DUA III.....

Dünden devam eden                                                         

 “Göklerde ve yerde bulunan herkes, O’ndan ister. O, her ân yaratma hâlindedir.” (Rahmân: 55/29)

<DUA III.....

    “(Onlar mı hayırlı) yoksa darda kalana, Kendisine yalvardığı zaman karşılık veren ve (başındaki) sıkıntıyı gideren, sizi yeryüzünün hâkimleri kılan mı? Allah’tan başka bir tanrı mı var! Ne kadar da kıt düşünüyorsunuz” (Neml: 27/62) buyurduğu âyetlerden haberdârdır.

  Bilir ki, Allah’tan başka yönelecek, gerçek mânâda yardım istenilecek kimse yoktur. O mutlak mülkün sahibi, mutlak hükümdar, tek olan Allah’tır. Kulun tevhid hakikatinin farkında olarak Yaradanına yönelmesi, tek olan Allah’ın karşısında âcizliğini itiraf ederek, O’nun güzel isimlerini anarak istemesi, Rabbini zikretmesi nedeniyle dua Allah katında çok önemli bir yere sahiptir.

     Cenâb-ı Hakk Kur’ân-ı Kerim’de; “(Resûlüm!) De ki: Kulluk ve yalvarmanız/duanız olmasa, Rabb’im size ne diye değer versin?” (Furkan: 25/77) buyurdu.

      Duanın Allah katında önemini anlatan birçok hadis-i şerifte mevcuttur. Onlardan bazılarını aktaralım: “Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: “Allah katında, duadan daha değerli bir şey yoktur.” (Tirmizî, 3370; et-Tayâlisî an İmrân el-Kattân an Katâde an Saîd b. ebî’l-Hasan  asl-ı senedi ile tahrîc etti)

    İbn Mes’ûd’dan (radiyallahu anh); “Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Allah’ın lutuf ve ihsanından isteyin! Çünkü Allah Kendisinden istenmesinden hoşlanır. En faziletli ibâdet, (dua edip) sıkıntının giderilmesini beklemektir.” (Tirmizî, 3571; Bişr b. Muâz an Hammâd b. Vâkıd an İsrâil an Ebî İshâk an Ebî’l-Ahvas an İbn Mes’ûd senedi ile tahrîc etti)

     Enes’den (radiyallahu anh); “Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Sizden biri Rabb’inden bütün ihtiyaçlarını istesin; hatta pabucunun kopan kayışını bile istesin.” (Mizzî’, Tuhfetu’l-İşrâf, I, 107; Ebû Dâvud es-Sicistânî an Katan b. Nüseyr an Cafer b. Sül. an Sâbit an Enes senediyle)

   Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: “Allah, kendisinden istemeyene gazap eder.” (Tirmizî, 3373; Kuteybe an Hâtim b. İsmâil an Ebî’l-Melîh an Ebî Sâlih  senedi ile tahrîc etti)

   Dua Allah katında bu kadar önemli bir yere sahip iken mü’mine düşen vazife ne istediğini çok iyi bilmesidir. Cenâb-ı Hakk Kur’ânı Kerim’de; ''Hiçbir kimse yok ki, ölümü Allah’ın iznine bağlı olmasın.

(Ölüm), belli bir süreye göre yazılmıştır. Her kim, dünya nimetini isterse, kendisine ondan veririz; kim de âhiret sevabını isterse, ona da bundan veririz. Biz şükredenleri mükâfatlandıracağız.” (Âl-i İmran: 3/145)

   “Hac ibâdetlerinizi bitirince, babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir şekilde Allah’ı anın. İnsanlardan öyleleri var ki,‘Ey Rabb’imiz! Bize dünyada ver’ derler. Böyle kimselerin âhiretten hiç nasibi yoktur.”c“Onlardan bir kısmı da,‘Ey Rabb’imiz! Bize dünyada da iyilik ver, âhirette de iyilik ver. Bizi Cehennem azabından koru!’ derler.”c“İşte onlar için, kazandıklarından büyük bir nasip vardır. (Şüphesiz) Allah’ın hesabı çok süratlidir” (Bakara: 2/200, 201, 202) buyurdu.

    Nu’mân b. Beşîr’den (radiyallahu anh); “Peygamber Efendimiz(s.a.a.) buyuruyor ki:cDua ibâdetin ta kendisidir.” Sonra, “Bana dua edin ki duanızı kabul edeyim, Bana ibâdet etmeyickendilerine yediremeyenler, ileride Cehennem’e alçaltılmış olarak girecektir” (Mü’min, 40/69) meâlindeki âyeti okudu.

    Ashâbı, “Rabb’imiz yakın mıdır ki ona gizlice yalvaralım? Uzak mıdır ki O’na yüksek sesle dua edelim?” diye sordu. Bunun üzerine, “Kullarım Sana, Beni sorarlarsa (de ki:) Ben çok yakınım; Bana dua ettiğinde dua edenin duasını kabul ederim” (Bakara, 2/186) meâlindeki âyeti indi. (Rezîn, Ebû Dâvud, 1479; Tirmizî, 2969, 3372 ve İbn Mâce, 3828; Zerr an Yusey’ el- Hadremî ani’n-Nu’mân asl-ı senedi ile tahrîc ettiler)

    Bakara Sûresi’nde geçen bu âyet-i kerimenin tamamı şöyledir: “Kullarım Sana, Beni sorduğunda (söyle onlara): Ben çok yakınım; Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm. O hâlde (kullarım da) Benim davetime uysunlar/icâbet etsinler ve Bana inansınlar ki doğru yolu bulalar.” (Bakara: 2/186)

 

Prof.Dr. Haydar BAŞ   Dua ve Zikir Kitabı sayfa : 835 /852

Yazıyı hazırlayan: Gökhan Demir

 

Devam edecek