O’nu bekleyene büyük müjde.....

Resûlullah (s.a.a.) şöyle buyurdu: “Hz. Kaim Mehdi’yi bekleyerek ölen kimse, onun ordugâhında bulunan kimse gibidir.” Yine İmam Ca’fer Sâdık (a.s) da buyurdu ki: “Bizi beklemek, Allah yolunda kanlar içinde kalmakla eş anlamlıdır”

<O’nu bekleyene büyük müjde.....

 

TÜRK-AZ HABER / EHL-İ BEYT

Gaybet döneminde İmam'ı, topluma faydası olamayan bir varlık olarak nitelendirmek veya Mehdilik inancına saldırıda bulunmak, imametin ne anlama geldiğini kavrayamamaktan kaynaklanmaktadır.

Ehl-i Beyt mektebini tanıma şerefine nail olmuş ve zamanın imamı olan Hz. Mehdi'yi (a.s) tanıyarak cahiliye hayatından kurtulmuş olanların üzerinde ağır yükümlülükleri vardır.

Gaybet döneminde yapılması ve uyulması gereken hususların aktarılması, büyük bir önem taşımaktadır.

Mü'minler bu hususlara riayetle, hayatlarına yeni bir çekidüzen vererek yaşamlarını O'nun rıza ve hoşnutluğu doğrultusunda tanzim ederler. O görevler arasında şunlar vardır:

Hz. Mehdi'nin (a.s) özelliklerini, vasıflarını bilmeli ve zuhur edeceği sıradaki alamet ve olaylardan da haberdar olmalıdır. Çünkü bu makamı haksız iddia edenlerin karşısına çıkabilmek ve yalan yere Mehdilik iddiasında bulunacak olanları tanımak, ancak bu sıfatları bilmekle mümkün olur. Nitekim bir hadiste şöyle buyurulmaktadır: "Çağının İmam'ını tanımadan ölen biri, cehalet ölümü üzere ölür." (Usul-i Kafi, c.1, s.371, 5.Hadis).

Hz. Mehdi'nin (a.s) de aralarında bulunduğu Ehl-i Beyt'i sevmek bütün Müslümanlara farzdır. Bu husus birçok ayet ve hadiste tasrih edilmiştir. Kur'an-ı Kerim'de yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "... De ki, peygamberliğim karşılığında yakınlarımı sevmeniz dışında sizden hiçbir ücret ve karşılık istemiyorum." (Şûra/23).

Ehl-i Beyt'ten olan Hz. Mehdi'yi (a.s) sevme hakkında da, özellikle hadisler nakledilmiştir. (Mikyalu'l-Mekarim, c.2, s.200-250).

Peygamber Efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Ümmetimin en üstün ameli, bekleyiş içinde olmak ve Allah'tan gelecek olan zaferi dilemektir." (Biharu'l-Envar, c.52, s.22).

İmam Ca'fer Sâdık (a.s) şöyle buyuruyor: "Bizi beklemek, Allah yolunda kanlar içinde kalmakla eş anlamlıdır." (Kemalu'd-Din, Şeyh Saduk, c.2, s.645, bab: 55, hadis 6).

Hz. Mehdi'yi beklemek; masum, adil ve fazilet sahibi İmam'ı tanımak ve ona inanmak, bu İmam'ın bütün dünyaya adaleti yayacağına inanmak, dinî ve ahlaki emir ve kurallara ciddiyetle uymak, sorumluluk ve görev bilinci taşımak demektir.

Bu anlamda onu beklemek, Allah'ın dininin zafer ve galebesini beklemek demektir. Böyle bir bekleyişin en büyük ibadet olacağı apaçık ortadadır. Böyle bir bekleyiş içinde olan, gaybet çağında ölse bile, Hz. Mehdi'nin zuhurunda onun saflarına katılıp Allah yolunda cihat etmiş kimse gibi olur. Hadis-i şerifte de buyurulduğu üzere, "Hz. Kaim Mehdi'yi bekleyerek ölen kimse, onun ordugâhında bulunan kimse gibidir." (Biharü'l-Envar, c.52, s.125).


HAKAN AKKUŞ