‘Ehl-i Beyt’i seven cennet ehlidir’.....

Hz. Fatıma (a.s) şöyle buyurdu: “Bizim taraftarlarımız cennet ehlinin en iyileridir. Bizi seven, dostlarımızı dost edinen ve düşmanlarımızla düşman olan herkes cennet ehlidir”

<‘Ehl-i Beyt’i seven cennet ehlidir’.....

Bir adam kendisinin Ehl-i Beyt'in gerçek taraftarlarından olup olmadığını öğrenmek için; hanımından Hz. Fâtıma (a.s)'ın yanına giderek bu konu hakkında bilgi almasını istedi. Kadın, Hz. Fâtıma (a.s)'ın huzuruna gidip durumumu anlattığında Hz. Fâtıma (a.s) o kadına şöyle buyurdular: "Kocana de ki; eğer emrettiğimiz şeyleri yerine getiriyor, sakındırdığımız şeylerden de uzak duruyor isen bizim taraftarlarımızdansın aksi takdirde değilsin."

Kadın evine dönerek Hz. Fâtıma (a.s)'ın sözlerini kocasına iletti. Kocası Fâtıma (a.s)'ın sözlerini duyar duymaz üzüntüden ıstırapla şöyle feryat etti: "Vay benim halime! İnsan günah ve hataya bulaşmayabilir mi? Durum böyle ise o zaman ben daima cehennem ateşinde yanacağım. Çünkü onların taraftarlarından olmayan kimse, ebedi olarak cehennemde kalacaktır."

Kadın tekrar Hz. Fâtıma (a.s)'ın huzuruna gelerek kocasının üzüntüsünü ve sözlerini anlattı.

Hz. Fatıma (a.s) şöyle buyurdular: "Kocana de ki, durum düşündüğün gibi değildir. Bizim taraftarlarımız cennet ehlinin en iyileridir. Bizi seven, dostlarımızı dost edinen ve düşmanlarımızla düşman olan herkes cennet ehlidir. Ama kalbi ve diliyle, biz Ehl-i Beyt'e teslim olmasına rağmen emir ve nehiylerimize uymayıp günah işleyen kimse bizim gerçek taraftarlarımızdan olamaz. Ama yine de onlar, bela ve musibetler vasıtasıyla, kıyamet gününün çeşitli zorlukları veya cehennemin üst tabakasında azabı tatmakla günahlardan arındıktan sonra, bize olan iman ve muhabbetlerinden dolayı onları oradan kurtarıp kendi yanımıza götüreceğiz."

(Bihar, c.68, s.155).