ALİM ALLAH’A, MÜNAFIK ŞEYTANA TAŞIR.....

        Dünya yaratıldığı günden, kıyamet gününe kadar dünya ya teşrif edecek olan Ademoğulları arasında yaradılış gayesini bilen, onu yaradan Allah’a kul olan insanlar ve bu gayeden uzak şeytana kul olan insanlar olacaktır.

ALİM ALLAH’A, MÜNAFIK ŞEYTANA TAŞIR.....
Mimar Gökhan Demir

ALİM ALLAH’A, MÜNAFIK ŞEYTANA TAŞIR.....

  Her devir de Allah’ın elçileri olan, hakkı insanlara anlatan Peygamberlerin ve varislerinin karşılarında ise şeytanın avukatlığını yapan şarlatanlar çıkmıştır.

  Yüce Allah’ı (cc) bilen onun ilmi ilie ilimlenen Allah’ın Peygamberleri ve onların da varisleri olan Velayet yolunun rehberlerinin vazifesi insanları şeytanın iğrenç tuzaklarından kurtararak Allah’a taşımaktır.

 Şeytanın vazifesi insanoğlunun Allah’a olan vuslatını engellemektir. Bu uğurda şeytan insanın aklına gelemeyecek oyunları, tuzakları yazar ve ustalıkla oynar. İnsanın şeytana uymaması kanmaması mümkün değildir. Şeytan bu işte çok ustadır ve âlimdir. Böyle bir ustanın karşısında donalımsız, kılavuzsuz, zayıf insanın hiç şansı yoktur.

  Allah (cc) yarattıklarını en iyi tanıyan zaaflarını en iyi bilendir. Bu haseple Allah (cc) insanları şeytanın tuzaklarından, oyunlarından korumak için Peygamberler ve onların varisleri olan Veli kullarını insanlara rehber kılavuz olarak göndermiştir. İnsan Peygamber ve varisleri olan velilere tabi olmadıkça şeytanın ağına düşmüş demektir. Şeytan seni öyle bir hale koyar ki namaz kılarsın, oruçtutarsın, hacca da gidersin kendini takva ehli Müslüman bile sanırsın halbu ki golü yemişsindir. Bir ayılırsın ki iş işten çoktan geçmiş kıldığın namazın, tuttuğun oruç, vardığın haç Allah’ın düşmanı şeytanın rızası için miş.

  Allah’ın Peygamberleri ve Velileri Allah’ın verdiği ilimle insanları hakka yönlendirirken, şeytanın askerliğini yapan nefsinin kölesi olmuş kuklalar insanları sizi hakka çağırıyorum sözleri ile aslında şeytanın kapısına köle yapmaya çağırırlar. Bu işleri yaparlarken kendilerini hak göstermek için senaryolar, destanlar yazarak çok güzel sahnede oynarlar. Bu oyunlar bitmez. Tam insanlar bu tip sahtekârların oyunlarını anlayacak iken yeni senaryolar sahne edilir. Bu oyunla beraber sahtekârlık gelecek oyuna kadar kamufule edilir.

  Yaşadığımız bu devirde Müslümanın bu tuzaklara düşmemesi için kılavuza, rehbere ihtiyacı vardır. Kılavuzsuz Allah’a varmak mümkün değildir. Yılladır Allah’ın velayet yoluna karşı çıkan aklı evveller şeytana tam manası ile hizmet etmişlerdir. Vay efendim Allah (cc) insan’a şah damarından yakındır vasıtaya ihtiyaç yokmuş. Kafaya bak sen o halde Peygambere de ihtiyaç yok gerçi Alemlere Rahmet Hz.Muhammed (s.a.a) de zaten Kur’an bize yeter diyerek devreden çıkardılar.

 ’Burda İnsan’a şah damarın dan daha yakın olan Allah’tır. Peki, insan Allah’a ne kadar yakın?’ Allah (cc) insanları kendine yakınlaştırması için araya vasıtalar, vesileler halk etmiştir.

Allah (cc) maide suresi 35. Ayeti kerimesin de ;’Ey iman edenler, Allah'tan korkun, O'na yaklaşmaya vesile arayın, buyurmuştur. Kıyamet alametlerinde Hz.Muhammed (sa.a.) “Öyle bir zaman gelecek ki doğru söyleyenler yalanlanacak, yalancılar ise doğrulanacak. Güvenilir kimseler hain sayılacak, hâinlere güvenilecek. İnsanlardan şâhidlik etmeleri istenmediği halde şâhidlik edecekler, yemin etmeleri istenmediği halde yemin edecekler,” (Taberâni, XXIII, 314)

 Bu asırda namaz kılan, oruçtutan camilerde vaaz veren ebu cehiller kol geziyor. Hatta ebu cehil bunlardan daha dürüstü çünkü o hiç kabul etmedi hep inkâr etti. Şimdi ki ebu cehiller çok daha tehlikeli dir. Bunların şerrinden Allah (cc) ümmeti Muhammed’i korusun.

 Yıllardır İslam coğrafyasını fitnelere karşı özelliklede dinler arası diyalog tuzağına karşı 20 yıl evvelden uyaran çok kıymetli Prof.Dr. Haydar baş Hocamız dır. Ancak insanlarımız onu görmekten ve anlamaktan aciz. Haydar hoca gerçekten âlimdi o kimsenin kınamasından korkmadı fetö ile, onunla 20 yıl ortaklık yapanlarla, onların tasmasını elinde tutanlarla mücadele etti. Bu mücadelede çok darbelere, iftiralara uğradı. Ama hiç birinden yılmadı, korkmadı vatanını ve imanını satmadı. Bir gün öyle, bir gün böyle olmadı hep dümdüz oldu.

  Fetö 1998 yılında papaya Müslümanları şikâyet ederken ona karşı çıkarak hainliğini haykıran sadece Haydar hocaydı. Kendine âlim diyen zerzevatlar burnunun ucunu görmezken Haydar hoca fetöye ta 1998’den savaş açmıştı. Fetö Dinler arası diyalog ile İslam’a, milletin imanına saldırırken hükümet adamları Rize vs. şehirlerdeki mitinglerde 4 hak din vardır diyerek fetö ile aşklarını onaylıyorlardı. Alim diye geçinen zübbeli, sarıklı şarlatanlar destekledikleri hükümet zinayı, domuz etini serbest bırakırken, bakanları Allah’ın ayetleri ile bakara - makara diye dalga geçerken,  din kültürü ve ahlak bilgisi kitaplarından kelime-i tevhidin ikinci kısmı olan Muhammed en Resulullah’ı çıkarırken, niye ses çıkarmadılar alimler ama şeytanın alimleri.

 Haydar hoca kitaplar yazarak, sempozyumlar düzenleyerek, salon programları yaparak şehir - şehir gezerek insanları ayıktırırken ona karşı çıkarak fetönün bedava avukatlığını yapanlar, bu gün fetö düşmanları oldular. Siz gerçek manada mü’min olsaydınız o ahlakı yaşasaydınız, Hocamıza dua ederdiniz, hocam hakkınızı helal edin biz sizi anlamadık hakkına girdik bize haklarınızı helal edin derdiniz. Şeytana bedava aşk ile hizmet eden insanları da Allah kolay kolay ayıktırmaz. Siz yıllardır İslam’ı şekil dini yaptınız sakalla cübbeyle asa ile cennete gireceğinizi sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz Allah c.c. sizin kıyafetinize bakmaz kalbinize bakar eğer sakalla cübbe ile olsaydı papazlar ve hahamlarda Müslüman olurdu zira onların sakal ve cübbesi çok eski.. Lekum dinukum veliyedin.