‘Allah’ın en kötü kulu, çirkin sözlüdür’.....

Resûlullah (s.a.a), Hz. Aişe'ye şöyle buyurdu: “Allah'ın en kötü kulu, çirkin sözlü olduğundan dolayı kendisiyle oturulması istenmeyen kimsedir. Ben, çirkin sözlü olduğundan dolayı, saygısızlık yapmaması için onu güler yüzle karşıladım”

<‘Allah’ın en kötü kulu, çirkin sözlüdür’.....

Peygamber (s.a.a), Aişe'nin evinde bulunduğu bir sırada bir adam Hazretin yanına gelmek için izin istedi. Peygamber (s.a.a), Aişe'ye, "Bu adam kavminin en kötü insanıdır" diye buyurdu. Bu esnada Aişe kalkıp başka bir odaya geçti.

Sonra Peygamber (s.a.a) o adama içeri girmesi için izin verdi. Söz konusu şahıs içeri girdiğinde Peygamber (s.a.a) onu güleryüzle karşıladı ve onunla konuşmakla meşgul oldu. Adam, konuşmaları sona erdikten sonra kalkıp Peygamber'in (s.a.a) huzurundan ayrıldı.

Aişe gelerek şöyle dedi: "Ya Resûlallah! Sen o adam hakkında az önce öyle dedin ama o içeri girince onu güleryüzle ve hoş bir şekilde karşıladın." Resûlullah (s.a.a) Aişe'nin bu sözüne karşılık şöyle buyurdu: "Allah'ın en kötü kulu, çirkin sözlü olduğundan dolayı kendisiyle oturulması istenmeyen kimsedir. Ben, çirkin sözlü olduğundan dolayı, saygısızlık yapmaması için onu güler yüzle karşıladım." (Bihar, c.22, s.131; c.75, s.281).

Şeybet'ul-Huzulî isminde mü'min bir adam Resûlullah'ın (s.a.a) huzuruna vararak şöyle dedi: "Ya Resûlallah! Ben yaşlanmışım; namaz, oruç, hac ve cihad gibi yaptığım birtakım amelleri artık yapmaya kadir değilim. O halde bana yararlı olacak bir söz öğret ve vazifemi hafiflet."

Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurdu: "Çevrende bulunan tüm taş ve kesekler senin bu haline ağladılar. O halde sabah namazını kılıp bitirdiğinde (bu güçsüzlüğü telafi etmek için) on defa şöyle de: 'Subhanellah'il-azim ve bihamdihi vela hâvle velâ kuvvete illa billah'il-aliyy' il- azim/Azim olan Allah (bütün noksan sıfatlardan münezzehtir), O'na hamd ediyorum, yüce ve azim olan Allah'ın gücü ve kudreti dışında bir güç ve kudret yoktur.' Allah-u Teâlâ bu vesileyle seni körlükten, cinnetten, cüzamdan (abraş hastalığından), fakirlikten ve yaşlılıktan kaynaklanan güçsüzlüklerden kurtarır."

Yaşlı adam, "Ya Resûlallah! Bu, dünya içindir; ahiret için ne vardır?" dedi.

Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurdu: "Her namazın ardından şöyle de: Allahummehdini min indike ve efiz aleyye min fazlike venşur aleyye min rahmetike ve enzil aleyye min berekatike/Allah'ım! Beni Kendi tarafından hidayet et, fazl ve ihsanından bana akıt, rahmetinden bana yay ve bereketinden bana indir."

Yaşlı adam bu sözleri aldıktan sonra gitti. Sonra Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurdu: "Eğer bu yaşlı adam bu zikri sürekli söyler ve kasıtlı olarak onu terk etmezse, cennetin sekiz kapısı onun yüzüne açılır ve istediği kapıdan cennete girer." (Bihar, c.86, s.19).