BEDDUA I.....

    Allah katında birinin iyiliği için edilen dualar kabul olduğu gibi, sözlük anlamı,“inkisar, ilenmek” olan beddualarda kabuldür. Câbir’den (radiyallahu anh); “Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Kendinize beddua etmeyin! Çocuklarınıza beddua etmeyin! Hizmetçilerinize beddua etmeyin! Mallarınıza da beddua etmeyin! Çünkü bedduanız Allah tarafından kabul edileceği bir saate rastlar da kabul edilir.” (Ebû Dâvud, 4906 ve Tirmizî, 1976; Hişâm an Katâde ani’l-Hasan an Semure asl-ı senedi ile tahrîc ettiler)

<BEDDUA I.....

    Semûre’den (radiyallahu anh); “Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Birbirinize, Allah’ın lâneti, Allah’ın gazabı ve Cehennem temennisiyle bedduada bulunmayın!” (Ebû Dâvud, 4906 ve Tirmizî, 1976; Hişâm an Katâde ani’l-Hasan an Semure asl-ı senedi ile tahrîc ettiler)

     Kim bir şeye lânet ederse, eğer o, ona müstahak değilse, bu lânet, lânet edene geri döner: İbn Abbâs’dan (radiyallahu anh); “Rüzgâr bir adamın ridâsını üzerinden savurdu ve adam ona lânet etti. Bunun üzerine Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi), ‘Ona lânet etme! O bununla emrolunmuştur. Bu emirden dışarıya çıkamaz. Kim bir şeye lânet ederse, eğer o, ona müstahak değilse, bu lânet lânet edene geri döner’buyurdu” (Ebû Dâvud, 4908 ve Tirmizî, 1978; Ebân b. Yezîd el-Attâr an Katâde an Ebî’l-Âliye an İbn Abbâs asl-ı senedi ile tahrîc ettiler)

    Bu sebeplerle, dua ederken çok dikkatli olmalı kişi; diline ve gönlüne sahip olmalı. Cenâb-ı Hakk’ın bir kulu, zâlim biri tarafından zulme uğrarsa ve yardımına yetişecek kimse bulamazsa, Cenâb-ı Hakk Resûlü’nün dilinden bir kudsi hadiste, ona mutlaka yardım edeceğini beyan ediyor: “Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Üç kişi vardır ki, duaları geri çevrilmez: İftar edinceye kadar oruçlu, âdil hükümdar ve mazlumun duası. Allah onun duasını bulutların üstüne çıkarır. Sonunda gök kapıları açılır. Rab Teâlâ şöyle buyurur: Bir müddet sonra olsa bile, sana mutlaka yardım edeceğim.” (Ebû Dâvud, 1536 ve Tirmizî , 1905; Hişâm ed-Destevâî an Yahyâ b. e. Kesîr an Ebî Ca’fer senedi ile tahrîc ettiler)

Başka bir hadis-i şeriftede Peygamber Efendimiz (s.a.a.) şöyle buyuruyor: “Mazlumun bedduasından sakınınız, çünkü o dua bir ateş kıvılcımı gibi semaya yükselir.” (Ömer Nasuhi Bilmen, 500 Hadis-i Şerif Tercümesi ve İzahı;Suyûtî, Câmiu’s-Sagir; Hâkim)

       Zaten mü’min, insanlara zulmetmez, o zaman ona mü’min denmez: “Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve âlihi) buyurdu: Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden selâmette olduğu kişidir. Mü’min ise kanları ve malları konusunda diğer insanları güvende kılan kişidir.” (Tirmizî, no. 2627 ve Nesâî, İman 8, VIII, 104-5; Muh. b. Aclân ani’l-Kâ’kâ’ b. Hakîm an Ebî Sâlih Senedi ile tahrîc ettiler)

   Beddua etmek konusunda insanların en çok yanıldıkları nokta, “Peygamber Efendimiz bir rahmet peygamberidir, kimseye beddua, lanet etmemiştir” şeklindeki iddiadır. Peygamber Efendimiz kendisi hakkında söylenen bu asılsız iddiaları şöyle yalanlıyor: Âişe’den (radiyallahu anhâ);

“Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Altı kişiye Ben de lânet ettim, duası kabul edilen peygamberlerde lânet etmiştir: Allah’ın Kitâbını tahrif edene, Allah’ın kaderini yalanlayana, Allah’ın haram kıldığını helâl sayana, gücüyle halka musallat olana, Allah’ın zelil kıldığını aziz; aziz kıldığını da zelil kılana, Allah’ın değer verdiği soyumun kanını helâl sayana, Sünnet’imi terk edene.” (Rezîn. el-Hâkim, Müstedrek’te, I, 36; İbn Vehb an Ebî Bekr b.Muh.b. Amr. b. Hazm an Amre an Âişe tarikiyle tahrîc etti)

    Bir başka hadis-i şerifinde ise şöyle buyuruyor: “Her kim Müslümanlara yollarında eziyet verirse onun üzerine lânet etmeleri vacip olur.” (Ömer Nasuhi Bilmen, 500 Hadis Tercüme ve İzahı; İmam Menâvî, El-Künüzü’l-Hakâyik; Tirmizî)

    Burada dikkat edilmesi gerken çok önemli, hassas bir mevzu vardır ki, Peygamber Efendimiz, nefsi için intikam almamış, Allah’ın hürmeti ve inananların hakkı çiğnendiğinde, onlara zulmedildiğinde beddua etmiş, lânet etmiştir. Bunu Hz. Aişe bildiriyor: “Allah’ın Resûlü iki işten birini seçmek durumu karşısında kaldığı zaman, işlenmesinde bir günah olmayan en kolayını seçerdi. İşlenmesinde günah olan işten uzak dururdu. Allah’ın Resûlü, herhangi bir şeyden dolayı kendi nefsi için asla intikam almamıştır ancak Allah’ın hürmeti çiğnendiğinde Allah için intikam alırdı.” (Nevevî, Riyâzü’s-Sâlihîn, , Buharî ve Müslim’den)

 

 Prof.Dr. Haydar BAŞ   Dua ve Zikir Kitabı sayfa : 877 /887

Yazıyı hazırlayan: Gökhan Demir

 

 Devam edecek