‘Aklın kılavuzu düşüncedir’.....

7. Hak İmam, İmam Musa Kazım Hazretlerinin meşhur öğrencilerinden Ebu Hişam'a verdiği nasihatlerden bir demet

<‘Aklın kılavuzu düşüncedir’.....

Ey Hişam! Hiç kuşkusuz her şeyin bir kılavuzu vardır. Aklın kılavuzu da düşüncedir. Düşüncenin kılavuzu da suskunluktur. Her şeyin bir bineği vardır. Aklın bineği de tevazudur. Yasaklandığın şeyleri istiyor olman, senin cahil biri olduğunun en belirgin kanıtıdır.
 
Ey Hişam! Senin elinde ceviz varsa ve insanlar da, elinde inci olduğunu söyleseler, elindekinin ceviz olduğunu bilirsen insanların, ona inci demeleri sana bir yarar sağlamaz.
 
Şayet elinde inci varsa ve insanlar da onun ceviz olduğunu söyleseler, elindekinin inci olduğunu bilirsen, insanların onun ceviz olduğunu söylemeleri de sana bir zarar vermez.
 
 Ey Hişam! Allah nebi ve resullerini, kullarına Allah ile ilgili olarak sırf akıllarını kullansınlar diye göndermiştir.
 
Bu bağlamda peygamberlere en güzel karşılığı verenler, en güzel mârifet mertebelerine ulaşanlar olmuşlardır.
 
Akıl bakımından en olgun ve en kusursuz olanları, dünya ve ahirette en yüce mertebelere erişenler olmuşlardır.
 
Ey Hişam! Hiçbir kul yoktur ki, bir melek onun perçeminden tutmuş olmasın. Kul mütevazı olursa, Allah onu yüceltir. Büyüklük taslarsa da Allah onu alçaltır.
 

 
Ey Hişam! Allah'ın, insanlara sunduğu iki kanıtı vardır. Biri açık, diğeri gizli. Açık kanıt resuller, nebiler ve imamlardan oluşur. Gizli kanıt ise akıldır.
 
Ey Hişam! Akıllı insan o kimsedir ki, helâl işlerle uğraşmak onu şükretmekten alıkoymaz; haramlarda sabrını kırmaz.
 
Ey Hişam! Üç şeyi üç şeye musallat kılan kimse, aklını yıkmaya yardım etmiş gibidir. Uzun dünyevî beklentilerle düşünce nurunu karartanlar. Çok konuşup boş boğazlık etmekle hikmetin tomurcuklarını mahvedenler. Nefsinin şehevî arzularıyla öğüt alma yeteneklerinin aydınlığını söndürenler.
 
Böyle kimseler akıllarını yıkmak için hevâlarına yardım etmiş olurlar. Aklını yıkan bir kimse de dinini ve dünyasını ifsat etmiş olur.
 

 
Ey Hişam! Sen aklını, Rabbinin emrini yerine getirmekten alıkoyduğun ve aklını yenilgiye uğratsın diye hevanın isteklerine uyduğun hâlde, amelin Allah katında gelişir mi?
 
Ey Hişam! Yalnızlığa sabır göstermek, aklın gücünün belirtisidir. Kim Allah'ı tanırsa, O'nu bilirse dünya ehlini ve dünyayı arzulayanları terk eder, Allah katında olanları arzular.
 
Allah yalnızlıkta onun yoldaşı, birlikte onun arkadaşı, yoksullukta onun zenginliği olur ve kimsesizlikte onun izzet vereni olur.
 
Ey Hişam! Halk, Allah'a itaat etmekle görevlendirilmiştir. Kurtuluş da ancak itaatle olur. İtaat ilimle, ilim öğrenmekle, öğrenmek ise ancak akılla sağlama alınır. Ancak Rabbanî âlimden edinilen bilgiye bilgi denir. İlmi tanımak da ancak akılla olur.
 
Ey Hişam! Akıllı bir insanın işlediği az bir amel kabul görür ve katlanarak artar. Hevâ ve heveslerinin peşinden gidenlerin, cahillerin işledikleri çok amel ise geri çevrilir.
 
Ey Hişam! Akıllı insan, dünyadan az bir şeye ama hikmete sahip olmak koşuluyla razı olur. Fakat dünyaya sahip olmakla beraber hikmetten az bir şeye razı olmaz. Bu yüzden böyle olanlar kârlı bir ticaret yapmışlardır.
 
Ey Hişam! Eğer sana yeten dünyalık seni ihtiyaçsız bırakıyorsa, dünyadan en basit bir şey bile sana yeter ama sana yeten seni ihtiyaçsız bırakmıyorsa, dünyada hiçbir şey sana yetmez. Seni ihtiyaçsız kılmaz." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Musa Kazım eserinden) H: AknAydn