Aynası iştir kişinin.....

Yedi numaralı gözlük ile alemi seyreden insanla bir numaralı gözlükle alemi seyreden insan belki aynı şeyleri görür ama vasıflar çok farklıdır.

<Aynası iştir kişinin.....

Nefsin kendi içinde birtakım kademeleri, mertebeleri var. Onun emmare tarafı var, levvame tarafı var, mülhime tarafi var, mutmainne tarafı var, raziyye tarafı var, merziyye tarafı var. Yani insanoğlu tabiata bir takım gözlüklerle bakar. Aleme bir takım gözlüklerle bakar. Bir numaralı gözlük, iki numaralı gözlük, üç numaralı gözlük gibi...
 
Yedi numaralı gözlük ile alemi seyreden insanla bir numaralı gözlükle alemi seyreden insan belki aynı şeyleri görür ama vasıflar çok farklıdır. Bir numaradan alemi seyreden insana, yedi numaradan seyrettiremezsiniz. Veya yedi numaradan seyretmesi gereken de bir numaralı gözlükten seyredemez.
 
İnsanoğlu önüne ne geliyorsa o gördüğü şeyle beraber hükmediyor. Aklını ona göre yönlendiriyor. Hayattaki icraatları bu istikamette oluyor.
 
İşte insanın tabiatta farklı farklı değer ölçülerine sahip olması, sahibi olduğu nefsani hallerinden dolayıdır. Öyle bir hali vardır ki, bu hali tamamen beşeridir. Şayet insan bu beşeri vasıflardan kurtulup, Rahmani vasıflara kavuşamaz ise siz ona ne kadar hayrı, doğruyu ve güzeli gösterirseniz gösterin, kendi iç tabiatında doğruyu, güzeli görmeye muktedir olamaz. Yani onun asıl problemi kendisiyledir.