BÜYÜK GAYBET VE SIR.....

Zamanın imamı Hz. Mehdi’nin gaybete çekilmesinin nedeni, belki de künhüne varmamız mümkün olmayan Allah Teâlâ’nın sırlarından biridir

<BÜYÜK GAYBET VE SIR.....

Zamanın imamı Hz. Mehdi'nin gaybete çekilmesinin nedeni, belki de künhüne varmamız mümkün olmayan Allah Teâlâ'nın sırlarından biridir.

Geçmiş ümmetlerde de İlahî önderlerin, insanlar arasından geçici olarak gaybete çekildiklerini görmekteyiz. Musa b. İmran (a.s.) kırk gün ümmetinin gözünden gaybete çekilerek mi- katta yer almış,    Hz. İsa (a.s.) Allah'ın iradesiyle ümmetin gözlerinden gizli kalmış ve böylece düşmanları onu öldürememişler, Hz. Yunus (a.s.) bir müddet kavminden gaybete çekilmiştir. 

Esasen, bir konu mütevatiren nakledilerek ispatlanırsa, tam anlamıyla nedenini anlayamadığı zaman insan ona şek ve şüphe gözüyle bakmamalı veya onu reddetmemelidir.

Çünkü aksi durumda, İslam dininin kesin konularından ve zaruriyatından olan Allah'ın hükümlerinin büyük bir bölümünden şüphe edilir.

Veli-i Asr Hz. Mehdi gaybeti de bu kuraldan müstesna değildir ve bunun gerçek neden ve sırlarını bilmemek, insanın ondan şek ve şüphe etmesine neden olamaz.

Fakat buna rağmen O Hazretin gaybetinin sırrının, beşerin düşüncesi oranında anlaşılabileceğini söyleyebiliriz ki, o da şudur:

Allah Teâlâ'nın bu son masum hüccetinin, büyük bir ülküyü (evrensel adaleti yaymak ve dünyanın dört bir yanında tevhid bayrağını dalgalandırmak) gerçekleştirmesi irade edilmiştir ve dünyanın, o âdil ve özgür imamı karşılamaya gitmesi için bu ülkünün zamanının gelmesine, beşerin akıl ve bilgisinin ilerlemesine ve insanoğlunun ruhî bakımdan hazır olmasına ihtiyacı vardır.

Doğal olarak, O Hazret gerekli hazırlıklar olmadan zuhur edecek olursa, Allah'ın diğer hüccetlerinin kaderine (şehadet) uğrayacak ve o büyük İlahî ülkü gerçekleşmeden dünyadan göçecektir. Bu konuya rivayetlerde de işaret edilmiştir.

İmam Muhammed Bâkır (a.s.) şöyle buyuruyor: "Kâim -Allah zuhurunu yakınlaştırsın- zuhur etmeden önce gaybete çekilecektir." Râvi bunun nedenini sorunca İmam (a.s.), "İnsanların öldürülmesini önlemek için" buyurdu. 

Ayrıca bazı rivayetlerde, insanların imtihan edilmesi ve sınamadan geçmesi söz konusu edilmiştir. Şöyle ki, insanların gaybet döneminde imtihandan geçerek iman ve itikad konusunda ne kadar dirençli ve sağlam oldukları sınanacaktır. 

Kelâmî deliller, toplumda mâsum imamın oluşunu, Allah Teâlâ'nın, insanların hidayetine neden olan büyük lütuflarından biri olduğunu göstermektedir.

Açıktır ki, insanlar Allah'ın bu lutfuna mazhar olurlarsa, onun varlığının tüm eser ve bereketlerinden yararlanacak ve aksi durumda O Hazretten tam anlamıyla yararlanmak nimetinden mahrum olacaktır. Bu mahrumiyetin nedeni de Allah Teâlâ ve imam değil, onların kendileridir.

Muhakkik Tûsi, Tecrîdu'l-İ'tikad kitabında imamet konusunda, aşağıdaki ibareyle bu delile işaret etmektedir: "Onun varlığı lutuftur, tasarrufu da başka bir lutuftur, yokluğu ise bizdendir." 

Hazret-i Veli-i Asr Hicrî Kamerî 255 yılında dünyaya gözlerini açmıştır ve buna göre şimdi (Hicrî Kamerî 1418 yılında) O Hazretin mübarek ömründen on bir asırdan fazla bir zaman geçiyor.

Allah Teâlâ'nın eşsiz gücünü göz önünde bulundurarak, onun nasıl böyle bir ömre sahip olduğunu kabullenmek zor bir şey değildir ve gerçekte, O Hazretin böyle uzun bir ömre sahip olmasını çok zor görenler, Allah'ın eşsiz gücünden gaflet etmişlerdir.

"Allah'ı, şanına yaraşır biçimde tanıyamadılar." 

Ayrıca, geçmiş ümmetlerden uzun ömre sahip olan çok sayıda insanlar vardı. Nitekim Kur'an-ı Kerim Hz. Nuh'un peygamberlik dönemini dokuz yüz elli sene olarak belirtmiştir. 

Günümüzde, insanoğlu, uzun ömürlü olmanın sırlarını bulmaya çalışmaktadır; bilginlere göre, insan uzun ömürlü olma kabiliyetine sahiptir fakat birtakım faktörler insanın uzun süre yaşamasını engellemektedir.

Sahi, Kur'an-ı Kerim'in apaçık vurguladığı gibi, Hz. Yunus'u kıyamete kadar balığın karnında diri olarak tutma gücüne sahip olan Allah Teâlâ,   kendi bereket ve lutufları sayesinde yeryüzündeki hüccetine uzun bir ömür veremez mi?!

Bunun cevabının olumlu olduğu apaçık bellidir.

İmam Mehdi'nin ne zaman zuhur edeceğini hiç kimse bilmiyor ve bu konu, kıyametin ne zaman kopacağı gibi sadece Allah Teâlâ'nın bildiği sırlardandır.

Dolayısıyla, O Hazretin ne zaman zuhur edeceğini bildiğini iddia edenlerin iddiasını kabul etmemek gerekir. (Vakit belirtenler yalan söylüyorlar)

İmam Mehdi'nin zuhuru konusunda birtakım nişaneler belirtilmiştir; bunlar da kendi aralarında "kesin belirtiler" ve "kesin olmayan belirtiler" olmak üzere iki kısma ayrılmaktadır; konuyla ilgili ayrıntılar akaid ve hadis kitaplarında geçmiştir." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Cafer eserinden)