Hz. Ali’nin (a.s.) ordusuna nasihati......

Allah'ın izniyle düşman bozguna uğradığı zaman kaçanları öldürmeyin, kendilerini koruyamayanlara zarar vermeyin, yaralıları katletmeyin, liderlerinize veya şahsınıza sövseler bile, kadınlara eziyet etmeyin

<Hz. Ali’nin (a.s.) ordusuna nasihati......

TÜRK-AZ HABER / EHL-İ BEYT

İmam Ali (a.s.) şöyle buyurdu: "Kendisinden başka sığınıp varacağın olmayan ve mutlaka huzuruna çıkacağın Allah'tan sakın. Ancak seninle savaşanla savaş. Askerlerin ile sabah ve akşam serinliğinde hareket et, öğlen sıcağında konakla. Hızlı hızlı hareket ederek askerlerini yorma. Onları gecenin başlangıcında yürüyüşe geçirme. Çünkü Allah, o zamanı hareket vakti değil, dinlenme ve konaklama vakti kılmıştır. O Halde gece vakti bedenini rahatlat, bineğini dinlendir. Durup dinlendikten sonra seher vakti geldiğinde ya da şafak söktüğünde Allah'ın bereketiyle yürü.

Düşmanla karşılaştığın zaman, askerlerinin ortasında yer al. Savaşı kızıştırmak isteyen kişi gibi düşmana yaklaşma, savaştan korkan kişi gibi de uzaklaşma. Böylece emrim sana ulaşıncaya kadar bekle. Onların size olan kini, onları doğru yola çağırmadan ve onlara karşı olan sorumluluğunuzu yerine getirmeden önce sizi tahrik ederek saldırıya geçirmesin."

* * *

İmam Ali (a.s.) Sıffin'de düşmanla karşılaşmadan önce ordusuna şu tavsiyelerde bulundu:

"Onlar savaşa başlamadan, siz savaşa başlamayın; çünkü Allah'a hamd olsun, siz hüccet üzeresiniz (doğru yoldasınız). Onlar başlayıncaya kadar beklemeniz, sizin için onların aleyhine başka bir delildir. Allah'ın izniyle düşman bozguna uğradığı zaman kaçanları öldürmeyin, kendilerini koruyamayanlara zarar vermeyin, yaralıları katletmeyin, liderlerinize veya şahsınıza sövseler bile, kadınlara eziyet etmeyin. Çünkü onların (savaşı yönlendirme açısından) akılları, nefisleri ve güçleri zayıftır. Gerçekten biz, müşrik kadınlardan bile el çekmekle emrolunduk. Cahiliye döneminde de bir kimse taş ya da sopa ile bir kadına saldırsa bu hareket kendisi için ve sonra da torunları için yüz karası sayılırdı."