HAKKI BATILA TERCİH EDENLER….. 

     Âlemleri yaratan Allah (cc)’ tır. ‘‘Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.’’ (zariyat 56)  İnsanların yaradılış gayesi Allah’a kul olmaktır. Bu gayeyi ispat etmesi için insanoğlu dünyaya gönderilmiştir. Dünya hayatı geçici bir hayat olduğu için yüce Allah (cc) insanoğluna dünyada kalacağı süre içersinde yaşamını idame etmesi için sayısız nimetler vermiştir.

HAKKI BATILA TERCİH EDENLER….. 
Mimar Gökhan Demir

HAKKI BATILA TERCİH EDENLER….. 

  Bütün bu nimetler insanoğlunun dünya da kaldığı süreçte, Rabbini bulması ve O’na kavuşması için bir vasıta ve binek olarak verilmiştir. Kısaca dünyada ki bütün nimetler Allah’a kavuşmak için kullanılan bir basamaktır. Ancak insanlar Allah’a değil de basamaklara kavuşmayı başka bir ifade ile nimetlere kavuşmayı tercih ettiler. Hz. Musa (a.s)  İsrail oğullarını kurtuluş yoluna hakka çağırdığı zaman yahudiler “Sen haklısın ey Musa ama karnımızı Firavun doyuruyor” demiştiler. Allah’ın seçtiğine değil de insanların kendi menfaattarı doğrultusunda seçip baş tacı ettiğine kul olmak şirktir. İnsanlar kimin kulu olduğunu ve kime kulluk edeceklerini idrak etmelidirler. Allah’a mı? Yoksa Allah’ın yarattıklarına mı kul olacaklar. Yaratılan her zerrenin sahibi yüce Allah’tır. Rızık korkusu sebebi ile yaradan’a değilde, yaratılmış olana sığınmak, insanın ya cahil ya da kâfir olduğuna dalalettir. Allah (cc) insanın rızkına kefildir. Allah’ın kefareti bile, bile ondan şüphe ederek hırsız, hain ve haksızlık yapan yöneticilerden meded umarak onların yanında Hakka karşı duranlar’dan daha zalim kim olabilir. Hz. Peygamber, heybesinde devletin malından iki dirhemlik bir boncuk bulunan sahabinin namazını kıldırmamış; herkes, “Bu sahabi şehit oldu” derken, Resûlullah (s.a.a.) üç kere, “Hayır, o ateştedir, onu ateş kaplamıştır” diye ilan etmiştir. (Müslim, Sahih, İman 1, 34; Ebu Davud, Sünen, Cihad 15, 133/2711-1712).

   ‘Hırsızlık yapan kızım Fatıma dahi olsa elini keserim’ diyen Peygamberimiz (s.a.a)’dir. Peygamberimiz (s.a.a)’e hakaret edecek kadar Allah’tan bihaber insanlar ve onların peşinden giden zümreler var. Peygamberimiz (s.a.a) için, iç işleri bakanlığı yapmış biri şöyle dedi; ‘Peygamber mekke fethinde gurura kapıldı kendisine pay çıkardı. Ancak biz çıkarmadık’ dedi. Alemlere rahmet Hz.Muhammed (s.a.a) miraç’ta Allah (cc)  ona bütün servetleri açıp gösterirken,Resulullah (s.a.a) gözünün ucu ile bile bakmadı.Allah (cc) Hz.Muhammed (s.a.a) ‘e habibim sana bir hediye vermek istiyorum. İste benden diyor. Habibullah (s.a.a) ise gözyaşı içeresinde ağlayarak ümmetimi, ümmetim, ümmetimi isterim diyor. Böyle bir peygamberin ümmeti ondan dahi kendini nasıl üstün görebilir. Nasıl ona hakaret edebilir ve ona bu hakaretleri yapanlara namaz kılan, oruç tutan müslümanlar bile, bile alkışlayarak destek olurlar. "Hakkı batıl ile örtmeyin ve hakkı gizlemeyin. (Kaldı ki) siz (gerçeği) biliyorsunuz." (Bakara 42)

     Başka bir ayette ise Allah (cc) şöyle buyurmaktadır. "Ey inananlar! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olan kimseleri veliler (yönetici) edinmeyin. Onlar size gelen gerçeği inkar ettikleri, Rabbiniz Allah'a inandığınızdan dolayı Resulü ve sizi (yurdunuzdan sürüp) çıkardıkları halde siz onlara sevgi ulaştırıyorsunuz. Eğer benim yolumda savaşmak ve benim rızamı kazanmak için çıktınızsa içinizde onlara sevgi mi gizliyorsunuz? Oysa ben sizin gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz her şeyi bilirim. Sizden kim bunu yaparsa doğru yoldan sapmış olur." (Mümtehine 1) 

   Müslüman insan Allah’ına kul olur. Peygamberine ümmet olur. Ehl-i Beytini takip eder.Müslüman insan asla kula, kul olmaz.Hiç bir zaman ne olursa olsun İmanını payara,mala,makama ve şöhrete satmaz, satanlarla beraber olmaz. Olanlar hakkında ve kimlerin böyle oldukları hakında Allah (cc) beyanını vermiştir. ‘’Kâfirlere ve münafıklara itaat etme! Onların eziyetlerine aldırma ve Allah’a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter.’’ (Azhab 48)