorlamamıştır. Eğer Allah kullarını itaate zorlasaydı, onlardan sevabı düşürürdü. Nitekim eğer onları günahlara zorlasaydı, onlardan cezayı düşürürdü. Aynı şekilde eğer onları ihmal etseydi, kendi başlarına bıraksaydı, bu durum, O’nun gücünde acizlik anlamına gelirdi. Fakat onlara yönelik, onlara saklı tutuğu dileği, meşiyeti vardır. Eğer itaat üzere hareket ederlerse, onlara yönelik minnet koyar, yok eğer isyan üzere hareket ederlerse, yaptıkları kötülük aleyhlerine gerekçe olur!”( Biharu’l Envar, c. 78, s. 112)

      “İbadet etmek isteyen, onun için temizlenmelidir. Müstehab ameller, farzları engellerse onları bırakınız, yakîn, kurtuluşun sığınağıdır. Yolculuğun uzaklığını hatırlayan, ona hazırlanır. Akıllı adam, kendinse nasihat etmesini isteyen kimseye hile yapmaz. Sizinle öğüt arasında (öğüt almanızı engelleyen) gurur perdesi vardır.  (Gurur ve bencillik kalkmadıkça öğüt etkili olmaz). İlim, öğrenenlerin mazeretini ortadan kaldırdı, geçersiz kıldı. Vakti biten her kişi mühlet ister, fırsatı olan kişi de işlerini sonraya ertelemekle oyalanır.” (Tuhefu’l Ukul, s. 469)

     İmam Hasan insanı helak eden üç şeyi şöyle ifade ediyor: “İnsanın helak olması şu üç şeydedir: Kibir, hırs, kıskançlık. Kibir, dinin mahvolması onunladır, iblis onun sebebi ile lanetlendi. Hırs, nefsin düşmanıdır. Onun sebebi ile Âdem cennetten çıkarıldı. Kıskançlık, kötülüğün habercisidir. Habil’in Kabil’i öldürmesine o sebep oldu.” (Biharu’l Envar, c. 78, s. 111)

Devam edecek