ALLAH’IN DÜŞMANINDAN DOST OLMAZ.....

   İslam dünyasının içinde bulunduğu durum vahimdir. Adı İslam; yaşantısı ve ahlakı gayrimüslim gibi olmuştur. Müslümanları bu denli gayri İslami anlayışa, yaşayışa iten unsurlar nelerdir? İslam ahlakını taşımayan, yaşamayan gayrimüslimlerle yaşantıları arasında hiçbir fark olmayan insanların gün geçtikçe sayılarının artmasının sebepleri elbette dinimizin sahtekâr hocalar ve din tacirleri tarafından sulandırılarak tahrip edilmesi en büyük etkenlerdendir.

ALLAH’IN DÜŞMANINDAN DOST OLMAZ.....
Mimar Gökhan Demir

ALLAH’IN DÜŞMANINDAN DOST OLMAZ.....


Asıl problem âlemlere rahmet Hz. Muhammed (s.a.a) ve O'nun Ehl-i Beyt'inin ahlakı ile ahlaklanmamak, hatta onları aradan çıkararak "bize Kur'an yeter" diyerek okudukları ayetleri kendi çıkarları, nefsleri doğrultusunda yorumlamaktır. Allah (cc) değil nefslerinin istediklerini yapmaktır.
İslam'dan öncesi Ehl-i Kitap'ın yaptığı gibi Allah'ın kitabını, hükümlerini hiçe sayarak değiştirip kendi inanmak istedikleri gibi bir kitap yazıp Allah'ın kitabıdır demeleri gibi hareket ediyorlar. Hz. Muhammed (s.a.a)'siz Kur'an'ı okuyup anlamaya çalışanlar bilmelidir ki, o halde okuduğunuz kitap Allah'ın kelamı olmaktan çıkar. Okuyup kendi anladığı gibi yorumlayan Ahmet'in, Mehmet'in kitabı olur. 

Dinden haberi olmayan ve insanların dine olan saygısı ve imanından istifade eden din tacirleri yüzünden ülkemizde İslam ahlakının yerini dünya menfaati almıştır. En çok ihanete uğrayan Yüce Allah'tır. Allah'ın dinini kullanan, istismar eden, sapık maksatları için ayetlerini  eğip, bükerek istediği manayı çıkarmak isteyenlerden daha zalim var mıdır? Bunun manası şirktir. Allah'ın dediğine razı olmayarak, kendini O'nun yerine koymaktır.

Allah (cc) Ali İmran suresi 78. ayetinde, "Kitap ehlinden öyle bir güruh da vardır ki, siz onu kitaptan sanasınız diye, dillerini kitaba doğru eğip bükerler. Hâlbuki o, kitaptan değildir. 'Bu, Allah katındandır' derler; oysa o, Allah katından değildir. Allah'a karşı, kendileri bilip dururken, yalan söylerler" buyurmaktadır. Çok enteresandır; İslam'ı tahriple meşgul olanlar ne hikmetse papazlarla, hahamlarla hemhal oluyorlar. Bütün bu olanları gören ibadet ehli Müslümanların da bu durumdan rahatsız olamamaları başta söylediğimiz sahtekâr hocalar, boynunda gizli haç taşıyan sözüm ona İslam âlimi geçinenlerin ürünüdür.

Osmanlı devletinin son zamanlarında 1700'lü yılların sonunda İslam coğrafyasında sadece beş bin İngiliz ajanı vardı. Bunlardan adı çok duyulan ikisi Lawrence ve Humpher'di. Bu ajanların yetiştirdiği sahte hocalar sayesinde, Osmanlı teslim alınarak İngiliz, Yunan, Fransız, İtalyan, Rus vs. ülkelerce bölüşülmüştü. Bu işgalci ülkelere karşı kurtuluş savaşı veren Mustafa Kemal Atatürk'e "kâfir" iftirası vurarak İngiliz'le, Yunan'la işgalci devletlerin himayesi altında kalmayı halka zorla anlatmaya kalkan hocaların sizce dini nedir?

Bu ahvalde vatanı hem içerideki İslam kisvesine bürünmüş kâfirlerden hem de işgalci kâfir devletlerden kurtaran Mustafa Kemal Atatürk'e ve ecdadımıza Allah rahmet eylesin. Bugün hala sahte hocalar ve sözüm ona İslam âlimi kisvesinde gizlenenler ortadadır. 

Allah R'ad suresi 14. Ayet-i kerimede, "Kâfirlerin duası sapıklıktan başka bir şey değildir" buyurmaktadır. Allah, Nahl suresi 37. ayetinde de, "(Ey Muhammed!) Sen o kâfirlerin hidayete ermelerini ne kadar istesen de Allah, saptırdığı kimseyi hidayete erdirmez. Onların hiçbir yardımcısı da yoktur" buyurmuştur.