‘YANLIŞI SAVUNMAK, KENDİNİ KANDIRMAKTIR’.....         

           İnsanın yaradılış gayesi Allah’a olan kulluğudur. İnsanın Allah’a kulluğunu ispat etmesidir. Bu gayeyi unutan insan hiç ölmeyecekmiş ve hiç Allah’a hesap vermeyecekmiş gibi hayat yaşar. Bu tür insanların idealleri genelde dünyada, makam sahibi, mal ve mülk sahibi olmak olur. Bu ideal uğruna önlerine gelen her engeli aşmak için sınır tanımaz olurlar.

 ‘YANLIŞI SAVUNMAK, KENDİNİ KANDIRMAKTIR’.....         
Mimar Gökhan Demir

 ‘YANLIŞI SAVUNMAK, KENDİNİ KANDIRMAKTIR’.....         

Milli, Dini ve Ahlaki bütün ölçüler tamamen hiç sayılır bu tip insanların ölçüsü, nefsi arzu ve istekleridir. Nefsi arzu ve istekleri doğrultusunda ilerlerken hiç bir kuralı tanımaz hale gelirler ve yanlışını fark etse bile ısrarla aynı yanlışı savunmaya devam eder. Hataları onlara söylendiği zaman asla kabul etmeyerek, yalanı başka bir yalan bahane ile kapatmaya çalışırlar. Bu tür insanlar yanlışından dönecek cesareti ve erdemi kendinde bulamayan insanlardır.  Fakat hiç düşünmezler ki bir gün babam, dedem gibi bende bu fani dünyadan göçeceğim ve huzuru mahşerde Allah (cc) önünde hesap vereceğim. Allah’a hesap verirken size sorduğu zaman neden, niçin bu yanlışları yaptın diye ne diyeceksin.

  Dünyada insanlara anlattığın yalan bahanelerden oluşan hikâyeleri yüce Allah’a da anlatacakmısın elbette yok. Allah’a anlatamayacaksan ve sonunda Allah’a hesap vereceğini biliyorsan neden ilk olarak kendini ve sonra insanları aldatıyorsun.

  Dünyalık çıkarları için insanlara batılı hak, hakkı batıl olarak göstererek, onlara bu yanlışın doğru olduğu hususunda çeşitli oyunlarla, bahanelerle süsleyerek insanları aldatmak ancak şeytanın işidir veya şeytanlaşmış insanın işidir. Bu ahlaktaki insanlara uyan ve onlara gerçekler anlatıldığı zaman, anladıkları halde inatla yanlış yapan insanı, savunmak için aynen onun kullandığı metotla yanlışın üzerini örtmeye çalışmaları onlarında aynı ahlakta olduklarını göstermektedir. ‘Ve zulüm yapanlara yakınlık göstermeyin ki, size de ateş dokunmasın. Allah’tan başka yardımcılarınız da yoktur. Sonra yardım da göremezsiniz.’ (Hud133)

 “Allah’ı ve mü’minleri aldatmaya çalışırlar. Hâlbuki sırf kendilerini aldatırlar da farkına varmazlar.” (Bakara, 9).

  “Kalplerinde hastalık vardır. Allah da onların hastalığını arttırmıştır. Yalan söylemelerine karşılık onlara elem verici bir azap vardır.” (Bakara, 10).

          Kısaca şunu söylemek gerek nefsi hatalarımızın üzerini kapatmak için insanlara karşı yalandan bahaneler ile yanlışı savunmamalıyız çünkü huzuru mahşerde bu hataları Allah (cc) bize sorduğu zaman o yalan bahanelerimiz işe yaramayacaktır. O halde son nefes için yaşamalıyız. Muvakkati olarak geldiğimiz bu dünyada ebedi vatana göçeceğiz. İki gün misafir kaldığımız bu mekâna âşık olmak ve onun için geldiğimiz yeri unutmak, bizi yaradan Rabbimizi unutmak bize yakışmaz.