HİÇ ÖLMEYECEKMİŞ GİBİ YAŞAYANLAR

      Dünya hayatına derinden dalanlar, hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayanlardır. Ne var bu dünyada var diyenler, son nefese geldiğinde her şeyi anlarlar fakat artık çok geçtir son pişmanlık fayda vermez. Dünya hayatı uğrama yeridir, konaklama yeridir. Misafirler gelir konaklar ve geri dönerler. Gelip de daimi kalan hiç olmamıştır.

HİÇ ÖLMEYECEKMİŞ GİBİ YAŞAYANLAR
Mimar Gökhan Demir

HİÇ ÖLMEYECEKMİŞ GİBİ YAŞAYANLAR

   Dünya aynen misafirleri gibi fanidir. O da zamanı geldiğinde yerle yeksan olacaktır. Kim dünyaya aşık olur ve ancak onun için yaşarsa o da onunla beraber yeksan olacaktır. Dünya hayatında dünya nimetlerinin hepsine sahip olmak isteyenler, diğer insanlara hiç şans tanımadan, hiç hak vermeden ve hatta bu nimetlere sahip olmak için insanları katlederek onların mallarına, namuslarına el koyarlar. Halbuki bu dünyanın sahibi Allah (c.c.)'dür. Bütün dünya nimetleri ve kendi canları dahil insanlara sadece emanettir. Allah (c.c.) bu emaneti verdiği her insana emanetin hesabını soracaktır. İnsanlar o kadar bağnaz, o kadar gaddar, o kadar yozlaşmış ki dini bile kendilerine uygunlaştırarak, oradan bir hak çıkararak hırzıslığına, şerefsizliğine, namusuzluğuna, haksızlığına kılıf yapıyor.

   İnsanlar, ne kadar Müslümanım desede yıllardır maneviyatta sahtekar hoca zevatı tarafından içi boşaltıldığı için bu tacirlere inanır ve hatta tapar oldular. Çalsın da o çalsın ona helal olsun diyecek kadar dinden imandan yoksun ama kendini dindar sayanlar toplumu olduk. Hiç ölmeyecek, hiç Allah'a hesap vermeyecek gibi yaşayanlar bir düşünseler ki biz hırsızı, haksızı, Allah'ın dinine saldıran, kafirleri dost edinip Müslümanları katledenleri yıllardır desteklerken, bunları yanlış olduğunu bize diyen insanlara türlü yalan ve hileleri delil getirerek savunduk. Peki, Allah (c.c.) bize bunları sorduğu zaman, yanlış olduğunu bildiğimiz halde yalan ve hile ile insanlara müdafaa ettiğimiz gibi Allah'a da cevap vere bilecek miyiz? Asla veremezsiniz. O halde ölümlü olduğunu mizana çıkacağını ve Yüce Allah'a hesap vereceğini bilerek hazırlığını ona göre yaparak hayatını yaşa.

  Bu dünyada rahat gün görmek için iki kuruşa, makarnaya, kömüre v.s imanını satmandan senin maneviyatın belli zaten değiş bu ahlakını, çünkü bu ahlak Müslüman ahlakı değildir. Bu ahlak Muaviye'ye ve Yezid'e mal, makam karşılığında imanını satarak Ehl-i Beyt'e silah çekenlerin ahlakıdır.

  Bilal-i Habeşî kendinden çok kat ağır kayanın altında inlerken Lailaheillallah Muhammeden Resulullah diyordu. O para ve hatta özgürlüğüne karşı yine imanını satmadı. İşte İslam ahlakı budur. Kıtmir Ashab-ı Kehf'in köpeği dahi açlıktan öldü yine de Allah dostlarını terk etmedi. Bu nasıl Müslümanlıktır ki, Yüce Allah (c.c.) Ali İmran 19. ayetinde "Allah indinde tek din İslam'dır" buyurmasına rağmen 3 hak din, 4 hak din vardır diyenleri, besmele ile kilise açanları, Kur'an kursu ve camii yıkıp, kilise açanları, milletin malını çalanları, kafirle beraber Müslümanları katledenleri, gazetelerini alarak, bağış yaparak, tv'lerine reklam vererek, partilerine oy vererek desteklediler.

  Bu yanlışlarını yüzlerine vuran insanlara karşı haksızlıklarını da türlü bahane ve hileli konuşmalarla örttüklerini sandılar. Yazık İslam adına yazık Müslüman kimliğine yazık. Çünkü sorsan Müslümanım derler. Sorarsan "yere göğe hak İslam'dır yazacağım" derler. Allah (c.c.) tüm İslam alemini ayıktırsın. "İnsanlara dokunan bir sıkıntıdan sonra kendilerine bir rahmet tattırdığımız zaman, âyetlerimiz hakkında derhal bir takım hilekârlıklara girişirler. De ki: Allah'ın hilesi daha çabuktur. Haberiniz olsun ki elçilerimiz yaptığınız hileleri yazıp duruyorlar." (Yunus-21).
  "Bütün kazandıklarıyla her bir nefsin üzerinde böylesine hükümran olan başka kim vardır? Böyle iken tuttular da Allah'a ortaklar uydurdular. De ki: Onlara isimler verip durun bakalım. Siz O'na yeryüzünde bilmediği bir şey mi haber vereceksiniz? Yoksa anlamı olmayan kuru bir laf mı? Doğrusu küfre sapanlara kendi oyunları güzel gösterildi de yoldan saptırıldılar. Allah her kimi saptırırsa, artık onu yola getirecek kimse yoktur." (Rad-33).
"Onlardan öncekiler de hileler yapmışlardı. Fakat sonuçta bütün hileler(in cezası) Allah'a aittir. Her nefsin ne kazandığını O bilir. Bu dünyanın akıbetinin kime ait olduğunu kâfirler de yakında bilecekler." (Rad-42).
"Gerçekten onlar çeşitli hileler ve tuzaklar kurdular. Allah katında da onlara hilelerine karşı azab var; isterse onların hileleri dağları yerinden oynatacak olsun.'' (İbrahim-46).