Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler: Emanete riayet.....

Atatürk'ün hazırlattığı hutbeler Hutbe 36: Emanete riayet

<Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler: Emanete riayet.....

"Nisâ 55: 'Gerçekten Allah size, emaneti ehil olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne kadar güzel öğütler veriyor! Şüphesiz Allah her şeyi işitici, her şeyi görücüdür.'
 
Ayetin emanet ve adalete riayet emri ebedi ve genel bir düstur olmakla beraber güzel geliş sebebi vardır:
 
Hz. Peygamber (s.a.v.) Mekke'yi fethedince Kâbe'ye bakar. Osman b. Talha kapıyı kilitlemiş, Kâbe'nin üzerine çıkmış ve anahtarı vermeyi reddederek, 'Senin peygamber olduğunu bilseydim onu verirdim' demişti. Hz. Ali anahtarı zorla ondan aldı, kapıyı açtı.
 
Hz. Peygamber içeri girerek iki rekât namaz kıldı, çıkınca amcası Abbâs, anahtarı ve şerefli bir görev olan bakıcılığı kendisine vermesini istedi. İşte bu münasebetle yukarıdaki ayet nazil oldu.
 
Efendimiz, Hz. Ali'ye anahtarı eski vazifeliye vermesini ve ondan özür dilemesini emretti. Bu olay Osman b. Talha'nın da Müslüman olmasına sebep teşkil etmiştir.
 
Ey cemaat-i Müslimîn!
 
Cenab-ı Hakk, Kur'an-ı Kerim'inde buyuruyor ki: 'Emanetleri ehline veriniz, emanete hıyanet etmeyiniz. Bir de insanlar arasında hükmederken adaletle, Allah'tan korkarak hükmediniz.'
 
Evet, Allah-u Teâlâ; 'Emanetleri ehline veriniz 'buyuruyor. Öyleyse kendisine bırakılan bir emanete hıyanet etmemek, bir kimsenin hakkını aramak, sonra her vazifeyi adamına vermek, kendisine emanet edilen bir görevi hakkıyla yerine getirmek her Müslüman için dinî bir borçtur.
 
Sonra bütün işlerde adaleti gözetmek, haklıyı haksızı iyice ayırt etmek bir vazifedir. Allah-u Teâlâ bu şekilde emrediyor.
 
Bu iki emre uymak bir milletin selameti için mutlaka gereklidir. Çünkü fertlerin hukuku adalet ile toplumun menfaati ise işleri, vazifeleri ehline vermekle gerçekleşir.
 
Birinin, bize emaneten bıraktığı şeyi muhafaza edip gerektiğinde kendisine vermek üzerimize borçtur. Bunu yapmamak emanete hıyanettir. Emanete hıyanet edenin imanı noksandır. Millete ait işler de bir emanettir.
 
Onları ehline vermemek de emanete hıyanettir. Üzerine aldığı bir görevi hakkıyla yerine getirmemek, hile yollarına sapmak, işe önem vermemek emanete hıyanettir.
 
 
Allah'ın bu iki emrini tanımayan bir millet mümkün değil yaşayamaz. Hangi türden olursa olsun emanete hıyanet toplumu alt üst edecek kadar büyük kötülükler meydana getirir.
 
Peygamberimiz buyuruyorlar ki:
 
'Emanete zarar gelince kıyameti bekleyiniz. İşler ehli olmayan kimselere verildiği zaman artık kıyameti gözleyiniz.'
 
Bu hadis-i şerifin anlamından anlıyoruz ki, bir memlekette emanete riayet edilmez, vazifeye önem verilmezse, o memleketin nizamı ve intizamı bozulur, her şeyi alt üst olur.
 
Ey cemaat-i Müslimîn!
 
Allah'ın ve Peygamberin emirlerine daima iyi bir şekilde kulak veriniz, Onların dışına çıkmamaya çalışınız ki, dünyada ve ahirette kurtuluşa eresiniz." (Prof. Dr. Haydar Baş, Hoş Geldin Atatürk eseri) H; AknAydn)