HZ. ALİ, İMAMETİ HZ. HASAN’A BIRAKMIŞTIR-I

            Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın 'İmam Hasan' eserinde, imametin İmam Hasan'a bırakıldığını şöyle anlatıyor: Süleym b. Kays şöyle rivayet etmiştir: "Emirü'l-Mü'minin (Ali b. Ebi Tâlib aleyhisselam) oğlu Hasan (aleyhisselam)'a vasiyet ettiği zaman yanındaydım.

HZ. ALİ, İMAMETİ HZ. HASAN’A BIRAKMIŞTIR-I
Mimar Gökhan Demir

HZ. ALİ, İMAMETİ HZ. HASAN’A BIRAKMIŞTIR-I

İmam Ali, oğulları Hüseyin (aleyhisselam) ve Muhammed b. Hanefiyye'yi diğer bütün oğullarını, taraftarlarının ileri gelenlerini ve ailesini vasiyetine şahit tuttu. Sonra Hasan (aleyhisselam)'a kitabı ve silahı verdi.

Ardından oğlu Hasan'a şöyle dedi: "Ey Oğulcuğum! Resûlullah bana, imamlığı sana vasiyet etmemi, kitaplarımı ve silahlarımı sana vermemi emretti. Tıpkı Resûlullah (sallallahu aleyhi ve alihi)'nin bana imamlığı vasiyet etmesi, kitaplarını ve silahını bana vermesi gibi. Ayrıca bana, senin de ölmek üzere olduğun zaman bunları kardeşin Hüseyin'e vermeni tavsiye etmemi emretti."

Ardından Ali (aleyhisselam) oğlu Hüseyin (aleyhisselam)'a yöneldi ve dedi ki: "Resûlullah (sallallahu aleyhi ve alihi) bunları, şu oğluna vermeni emretti." Sonra Ali b. Hüseyin (aleyhisselam)'ın elini tuttu ve ona dedi ki: "Resûlullah, senin de bu emanetleri oğlun Muhammed b. Ali'ye vermeni emretti. Ona Resûlullah'tan ve benden selam söyle."

Ebu'l-Carud, Ebu Câfer Muhammed Bâkır (aleyhisselam)'dan şöyle rivâyet etmiştir: "Emir'ül-Mü'minin (Ali b. Ebi Tâlib aleyhisselam) vefat edeceği zaman oğlu Hasan (aleyhisselam)'a dedi ki: "Yaklaş bana. Resûlullah (sallallahu aleyhi ve alihi)'nin bana gizlice söylediğini, sana gizlice söyleyeyim ve bana emanet ettiğini sana emanet edeyim." Hasan babasına yaklaştı ve o da dediğini yaptı."

Şehr b. Havşeb şöyle anlattı: "Ali (aleyhisselâm) Kûfe'ye hareket edince, kitaplarını ve vasiyetini Ümmü Seleme'ye emanet etti. Hasan (aleyhisselam) Medine'ye döndüğünde Ümmü Seleme bu emanetleri ona verdi."

Ebubekir, Ebu Abdullah (Câfer Sâdık aleyhisselam)'dan şöyle rivâyet etmiştir: "Ali (aleyhisselam) Kûfe'ye hareket ettiği zaman Ümmü Seleme'ye kitaplarını ve vasiyetini emanet etti. Hasan geri döndüğünde Ümmü Seleme bu emanetleri ona verdi."

Câbir, Ebu Câfer (Muhammed Bâkır aleyhisselam)'dan şöyle rivâyet etmiştir: "Emir'ül-Mü'minin (Ali b. Ebi Tâlib aleyhisselam) oğlu Hasan'a vasiyet etti ve vasiyetine Hüseyin (aleyhisselam)'ı ve Muhammed b. Hanefiye'yi, diğer bütün oğullarını, taraftarlarının ileri gelenlerini ve ailesini şahit tuttu. Sonra Hasan (aleyhisselam)'a kitabı ve silahı verdi.

Ardından oğlu Hasan'a şöyle dedi: "Ey oğulcuğum! Resûlullah, bana imamlığı sana vasiyet etmemi, kitaplarımı ve silahımı sana vermemi emretti. Tıpkı Resûlullah'ın bana imamlığı vasiyet etmesi, kitaplarını ve silahını bana vermesi gibi. Ayıca bana, senin de ölmek üzere olduğun zaman bunları kardeşin Hüseyin'e vermeni, emretmemi emretti."

Ardından Ali (aleyhisselam) oğlu Hüseyin (aleyhisselam)'a yöneldi ve dedi ki: "Resûlullah (sallallahu aleyhi ve alihi) bunları şu oğluna vermeni emretti." Sonra oğlunun oğlu Ali b. Hüseyin (Zeynu'l-Abidin aleyhisselam)'ın elini tuttu ve Ali b. Hüseyin'e dedi ki: "Resûlullah, senin de bu emanetleri oğlun Muhammed b. Ali'ye vermeni emretti. O'na Resûlullah'tan ve benden selam söyle."

Sonra oğlu Hasan'a yöneldi ve dedi ki: "Ey oğulcuğum! Veliyyü'l-Emr ve kan sahibi sensin. Eğer İbn Mülcem'i affedersen, buna hakkın vardır. Şayet öldüreceksen, bana vurduğu bir darbeye karşılık sen de bir darbe vur ve günaha girme." (devam edecek…)