HZ. FÂTIMA’NIN HZ. PEYGAMBERE OLAN BENZERLİĞİ II…..

Dünden devam eden

    Hz.Fâtıma’nın yanlarında olmadıkları bir vakitte Resûlullah(s.a.v.), Hz. Ali’ye (a.s.)sırasıyla; Allah’ı,Resulü’nü, Fâtıma’yı ve çocuklarını sevip sevmediğini sordu. 

HZ. FÂTIMA’NIN HZ. PEYGAMBERE OLAN BENZERLİĞİ II…..
Mimar Gökhan Demir

HZ. FÂTIMA’NIN HZ. PEYGAMBERE OLAN BENZERLİĞİ II…..

İmam Ali (a.s.) hepsine “evet” cevabını verdi. Resûlullah (s.a.v.), “Ya Ali! Gönül bir tane, sevgi ise dört.. Bir kalbe bu kadar sevgi nasıl sığıyor?”diye sordu. Hz. Ali (a.s.) cevap veremedi. Ve Resûlullah (s.a.v.)’in yanından ayrıldı. Hz. Fâtıma (a.s.) eşini  üzgün görünce sebebini sordu.O da anlattı. Basiret, hik¬met ve üstün bir zekaya sahip olan Hz. Fâtıma (a.s.) gülümseyerek: “Ey Ali, babamın yanına git ve bu soruyu, “Ey Allah’ın Resulü, sağ-sol, ön-arka diye insanın yönleri vardır. Kalbin de böyle cihetleri vardır .İşte ben Yüce Allah’ı, aklım ve imanımla; sizi ruhum ve imanımla;Fâtıma’yı insanî nefsim ile; çocuklarımı da babalık şefkatimle severim” diye cevaplandır.” Hz. Ali sevinçle kalkarak Resûlullah (s.a.v.)’in yanına gitti ve aynı şekilde sorusunu cevaplandırdı. Resûlullah (s.a.v.) bu sözlerin Hz.Fâtıma (a.s.)’dan olduğunu anladı. Ve tebessüm ederek: “Ey Ali! Bu sözler senin değil; ancak peygamber ağacının dalından derilmiş bir meyvedir” buyurdu.” (Münavi,Feyzü’l-Kadir,4/421; İbnHacer,El-İsabe,8/107)

   Fâtıma (a.s.) şöyle buyuruyor: “Peygamberin çağırmasını kendi aranızda, bir kısmınızın bir kısmını çağırması gibi saymayın” (Nur, 63) ayeti indiğinde Ben artık Babama “Baba”diye hitap etmiyordum, ‘ya Resulallah’ diyordum. Birkaç defa O’nu böylece çağırdım fakat cevap vermedi. Daha sonra şöyle buyurdu: “Fâtımacığım bu ayet Senin ve evlatların hakkında nâzil olmamıştır,sen bendensin, ben de sendenim. Bu ayet Kureyş’in mütekebbirleri hakkında nâzil olmuştur. Sen Beni “baba” diye çağır, Bana baba de. Çünkü böyle söylemen kalbimi diriltiyor ve Rabbimi hoşnut ediyor. (Beytü’l-Ahzan,s. 10)

 “Hz. Peygamber (s.a.v.)Fâtıma’yı saçından çok öperdi.”(Muttaki,Kenzü’l-Ummal,c.7,s.111)

  Hz.Fâtıma(a.s)’ın babası ile arasındaki ilişki o kadar derin idi ki,hanımları ile arasındaki hukuku bile,yeri geldiğinde, O dengeleyebiliyordu. “Bir gece Hz. Muhammed BâkiMezarlığı’na gidip orada yatanlar için mağfiret diledi ve ondan sonra da Uhud şehitlerinin kabirlerini ziyaret etti. Onlar için şefaat dilemeye memur edilmişti. Bu ziyaret sırasında ol Hazreti Resul’e bir baş ağrısı geldi. Mübarek alnını bir bağ ile sıkıca bağladı. Meymune’nin hücresine döndü. Sonra, “Yarın Benim gideceğim ev hangisidir?” diye buyurdu. Hz. Fâtıma (a.s.)Hz. Peygamberi ıstırap içinde bulunca, mü’minlerin anaları olan Hz. Muhammed’in (s.a.v.) hatunlarına:“Ey ismet saadethanesinin kadınları”dedi, “Hz. Resul (s.a.)rahatsızdır. Her gün bir eve gitmesi zordur.Bir yerde oturup kalmasına razı olun! ”Peygamber (s.a.) Efendimizin kadınları bu teklifi kabul etti.” (Fuzuli,Kerbela Şehitleri,s.132)

  Peygamber Efendimiz (s.a.)Hz. Fâtıma (a.s.) evlendikten sonra sık sık “Seni kendi yanımda bir eve taşımak istiyorum”buyurmuştur. Evlendiğinde dahi kendi yanından ayırmak istememiştir. Harise bin Numan ise o sıralarda Medine’de pek çok eve sahipti. Harise b. Numan, hemen Allah Resulü’nün (s.a.v.) yanına geldi ve O’na: “Ya Resûlallah! Fâtıma’nın (a.s.) Sana yakın bir yerde oturmasını istediğini duydum. Benim şu evim Neccaroğulları’nın Sana en yakın olanı ve en güzelidir. Ya Resulallah! Ben de, malım da Allah ve Resulüne (s.a.v.) aidiz.Vallahi, evimi kabul etmeniz, reddetmenizden daha fazla sevindirir beni” diye yalvarırcasına evinin Fâtıma (a.s.) annemize verilmesini istedi. Allah Resulü (s.a.v.), “Doğru söylüyorsun, Allah hayrını mübarek kılsın!” buyurdu.Dahasonra Hz. Fâtıma (a.s.) bu eve taşınmıştır. (İbn-i Sa’d, Tabakât,c.8,s.166)