Allah’ın görevlendirdiği kimse masumdur.....

İmam Rıza (a.s.) buyurdu ki: "Kulların işlerini yürütmesi için Allah tarafından görevlendirilen kimse masumdur, desteklenmiştir, başarılı kılınmıştır ve doğrultulmuştur. Hatalardan, sürçmelerden ve tökezlemelerden yana güvence altındadır”

<Allah’ın görevlendirdiği kimse masumdur.....

İmam Rıza (a.s.) imamet konusunda buyurdu ki:

"Allah Azze ve Celle bir kulunu, diğer kullarının işlerini idare etmesi için seçtiği zaman, onun göğsünü bu işin üstesinden gelebilecek şekilde açar, kalbine hikmet kaynaklarını yerleştirir, ona öyle bir ilim ilham eder ki, bundan sonra hiç bir soruya cevap vermekte zorlanmaz, asla doğrudan sapmaz, isabetsiz cevap ağzından çıkmaz.

Bu bakımdan kulların işlerini yürütmesi için Allah tarafından görevlendirilen kimse masumdur, desteklenmiştir, başarılı kılınmıştır ve doğrultulmuştur. Hatalardan, sürçmelerden ve tökezlemelerden yana güvence altındadır. Allah onu, bu işe özgü kılar ki, kullarının üzerindeki eksiksiz kanıtı ve yarattıklarının arasındaki şahidi olsun. 'Kuşkusuz bu, Allah'ın lutfudur ve bu lutfunu dilediğine verir. Allah, büyük lutuf sahibidir.' (Âl-i İmran, 74).

Peki şu insanlar, böyle birini seçebilirler mi? Ya da seçtikleri kimse bu niteliklere sahip midir ve onu bu özellikleriyle öne sürebilirler mi? Hakkı aştılar -Beytullah'a and olsun- Allah'ın Kitabını arkalarına attılar. Sanki hiç bilmiyorlarmış gibi bir kenara fırlatıp attılar. Hâlbuki Allah'ın Kitabında hidâyet ve şifa vardır. Ama onlar Allah'ın Kitabını bir kenara atıp kendi tutkulu arzularının peşine düştüler. Allah, böyle kimseleri yermiş, bunları düşman ilan etmiş, onları helak etmiştir:

'Allah'tan bir yol gösterici olmaksızın kendi hevesine uyandan daha sapık kim olabilir? Elbette Allah zâlim kavmi, doğru yola iletmez.' (Kasâs, 50).

'Onların hakkı yıkımdır. Allah onların yaptıklarını boşa çıkarmıştır. Allah yanında ve mü'minlerin yanında büyük bir nefretle karşılanır. Allah, büyüklük taslayan her zorbanın kalbini, işte böyle mühürler.' (Mümin, 35).

Allah'ın salât ve selâmı peygamber Muhammed'in ve onun Ehl-i Beyt'inin üzerine olsun."

Muhammed b. Fudayl, Ebu'l-Hasân (Ali b. Musa aleyhisselâm)'dan, "Yoksa onlar, Allah'ın verdiği şeyler için insanlara hased mi duyuyorlar?" (Nisa, 54) âyetiyle ilgili olarak şöyle rivayet etmiştir:

"Biz, hased edilen insanlarız."

Humran b. A'yen şöyle rivayet etmiştir:

Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm)'a, "İbrahim soyuna kitabı verdik" (Nisa, 54) ifadesini sordum.

Buyurdu ki: "Burada peygamberlik kastedilmiştir."

"Hikmeti verdik..." (Nisa, 54) ifadesini sordum.

"Bununla anlama ve hükmetme kastedilmiştir" dedi.

"Onlara büyük bir hükümranlık bahşettik" (Nisa, 54) ifadesini sordum.

"Bununla da itaat kastedilmiştir" dedi.