‘Bütün belâ ve sıkıntılar, şirkinden ötürü geliyor’

Bütün belâ ve sıkıntılar, şirkinden ötürü geliyor. Halkı, Hakk'a eş buluyorsun. Halkın iyiliğini beklediğin ve onların faydasını umduğun için belâya çarpılıyorsun.

<‘Bütün belâ ve sıkıntılar, şirkinden ötürü geliyor’

"Bütün belâ ve sıkıntılar, şirkinden ötürü geliyor. Halkı, Hakk'a eş buluyorsun. Halkın iyiliğini beklediğin ve onların faydasını umduğun için belâya çarpılıyorsun.

Bütün şifa, kalbinden halkı atmaktır. Kaza ve kader indiği zaman, azmine bakılır. Sabırlı isen belâ sana dokunmaz.

Bu arada belâdan kurtulmak için bir çare de halkın başına geçmeyi arzu etmemendir. Onlara kendini yüksek tanıtmak isteme. Belâlar peş peşe gelir.

Kalbin Rabbine ait olmalı. İç âlemin O'na karşı temiz bulunmalı. Himmetini yüce tut. Bu anlatılacak şeyler tahakkuk ettiği takdirde, kalbin yücelir. Peygamberlerin, şehitlerin, iyilerin ve yakın meleklerin makamına çıkarsın.

Hâlin devamınca büyürsün, yücelirsin. Şah olur, sultan olursun. Verdiğin, sana gelir. Çevirmiş oldukların sana döner.

Mahrum, bu sözleri dinlemekten kaçandır. Bunlara iman etmeyen, hayırdan yoksundur. Bu sözlerin sahibine saygı duymayan, hayır ehli olamaz.

Allah'ın Kerîm ismine inanmış olanlar cimrilik bilmezler. Allah'ı bilen, O'ndan başkasına önem vermez.

Cimrilik nefisten gelir. Arif olanın nefsi halka nisbetle ölüdür. Onun nefsi sakindir. Allah'ın iyi vaadine inanmıştır. O'nun azabından çekinme hâlini benliğinde taşır. Allah'ım, iyi kullarına verdiğini, bize de ver.

"Dünyada iyilik ver, âhirette iyilik ver. Bizi ateşten koru." (Bakara/201) Âmin!

Musibetlere sabredip tahammül göstermenin mükafatı nedir?

İman sahibi, azık hazırlar. Kâfir ise yer içer, keyfine bakar, ötesini düşünmez.

İman sahibi, bir yolcu gibidir. Kendini öyle görür. Burada az zaman kalacağını bilir. Malını alır, azla yetinir. Arta kalanı âhiret âlemine bırakır. Nefsine yeteri kadar burada harcar. Varlığını taşıtacak kadar nefsini doyurur.

Bütün emeli âhiret içindir. Bütün gücünü ve kuvvetini oraya verir. Dünya ve onun ehline önem vermez. Kalbi dünyadan kesilmiştir.

Dünya ve ehli onun yanında önem taşımaz. Yanında tatlı bir dünyalık varsa fakirlere verir. Âhiret için azığın böyle yapılacağını bilir. Dünyada verdiği az şeyin, âhirette daha büyük ve daha iyi bir şeyle karşılık bulacağına inanır.

İrfan sahibi ve bilgi sahibi olan, bütün gücünü Hakk'a yakın olmaya harcar. Âhirete geçmeden önce Hak yakınlığını burada bulmayı arzular. Gayretini bu yolda harcar.

Hak yakınlığı bulunduğu an, kalp yolculuğu biter. Ondan öte yol yoktur. Sır âleminin yürüyüşü de sona erer." (Abdülkadir Geylani Hazretleri Fethur'r Rabbani eserinden) H: Akın Aydın