ZÜBEYDE MOLLA...

Karaman'dan Rumeli'ye giden Yörük Türklerinden olan ve Peygamber soyuna sahip Zübeyde Hanım, nam-ı diğer Zübeyde Molla, 1857 yılında Lankaza'da dünyaya geldi. Babası Sofuzade Feyzullah Ağa, annesi Molla Hanım olarak anılan Ayşe Hanımdı. Yine asil bir soya sahip Ali Rıza Efendi ile dünya evine giren Zübeyde Hanım'ın Fatma, Ömer ve Ahmet isminde çocukları dünyaya geldi. Önce Fatma'sını kaybeden Zübeyde Hanım daha sonra evlatları Ömer ve Ahmet'in de acısını yaşadı. 1881'de dördüncü çocuğu Mustafa, 1885'te Makbule ve ardından Naciye doğdu. Zübeyde Hanım Naciye'yi de küçük yaşta veremden kaybetti. Peş peşe acıların en büyüğü olan evlat acısı yaşayan Zübeyde Hanım 1888 yılında da eşi Ali Rıza Efendi'yi toprağa verdi.

<ZÜBEYDE MOLLA...



Selanik'i terk etmek zorunda kalır

Zübeyde Hanım, Balkan Savaşı'ndan sonra artık Osmanlı toprağı olmaktan çıkan Selanik'i terk ederek kızı Makbule ile birlikte İstanbul'a göç edip Beşiktaş Akaretler'de bir eve yerleşmişti. 1919'da Anadolu'ya çıktığından beri görmediği ve üstelik Osmanlı Padişahı tarafından hakkında ölüm emri verildiğini öğrendiği oğlu Mustafa Kemal ile ancak 14 Haziran 1922'de Adapazarı'nda tekrar buluşan Zübeyde Hanım, onun yanına Ankara'ya yerleşti. Ancak bu şehrin sert iklim koşulları sağlığını olumsuz etkileyince tedavi amacıyla İzmir'e gitti. 14 Ocak 1923 günü 66 yaşında oğlunun başarılarını gördükten sonra hayatını kaybetti.

Atatürk annesinin mezarı başında

Mustafa Kemal Atatürk, annesinin ölümünden sonra mezarı başında yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"1904 yılında Kurmay Yüzbaşı olarak okulu bitirmiştim. Hayata ilk adımımı atıyordum. Fakat bu adım hayata değil zindana rastladı. Beni aldılar ve keyfi yönetimin zindanına attılar. Annem ancak zindandan kurtulduktan sonra başıma geleni haber alabildi. Hemen beni görmeye koştu ve İstanbul'a geldi. Fakat İstanbul'da kendisiyle ancak dört beş gün görüşebildik. Çünkü istibdat yönetiminin cellâtları, casusları, hafiyeleri evimizi sarmış ve beni alıp götürmüşlerdi. Annem peşimden koşuyordu. Görüşmemiz yasaklanmıştı. Beni sürgüne götürecek vapura bindirilmiştim. Anacığım gözyaşlarıyla Sirkeci rıhtımında taşların üstünde dövünüyor, kahroluyordu. Sürgünde geçirdiğim yılları anam ıstırap ve gözyaşları içinde tüketmiştir. Validemin kaybından şüphesiz çok müteessirim." (Zübeyde Hanım ve Oğlu, Tuna Serim)

Zübeyde Hanım'ın vasiyeti

Acı, çile, özlem ve sabırla geçen bir ömrün ardından 14 Ocak 1923 günü ruhunu, biricik sığınağı Rabbine teslim eden Zübeyde Hanım; çok Kur'an okuması ve sürekli Rabbini anmasından dolayı Zübeyde Molla olarak nam salmıştı. Hoş Geldin Atatürk eserinin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'ın da her fırsatta dile getirmesiyle Türkiye'nin gündemine oturan Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın vasiyetnamesi, bu mübarek kadının iman ve takvadaki üstünlüğünü de ispatlar mahiyettedir. (Hoş Geldin Atatürk, Prof. Dr. Haydar Baş, Aralık 2017, s.107)

EYÜP KABİL A