Çocuklarınız büyüdüğünde sanat sahibi yapınız.....

Çocuklarınız büyüdüğünde sanat sahibi yapınız. Onlar çalışsın ve kazansın. Siz de Mevlâ’ya kulluğa koyulun

<Çocuklarınız büyüdüğünde sanat sahibi yapınız.....

"Çocuklarınız büyüdüğünde sanat sahibi yapınız. Onlar çalışsın ve kazansın. Siz de Mevlâ'ya kulluğa koyulun.

İbadeti bırakıp çocukların geçimi ile olma. Onlar büyüdüğünde beslenmeleri sana düşmez. Onlar için hatalar işleme. Onların geçimi için çalışmanın bir haddi ve zamanı vardır. Hak katında senin günahını bağışlamak, onlardan uzaktır.

Kendine ve çocuklarına kanaati öğret. Kanaat sahibi olmayı, onlara yeter gör. Yalnız, lâzım olan şeyleri onlara temin et. Gereken şeyleri temin ettikten sonra onların da elinden tut; Mevlâ'nın tâatına koş.

Rızkınız genişlesin diye, ibadeti bir yana atmayınız; kaderinizde varsa kendiliğinden gelir. Zamanlar bellidir. Bir bolluğa erersen Haktan bil; al ye, yavrularına da yedir.

Sakın halkın eliyle geldiği için Hakk'a ortak koşma. Onlar bir âlettir. Onu almak sana nasıl bir vazife ise onlara da getirmek bir vazifedir.

Kanaat sahibi ol. Darlık açılır. Kanaat insanı içinden çıkılmaz felâketlerden berî kılar. Kanaat sahibi olursan, geleceğini vehmettiğin şey gelmeyince üzülmezsin. Hele takva sahibi olmakla zâhid libasını (elbise) giymiş olman en büyük nimet sayılır.

Sakın, kullara el açma. İman sahibi, bir şeye ihtiyaç duyarsa Mevlâsına yalvarır. Ona karşı boynunu eğer, tövbe eder, sessizce verilecek şeyi bekler. Verildiği takdirde, vereni övme yoluna gider. Verilmeyecek olsa, kalbine uyar; sabra devam eder.

Hakk'ın dileğine itiraz etmez. Çekinme yoluna sapmaz. Zengin olmak için dinini satmak zilletine düşmez. Riyakârlık ederek dünyalık almaz. İçi bozuk bir hâle girmez. Yani senin gibi yapmaz, ey içi bozuk adam!

Riya, nifak ve isyankâr olmak fakirliğe götürür. İsyan zelil eder. Riya, yüzsüz kılar. Nifak, kapılardan kovdurur. Hak kapısına girmen kabil olmaz.

Riyakâr ve içi bozuk olan, dünyayı dini ile alır. Riyakâr adam, salih kisvesine bürünür. Münafık olan hiçbir zaman salih olmaya ehil değildir.

Dıştan salihler gibi konuştuğu görülür, onlar gibi giyer, fakat hiçbir zaman içinden koparak onların işini yapmaz. Salih kişilerin nesebinden olduğunu söyler; ama hiçbir zaman onlara nisbeti sahih olmaz.

'Allah'tan başka ilâh yoktur' demen bir davadır.

O büyük kelâmı sarf ettikten sonra Allah'a dayanman. O'na tevekkül etmen, başkasını kalbine koymaman ise şahidindir. Şahitsiz davanın kazanılmasına ihtimal yoktur. Davayı aç, peşinden şahitleri bulmaya bak.

Ey yalancılar ve Mevlâ'dan kaçanlar! Kalbinizle, Hakk'ın kapısına koşunuz. O'nun salih kullarının peşine düşünüz. Yaptığınız hatalar için Allah'tan özür dileyiniz. İman hâlini benliğinize sindiriniz.

Dünyalık alacaksanız, İslâm dininin emri dahilinde alınız. Velayet hâline ererseniz, Hakk'ın ilhamı ile alınız. Her ne yaparsanız yanınızda iki şahit hazır olsun. O iki şahidin biri kitap, öbürü de sünnettir...

Bir gün daha ilerler, kutup veya bedel olursanız, fiil tecellisine uyarsınız. Her işinizi O'na ısmarlar; olup bitenlere seyirci kalırsınız.

Ey evlat! Nefsine abanmaktan utanç duymaz mısın? Onu her iyilikten mahrum bırakmak sana ar getirmiyor mu? Onu her türlü iyilik için başarıdan nasipsiz kılmak nasıl olur?

Bugün ibadet, yarın isyan. Bugün ihlâsla Allah'a kul olmak, yarın şirkin yolunu tutup Hakk'a karşı bayrak çekmek... Yapan Allah değil, kuldur, demek!

Bunları söylemekten utanma bilmiyor musun? Bugünün iyi iken yarının kötülüğe gitmesi fenadır.

Peygamberimiz: "İki günü eşit geçen ziyandadır" buyururken, halin ne ile anlatılır? Geçmiş günü hayır, geleceği hayırsızlıkla kapanan zararını ne ile ödeyebilir?" (Abdülkadir Geylani Hazretleri Fethur'r Rabbani eserinden) H: Akın Aydın