Paylaş:

43 devletten Bakan, Büyükelçi, Konsolos ve iş insanını İstanbul’da bir araya getiren 11’inci Boğaziçi Zirvesi dünyanın sosyal ve ekonomik anlamdaki geleceğine alanının önde gelen isimleri eşliğinde ışık tutuyor. Bu yıl ‘Belirsizlik Çağında Yaşamak’ ana teması ile düzenlenen zirvedeki panellerde alanının önde gelen isimleri yeni dünya düzeniyle ilgili fikirlerini İstanbul’dan dünya ile paylaşıyor. Sosyal Etki ve Dijitalizasyon adlı panelde konuşan Khavari, hükümetlerin vatandaşlarını bilgilendirmek ve devlet hizmetlerine uygun erişimi sağlamak, planlama süreçlerine katılmaları için fırsat yaratmak amacıyla dijitalleşmeye doğru ilerlediklerini söyledi.

Dijitalleşme ile ilgili açıklamalarda bulunan Khavari, “Diğer birçok ülke gibi Afganistan’da vergi ve harç ödeme, işletme ruhsatları alma ve yenileme, şirket kaydı ve sözleşme yapma, evlilik ve boşanma kaydı, doğum ve ölüm kaydı, mali ve finansal faaliyetlerde bulunma çeşitli amaçlar için elektronik form doldurma, sanal kütüphanelerden yararlanma, çeşitli devlet organları, iş ve sosyal organlarla etkileşim, politik, ekonomik ve sosyal amaçlarla bilgiye ulaşım ve benzeri konularda elektronik ortamda hizmet veriyor. Hükümetler vatandaşlarını bilgilendirmek, devlet hizmetlerine uygun erişimi sağlamak, planlama süreçlerine katılmaları için fırsat yaratmak amacıyla dijitalleşmeye doğru ilerliyorlar.  Salgın döneminde sosyal medya kanalları sadece bilgilendirme için kullanılmadı. Aynı zamanda dünyadaki bilim insanları arasında iş birliğini arttırmak için de iyi bir araç haline geldi. Korona sonrası dönemde ilklerden biri, ticari aktörlerin ekonomide dijitalleşme ve sanal pazarlama uygulamalarına daha fazla aşina olmaları olacak. İkinci planda ise işçi ve işveren ilişkileri ile çalışma şekillerindeki değişiklikler geliyor. Süreçlerin dijitalleşmesi, bir ülkenin güvenlik ve bilgi sistemlerini ekonomisini ve altyapısını basitleştirebilir. Vatandaşlara kamu hizmetinin sunumunu iyileştirebilir. Dijital dönüşümünün sosyal refah üzerindeki önemli etkileri arasında yaşam kalitesinin arttırılması, eşitlik duygusu, toplumun tüm üyeleri için temel hizmetlere erişimin kolaylaştırılması, sürdürülebilir kalkınma, sağlıklı, temiz ve uygun maliyetli enerjik büyümeden bahsedilebilir.” dedi.

Geçtiğimiz yılın dünya için iyi bir yıl olmadığını vurgulayan Khavari şunları aktardı: “Korona salgını dünyanın yeni ve zorlu bir yaşamı tecrübe etmesine neden oldu. Karantina sırasında dünyanın her yerinde insanlar evlerinde kalırken, birçok kuruluş ve şirket küçülmeye gitmek zorunda kaldı. Bu süreçte korona salgını öncesi döneme göre faaliyetleri artan yegane kuruluşlar hastaneler, korona testi laboratuvarları ve telekomünikasyon şirketleri oldu. Tüm dünya olarak yaşadığımız salgın insanlığın mücadele ettiği ilk ölümcül ve yaygın hastalık değil. Ancak dünya bir hastalıkla ilgili teknolojik imkanlar ve sosyal medya aracılığıyla ilk defa bu kadar geniş ve detaylı bilgilendirme süreçlerine tanıklık etti.”

HAVA KARGOYA E-TİCARET ETKİSİ

Yeni İpek Yolu: Hava, Demir, Deniz ve Otoyollar Üzerinden Küresel İşbirliği panelinde konuşan İGA CEO’su Kadri Samsunlu, hava kargo ile ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Bu dönemde e-ticaret ile hava kargo ciddi anlamda yükseldi. Bu da hava yollarının yük miktarlarını belli ölçüde arttırdı. Biz deniz tarafında gördüğümüz trendin aynısını hava yolunda da görüyoruz. Bugün kargo açısından Türkiye’nin ciddi anlamda bir gücü bulunmakta. Bu oyunda İstanbul’u, İstanbul Havalimanı’nı bir kargo merkezi haline getirmek istiyoruz. Önümüzdeki fazlarda yeni kargo alanları ve yeni destek bölgeler yaratmak üzere bir master planımız bulunmakta. Bunu hayata geçirdiğimizde dünyadaki artan dış ticaretin de etkisiyle ciddi bir hacmi havalimanımız ve çevresinde elleçleyeceğiz.”