Antalya’da Yörüklerin yayladan dönüşü başladı.....

Sıcak havalardan etkilenmemek, hayvanlardan daha yüksek verim sağlayıp, tereyağı ve peynir yapmak için Nisan ayının başlarında yeşil meraların bulunduğu Toros Dağları'nın zirvelerine çıkan yörükler, havaların soğumasıyla dönüş hazırlığına girişti

<Antalya’da Yörüklerin yayladan dönüşü başladı.....

Sıcak havalardan etkilenmemek, hayvanlardan daha yüksek verim sağlayıp, tereyağı ve peynir yapmak için Nisan ayının başlarında yeşil meraların bulunduğu Toros Dağları'nın zirvelerine çıkan yörükler, havaların soğumasıyla dönüş hazırlığına girişti. Eskiden at ve develerle yapılan yolculuklar günümüzde kamyon ve diğer motorlu taşıtlar yardımıyla yapılırken binlerce keçi ve koyunlar ise çobanlar nezaretinde günler süren yolculukla köylerine dönüyor.

'Kışlık hazırlığımızı tamamladık'

Yörüklerden Ayşe Coşkun (60), hayvancılık mesleğinin babasından kaldığını söyledi. Havaların serinlemeye başlamasıyla da yüksek yerlerde sıcaklığın daha da düştüğünden bahseden Coşkun, şöyle konuştu;" Mayıs ayında hayvanlarımızı otlatmak için Manavgat'ın Gebece Mahallesinden Akseki'nin Yaylalarına çıkıyoruz. Şu anda havalar soğumaya başladı. Şimdi göç ediyoruz. Hayvancılık zor bir meslek. Geçim için hayvancılık yapacağız diye uğraşıyoruz. Babamda hayvancılık yapıyordu. Bende evlendim evleneli eşim ile birlikte hayvancılıkla uğraşıyorum. Bu zor bir meslek, bu işler çok zor ama geçim için mecburen yapıyoruz. Başka yapacak bir şeyimiz yok'.

'Üniversite mezunuyum, hayvancılık yapıyorum'



Manavgat ilçesinin dağlık kesimlerinde bulunan kırsal mahallesi olan Gebece köyünde yaşayıp hayvancılıkla uğraşan ve yaz aylarında ailesi ile birlikte Akseki'nin Alacabel yakınlarındaki Kaklıktaş mevkisinde hayvanlarını otlatan Mehmet Çoşkun, havaların soğuması ile birlikte Yayladan dönüş hazırlıklarına başladıklarını söyledi.

Kendisinin Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünde okuduğunu ve iş bulamadığı için yaz aylarında ailesi ile birlikte hayvancılık yaptığını anlatan Çoşkun, 'Biz yaz aylarında Akseki'nin Alacabel yakınlarında Kaklıktaş mevkiinde hayvanlarımızı otlatmak için yaylaya çıkıyoruz. Buradan Ekimin sonu gibi kendi köyümüze dönüyoruz. Kışın hayvanlarımız 7 ay kendi yerlerimizde, yazın ise yaklaşık 5 ay yaylada kalıyoruz. Bu yıl havalar iyi gittiği için yaklaşık 6 ay yaylada kaldık. Şimdi havalar soğumaya başladı. Hazırlıklarımızı tamamladık ve yeniden kış ayını çıkarmak üzere köyümüze geri dönüyoruz' diye konuştu.

Yörüklerden Hasan Coşkun (52), ise hayvancılık mesleğinin atalarından kaldığını ve doğduğundan bu yana hayvancılık yaptığını söyledi. Havaların ısınmasıyla yaz ayında göç ederek Akseki'nin bin 800 metre rakımlı Yarpuz Kaklıktaş yaylalarındaki obalarına yerleştiklerini ve havaların soğuması ile birlikte göç etmeye başladıklarını anlatan Coşkun, 'Mayıs ayında Akseki'nin Alacabel Mevkiinde Kaklıktaş Yaylasına çıkıyoruz.

Şimdi göç zamanı geldi. Kamyonlara eşyalarımızı yükledik ve köyümüze geriye dönüyoruz. Buraya 7 ay sonra Allah nasip ederse yeniden geleceğiz. Eskiden Akseki'nin Murtiçi mevkilisine kadar kamyonlar ile hayvanlarımızı götürüp oradan da hayvanlarımızı yaya olarak köyümüze götürüyorduk. Geçen yıl meydana gelen orman yangınından dolayı bu yıl yaya gitmemize müsaade edilmedi. Bu yıl ise tırlar ile köyümüze kadar hayvanlarımızı götüreceğiz. İşimiz zor' şeklinde konuştu.

'Süt ürünleri obruklardan çıkartıldı'

Yörükler kışın yemek için yaz ayında keçi sütünden yapmış oldukları yağ, peynir ve yoğurtlarını doğal buzdolabı olarak bilinen obruklardan çıkartarak araçlarına yüklediler. Yörükler, gelişen teknolojiye bağlı olarak at ve deve sırtında değil, motorlu araçlarla göç ediyor. Yiyecek, giyecek, yatak ve yorganlarını kamyonet, kamyon, traktör ve otomobil gibi çeşitli araçlarla taşıyan Yörüklerin ana geçim kaynağı olan keçiler ise çobanlar tarafından otlatılarak götürülüyor.