DUA ÂYETLERİ II.....

Dünden devam eden                        

    “Ey iman edenler! Samimi bir tevbe ile Allah’a dönün. Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter. Peygamberi ve O’nunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan Cennetlere sokar. Onların önlerinden ve sağlarından (amellerinin) nurları aydınlatıp gider de, ‘Ey Rabb’imiz! Nurumuzu bizim için tamamla, bizi bağışla; çünkü Sen her şeye kadirsin’ derler.” (Tahrim: 66/8)

<DUA ÂYETLERİ II.....

     “(İşte o zaman insanlar),‘Rabb’imiz! Bizden azabı kaldır. Doğrusu biz artık inanıyoruz’ (derler).” (Duhan: 44/12)

    “Bunların arkasından gelenler şöyle derler: Rabb’imiz! Bizi ve bizden önce gelip geçmiş imanlı kardeşlerimizi bağışla; kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma! Rabb’imiz! Şüphesiz ki Sen çok şefkatli, çok merhametlisin!” (Haşr: 59/10)

    “De ki: Yarattığı şeylerin şerrinden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, düğümlere üfürüp büyü yapan üfürükçülerin şerrinden ve kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım!” (Felak: 113/1,2,3,4,5)

    “De ki: İnsanların kalplerine vesvese sokan, (insan Allah’ı andığında) pusuya çekilen cin ve insan Şeytanının şerrinden insanların Rabb’ine, insanların Melik’ine (mutlak sahip ve hâkimine) insanların İlâhına sığınırım!” (Nas: 114/1,2,3,4,5,6)

                                              Arş’ın etrafındaki meleklerin duası:

  “Arş’ı yüklenen ve bir de onun çevresinde bulunanlar (melekler), Rablerini hamd ile tesbih ederler, O’na iman ederler. Mü’minlerin de bağışlanmasını isterler,‘Ey Rabb’imiz! Senin rahmet ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. O hâlde tevbe eden ve Senin yoluna gidenleri bağışla, onları Cehennem azabından koru!’ (derler).

   Rabb’imiz! Onları da, onların atalarından, zevcelerinden, nesillerinden iyi olanları da kendilerine vaadettiğin Adn Cennetlerine koy. Şüphesiz Azîz ve Hakîm olan Sensin!

  Bir de onları, her türlü kötülüklerden koru. O gün Sen kimi kötülüklerden korursan muhakkak ki onu rahmetine mazhar etmiş olursun. Bu en büyük kurtuluştur.” (Mü’min: 40/7,8,9)

                                                     Ashab-ı Kehf’in duası:

   “O (yiğit) gençler mağaraya sığınmışlar ve,‘Rabb’imiz! Bize tarafından rahmet ver ve bize, (şu) durumumuzdan bir kurtuluş yolu hazırla!’ demişlerdi.” (Kehf: 18/10)

                                               Anne baba için edilecek dua:

    “Onları esirgeyerek alçakgönüllülükle üzerlerine kanat ger ve,‘Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de Sen onlara (öyle) rahmet et!’ diyerek dua et.”  (İsrâ: 17/24)

   “Biz insana, ana-babasına iyilik etmesini tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle taşıdı ve zahmetle doğurdu. Taşınması ile sütten kesilmesi, otuz ay sürer. Nihâyet insan, güçlü çağına erip kırk yaşına varınca der ki: Rabb’im! Bana ve ana-babama verdiğin nimete şükretmemi ve râzı olacağın yararlı iş yapmamı temin et. Benim için de zürriyetim için de iyiliği devam ettir. Ben Sana döndüm. Ve elbette ki ben Müslümanlardanım.” (Ahkaf: 46/15)

                                      Firavun’un işkence ettiği sihirbazların duası:

    “Ve bizden intikam alman da başka değil, ancak biz Rabb’imizin âyetleri geldiği zaman onlara iman ettiğimizden dolayı... Ey Rabb’imiz! Üzerimize sabır yağdır ve bizleri Müslüman olarak öldür.” (A’raf: 7/126)

                                                  Tâlût ve iman edenlerin duası:

   “Câlût ve askerleriyle savaşa tutuştuklarında,‘Ey Rabb’imiz! Yüreğimizi sabırla doldur; bize direnme gücü ver; kâfir kavme karşı bize yardım et’ dediler.” (Bakara: 2/250)

                                                       A’raf ehlinin duası:

   “Gözleri Cehennem ehli tarafına döndürülünce de, ‘Ey Rabb’imiz! Bizi zâlimler topluluğu ile beraber bulundurma!’ derler.” (A’raf: 7/47)

                                                 Hz. İsâ’nın Havârîlerinin duası:

     “(Havârîler),‘Rabb’imiz! İndirdiğine inandık ve Peygamber’e uyduk. Şimdi bizi (birliğini ve peygamberlerini tasdik eden) şâhitlerden yaz’ dediler.” (Âl-i İmran: 3/53)

 

Prof.Dr. Haydar BAŞ   Dua ve Zikir Kitabı sayfa : 1001 /1013

Yazıyı hazırlayan: Gökhan Demir