Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; İçkinin kötülüğü.....

Atatürk'ün hazırlattığı hutbeler: Hutbe 37 İçkinin kötülüğü

<Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; İçkinin kötülüğü.....

"Maide 90: 'Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar) fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir; bunlardan uzak durun ki, kurtuluşa eresiniz.'
 
Ey cemaat-i Müslimin! Cenab-ı Hakk, Kur'an-ı Kerim'inde buyuruyor ki:
 
'Ey mü'minler! İçki, kumar, putlara saygı ve onlar adına kurban kesmek şeytanın vesvesesi ile olan iğrenç şeylerdir. Bunlardan sakınınız ki kurtulasınız.'
 
Bizim dinimiz, insana zararı olan şeyleri haram kılmıştır. İçkinin de insana ne kadar zararlı olduğu bilinen bir gerçektir. İçki insanın dinini ve dünyasını mahveder.
 
Allah'ın, insana verdiği en güzel nimet olan sağlığını yok eder, namazdan niyazdan alıkor. İnsan bir kere içkiye dayandı mı, bir kere akşamcılığa başladı mı artık geçmiş ola. Kolay kolay onu bir daha bırakamaz, Malından, canından, çoluğundan çocuğundan, dininden ve imanından olur da yine ondan vazgeçemez.
 
Bu öyle bir afet, öyle bir musibet ki hiçbir hastalığa benzemez. İnsana bir kere bulaştı mı, insan ona bir kere dadandı mı, kolay kolay kurtuluş yoktur. İnsanda akıl fikir bırakmaz. İnsanın ahlâkını bozar. Malını mülkünü mahveder. Ailesini, ocağını perişan bir hale getirir.
 
İçki denilen belanın başının altından her kötülük çıkar. Ondan her kötülük gelir. Her kötülüğün başı budur. İnsanın her türlü hastalığa yakalanmasına, tımarhanelere, hastanelere gitmesine sebep olur. İçkiye dadanmış olanlar, sinir, verem, kalp, dalak, böbrek, mide, kansızlık gibi birçok hastalıklara tutulurlar.
 
En büyük hekimler diyorlar ki: 'Hastanelerde, hapishanelerde, tımarhanelerdekilerin çoğu içkiye düşkün insanlardır. Aptal, saralı, mecnun, cani, hırsız kabilinden ne kadar insan varsa yüzde 80'i içki düşkünleri ve bunların çocuklarıdır.'
 
Görülüyor ki, içki insanın dünyasını, ahiretini harap ediyor. İnsanı ibadetten alıkoyuyor. En büyük fenalıklara sebep oluyor. İşte bunun için dinimiz içkiyi kesin olarak haram kılmıştır.
 
Bundan korunmak, hem Allah'ımıza, hem Peygamberimize, hem nefsimize, hem ailemize, hem de devletimize ve milletimize karşı önemli bir görevi yerine getirmek demektir. Dolayısıyla içki belasından kendimizi kurtarmak birinci vazifemizdir.
 
Nefsinin kıymetini bilen, çoluğunu çocuğunu, ailesini, memleketini seven bir insan, şarap, rakı, konyak, esrar, afyon, morfin gibi insanı sarhoş eden şeylerden kesinlikle sakınmalı, bu gibi şeytanî işlerden uzak durmalıdır.
 
Peygamber Efendimiz buyuruyorlar ki: 'İçkiden sakınınız. Çünkü içki her türlü kötülüğün, her çeşit fenalığın anasıdır. Çoğu sarhoş eden şeyin azını da içmeyiniz.'
 
Allah'a, ahiret gününe imanı olan kesinlikle içki kullanmasın! Allah'a ve ahirete imanı olan, üzerinde içki bulunan yemek sofrasına oturmasın." (Prof. Dr. Haydar Baş, Hoş Geldin Atatürk eseri) H: AknAydn