BELLİ SAYILARLA, TEKRARLAYARAK ZİKRETMEK III.....

Dünden devam eden

      Enes’den (radiyallahu anh); “Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Kim Bana bir kez salâtü selâm getirirse Allah ona on salât eder, kim Bana on kez salât getirirse Allah ona yüz salât eder. Kim Bana yüz salât ü selâm getirirse, Allah onun iki gözü arasına ateşten ve nifaktan beraat ettiğini yazar. Kıyâmet Gününde ise onu şehitlerle beraber kılar.” (Taberânî, el-Mu’cemu’l-Evsat ve’s-Sağir’de; Heysemî, Mecma’ X, 163)

<BELLİ SAYILARLA, TEKRARLAYARAK ZİKRETMEK III.....

   İbnü’l-Müseyyeb’den (radiyallahu anh), mürsel olarak; “Peygamber Efendimiz buyuruyor ki:

‘Kim Kul Huvallahu Ehad’i on kere okursa, Cennet’te ona bir köşk yapılır. Kim yirmi kere okursa iki köşk yapılır. Kim otuz kere okursa üç köşk yapılır.’ Ömer dedi ki: ‘Ya Resûlallah, şu hâlde Cennet’te köşklerimiz çoğalacaktır.’ ‘Allah’ın bundan daha fazlasını vermeye gücü vardır’ buyurdu.” ( Ebû Dâvud, 5078 ve Tirmizî, 3501; Bakiyye b. el-Velîd an Müslim b. Ziyâd an Enes asl-ı senedi ile tahrîc ettiler)

    “(Bir gün) Muhacirlerin fakirlerinden bir topluluk Allah’ın Resûlüne geldi ve, ‘Ey Allah’ın Resûlü! Zenginler yüksek dereceleri ve ebedî nimetleri kazanıp gittiler. Onlar da bizim gibi namaz kılıyor, oruç tutuyor, fazla mal sahibi oldukları için de, hac ve umre yapıyor, cihad ediyor ve sadaka veriyorlar. Hâlbuki bizim paramız olmadığı için onların işlediği birtakım hayırları yapamıyoruz’ dediler. Bunun üzerine Allah’ın Resûlü, ‘Size bir şey öğreteyim mi? Ki bu sâyede (hayırda) sizi geçmiş olanlara yetişir, sizden sonrakileri de geçersiniz. Sizin yaptığınızı yapmadıkça kimse sizden üstün olamaz. Ancak, onların içinde size öğrettiğim ibâdeti iki kez yapanlar bulunsun’ dedi. Onlar da, ‘Evet, öğretiniz ey Allah’ın Resûlü!’ dediler. Resûl-i Ekrem, ‘Her namazdan sonra, otuz üçer kez Sübhanallah, Elhamdülillah ve Allahuekber deyiniz’ buyurdu.” Hadisi, Ebû Sâlih, tesbih, tahmid ve tekbirin nasıl söyleneceğini sorması üzerine, Resûl-i Ekrem’in, “Subhanallah, Elhamdülillah ve Allahüekber deyiniz ve bunlardan her birini otuz üç kez tekrarlayınız” buyurduğunu söylemiştir. Müslim’in rivâyetinde şunlar ilâve edilmiştir: Bir süre geçtikten sonra fakirler yeniden Resûl-i Ekrem’e geldiler ve, “Ey Allah’ın Resûlü! (zengin) kardeşlerimiz bizim yaptıklarımızı öğrenmişler, (artık) onlar da bizim gibi yapıyorlar” deyince, Resûl-i Ekrem, “Bundan sonrası Allah’ın bir fazlıdır, onu dilediğine verir” buyurdu. (Müslim, Mesâcid 142, s. 415; 9311. nolu hadisin lafzı ve Buhârî, Ezân 155, I, 205; Davât 18, VII, 151, 9312. nolu hadisin lafzı; Sumeyy an Ebî Sâlih an senedi ile; tahrîc ettiler.)

    “Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) ile sefere çıkardık, gördüğü bir kasabaya girmek istediği zaman üç kere şöyle derdi: Allah’ım! O kasabayı bize mübarek eyle! Bizi ahâlisine sevdir! Ahâlisinin sâlihlerini de bize sevdir!” (Taberânî, el-Mucemul-Evsatta)

   Abdurrahmân b. Ebî Bekre’den (radiyallahu anh); “Babama dedim ki: ‘Babacığım her sabah ve her akşam üç kere, Allah’ım, bedenime afiyet ver! Allah’ım, kulağıma afiyet ver! Allah’ım, gözüme afiyet ver! Senden başka hiçbir ilah yoktur, diyorsun. Acaba bunun sebebi nedir?’ ‘Yavrum, Peygamber’in (sallallahu aleyhi ve âlihi) bunlarla dua ettiğini duydum, O’nun sünnetine uymaktan hoşlanıyorum’ dedi.” (Ebû Dâvud, 5090; Abdülmelik b. Amr an Abdilcelîl b. Atiyye an Ca’fer b. Meymûn an Abdirrahmân b. e. Bekre senedi ile tahrîc etti)

         Enes’den (radiyallahu anh); Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: “Kim Allah’tan üç kere Cennet’i isterse, Cennet şöyle der: ‹Allah’ım onu Cennet’ine koy!’ Kim üç kere Cehennem’den sığınırsa, Cehennem de, ‘Allah’ım onu Cehennem’den kurtar!’der.” (Tirmizî, 2572 ve Nesâî, İstiâze 56/3, VIII, 279; Ebû’l-Ahvas an Ebî İshâk an Büreyd b. e. Meryem an Enes asl-ı senedi ile tahrîc ettiler)

      Ebû Hasan el-Anbarî, rivâyet eder: “Ebû Abdullah (Ca’fer es-Sâdık aleyhisselâm) şöyle buyurdu: Resûlullah(s.a.a.) hergün üçyüz altmış kere bedendeki damarların sayısı kadar Allah’a hamd eder, şöyle derdi: Elhamdülillahi Rabbi’lâlemine kesiran ala külli hâl/Her hâlden dolayı Allah’a çok hamd ü senâlar olsun.” (Ebû Ca’fer Muhammed b. Ya’kub b. İshak el-Kuleynî, Usûl-i Kâfî, c.2, s.803)

       Hâris b. Mugire, rivâyet eder: “Ebû Abdullah (Ca’fer es-Sâdık aleyhisselâm) şöyle buyurdu: Resûlullah(s.a.a.) hergün yetmiş kere Allah Azze ve Celle’ye istiğfar ederdi, yetmiş kerede tevbe ederdi.” Dedim ki: ‘Estağfirullah ve etubu ileyh/Allah’tan bağışlanma diliyorum, O’na tevbe ediyorum’ mu diyordu? ‘Yetmiş kere, estağfirullah, estağfirullah, yetmiş kere de, etubu ilallah, etubu ilallah, derdi’ buyurdu ki.” (Ebû Ca’fer Muhammed b. Ya’kub b. İshak el-Kuleynî, Usûl-i Kâfî, c.2, s.803)

 

Prof.Dr. Haydar BAŞ   Dua ve Zikir Kitabı sayfa : 785 /797

Yazıyı hazırlayan: Gökhan Demir